Bölüm 15

102K 3.6K 189
                                    



inşallah beğenirsiniz. Yorum ve vote

Çarptığım kişiye baktığımda sarışın bir kızla göz göze geldim. Kızın suratında bir şaşırma ifadesi gördüm buna bir anlam veremesem de umursamadım. hemen yüzündeki ifadeyi sildi Şimdi yüzünden hiçbir duygu şimdi anlaşılmıyordu. Kız

"Özür dilerim" dedi gözlerimin içine bakıp.

"Asıl ben özür dilerim " dedim. Sonuçta ona çarpan bendim. Yani galiba. Sonuç olarak kafam eğik bir şekilde yürüyen bendim.

"Önemli değil. Ben de de suç vardı. Telefonuma bakıyordum" dedi.

Elinde telefon olduğunu yeni fark etmiştim. Elindeki telefona bakarken kızı süzdüğümde benim yaşlarımda ve benim boylarımda olduğunu gördüm ama giydiği aşırı derece yüksek topuklu ayakkabılar onu çok uzun gösteriyordu. Doğal sarı saçları vardı ama yüzündeki badana gibi yapılmış olan makyajdan dolayı saçlarının doğal olduğu zor anlaşılıyordu. Yani uzaktan gören birisi onu çakma sarışın sanabilir okuldan olmadığı belliydi. Üstünde okul forması yerine yüksek bel aşırı kısa kırmızı bir şort ve üzerinde sıtraplez bir büstiyer vardı. okula kayıt yaptırmaya gelmiştir belki diye düşündüm. Kayıt demişken bu okula kayıt yaptırmaya geldiğim gün geldi aklıma. Kayıt yaptırmış müdürün odasından çıkarken Ufuk'la çarpışmış tam ben düşecekken beni tutmuştu. Ben ellerinin belimde olmasının şokun yaşarken ellerini belimden çekip beni süzmüştü. Sonra bana ahlaksız bir teklifte bulunmuştu. Sonuç onun bu lafına gülüp yüzüne tokatı basmıştım. Bilseydim beni öldürecek kadar sinirleneceğini ona tokat atmazdım. Karşımdaki kızdan tekrar özür dileyip sınıfa doğru yürümeye başladım.Ufuk'la Çocukla karşılamamak için çaba gösterirken o benim zihnimi işgal ediyordu. Ondan nefret ediyorum demek istesem de edemiyordum. Semih bu olayda onun bir alakası yok dese de inanamıyordum. Kampa gitmeden önce beni tehdit etmişti. Tehdidinin 1 gün sonrası başıma bir olay geliyordu ve neredeyse ölüyordum . Benden ona inanmamı nasıl bekleyebilirdi. Bana "Senin nefes alman hata" dedikten sonra ona nasıl inanabilirim. Bir tarafım ona inansa da inanmayan tarafım daha ağır basıyordu. Yılanlar aklıma geldikçe o korkuyu tekrar yaşıyordum. Yine birine çarpmamla duraksadım. Yine kime çarptım diye baktığımda zihnimi işgal eden çocuk yani Ufuk olduğunu gördüm. Zihnimi işgal ettiği yetmiyor birde geliyor çarpıyor. Aslında ben ona çarpmıştım. O da görmüyor mu önüme bakmadığımı yolunu değiştirseymiş. Yanından geçip gitmeye kalkışmışken kolumdan tutu. Gözlerinin içine bakıp

"Bırak" dedim. Yetmiyor muydu bana yaptıkları. Hala benimle uğraşıyordu.

"Yeter be ne istiyorsun benden . Öldürüyordun beni. Semih gelmeseydi ölmüştüm belki de!" diye bağırarak konuşmuştum. Benim bağırmamla koridora olan öğrenciler bize dönerken ufak beni çekiştirmeye başladı. Beni bir sınıfa soktu. Etrafa baktığımda fen laboratuvarı olduğunu gördüm.

"Aç kapıyı!" diye bağırdım.

İçimde birikmiş tüm duygu karmaşasını ona bağırarak atıyordum bir nevi. Sonuçta ölüyordum. Psikolojim bozulmuş durumdaydı. Yatağımın altına yılan var gibi hissediyor rüyamda hep yaşadığı anı görüyordum.

"Açmıyorum.!" Dedi. O da benim gibi bağırarak.

"Tamam ne istiyorsun benden. Öldüremedin burada mı öldüreceksin beni" dedim. Sesim normal çıksa da korkuyordum.

"Sen beni ne sanıyorsun. Cumartesi gecesi olanları ben yapmadım. Seni takip ettim bir süre doğru sana zarar verecektim hatta bir oyunda hazırlamıştım ama seni müzik dinlerken biraz izleyip geri arabama döndüm. Sana olanlardan haberim bile yoktu. Semih beni seni bulduğun evin o tarafta görmüş ama alakam yok. Ben de o tarafta sana bir ağ kurmuştum. Seni korkutup o tarafa sürükleyecektim. Sen ağa basınca ağaçta asılı kalacaktın. Benim hazırladığım oyun buydu. Kararımdan vazgeçince yaptığı planı bozmaya gittim." Dedi.

VElİAHT MAFYA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin