95 Didy

6.1K 240 82
                                    

Gün ışığı bir yandan tatlı tatlı tenimi okşarken diğer yandan gözlerimi rahatsız ediyordu. Perdeleri açık bırakarak uyumamı gerektiren ne vardı acaba? Tabii ya! Neymar ile yaşadığım o tatsızlık sonrada  sapığımın büyük bir samimiyetle Seni Seviyorum deyişi bütün gece beynimi kemirip durmuştu.
Yan tarafa  dönüp telefonumu aldım. Sapığım yine boş durmamıştı.

07.02

X: Günaydın :D

08.00

X: Uykucu bir saygısız olduğunu unutmuşum.

X: Instagram hesabında neden sadece bir tane fotoğrafın var?

Uykucu olduğumu ve yeni kurmuş olduğum Instagram hesabını bildiğine göre beni gerçekten tanıyan biriydi.

Dicy: Kimsin sen?

Gooll...

X: Bunu şimdilik söyleyemem fıstık.

Dicy: Seninle uğraşamayacağım. Lucas ın Barcelona daki ilk antrenmanını izlemeye gideceğim.

Gooll...

X: Bazen bir sevgilin olduğunu unutuyorum.

Kardeşim dediğim insanla aramda birşeyler olduğunu düşünen insanlardan gerçekten nefret ediyordum. Lucas benim çocukluk arkadaşım, birlikte büyüdüğüm insandı.

Dicy: Biliyor musun?

Dicy: Canın cehenneme!

Lucas ile güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra Nou Camp a gitmek üzere yola çıktık.

Dün akşam Neymar ile tartıştığımız salona girmek üzereyken Lucas ı kolundan tutup durdurdum.

"Gitmeyelim Lucas." Diye mızmızlandım.

"Neden bu kadar korkuyorsun D?"

"Ünlü insanları sevmiyorum ve orada çok fazla ünlü insan var" diye kekeledim.

"Ben de ünlüyüm" dedi gözlerini devirerek.

"Aynı şey değil. Sen benim canımsın. Onlar ise kendini beğenmiş dünya yıldızları."

Lucas kollarını omuzlarımın etrafına dolayıp alnıma nazik bir öpücük kondurdu. O bunu ne zaman yapsa kendimi güvende hissediyordum. Biz birbirimize sarılmış bir şekildeyken salonun kapısı açıldı ve Neymar karşımızda belirdi.

Ne kadar inkar etsemde ondan korkuyordum ve onu karşımda görmek bacaklarımın tir tir titremesine neden oluyordu. Neymar ı görünce Lucas a daha fazla sokuldum ve canavar görmüş küçük bir kız gibi suratımı göğsüne yapıştırdım.

Lucas dudaklarını kulağıma yaklaştırıp "Sorun yok. Hadi içeri girelim" dedi.

Yavaşça ondan uzaklaşıp Neymar a baktım. Yeşil gözlerinden alevler fışkırıyordu sanki. Bana olan öfkesi geçmemiş gibiydi. Lucas salondan içeri girince bende hızlı adımlarla ona yetişmeye çalıştım ama sıcacık bir elin bileğimi tutmasıyla olduğum yerde kalakaldım.

Neymar dudaklarını bu sabah düzleştirdiğim saçlarıma bastırıp "Seninle işim bitmedi" ve bileğimi bırakıp içeri girdi.

Titrek adımlarla Lucas ın yanına gidip ona iyice sokuldum. Az önce Neymar tarafından tehtid mi edilmiştim? Yoksa korkudan hayal mi görmeye başlamıştım? Lucas şaşkın siyah gözleriyle bana baktıkça ben daha çok ona sokuluyordum.

"Didy fazla utangaç birine benziyor" dedi Dani öne eğilip yüzünü yüzüme yaklaştırarak. Bu haliyle yeni oyuncağını inceleyen afacan bir çocuğa benziyordu.

"Benim adım Dicle. Yakınlarım Dicy der. Didy değil."

"Demek konuşabiliyor" dedi Rafinha oturduğu masadan aşağı atlarken. Sesinde alaycı bir tını vardı.

Burada olmak her geçen saniye beni daha çok rahatsız ediyordu. Rafinha ya gereken cevabı vermek üzereyken 1.55 boylarında, dalgalı sarı saçları omuzlarına kadar inen, oldukça bakımlı bir kadın girdi. Özenle katlanmış olan Barcelona formasını büyük bir dikkatle tutuyordu. Önümde duran Dani yi kenara iterek karşımda durdu. İri dudaklarını oldukça içten bir şekilde yukarı kıvırarak gülümsedi.

"Merhaba Didy. Ben Vanessa."

"Hayır!" Diye bağıran Munir bize doğru yürüdü. "Onun adı Gigi"

Kadın göz devirip "Neyse" dedi. Elindeki formayı bana doğru uzattı. "Bunu senin için hazırladık. Artık sen de ailemizin bir parçasısın."

Elindeki formayı alıp iyice görebileceğim şekilde havaya kaldırdım. Formanın arkasına 95 Didy yazıyordu. 95 doğum tarihimdi. Bu yüzden o sayıyı seçmiş olmalıydılar.

"İsim yanlış olmuş ama çok beğendim" dedim gülümseyerek. Gerçekten çok beğenmiştim. Beni düşünüp bana özel forma yaptırmaları çok hoşuma gitti.

"Oyuncular şimdi antrenmana çıkacaklar. Sen onların soyunma odasında formanı giy." Vanessa formayı giymem için yalvaran gözlerle bakıyordu. Bu kadının Barcelona daki pozisyonunun ne olduğunu çok merak ettim. "Hadi seni oraya kadar götüreyim."

Turşu boylu Vanessa nın peşinden giderken halimden çok memnundum. Kendini beğenmiş futbolcuların arasında kalmaktansa saatlerce Vanessa yı takip edebilirdim. Soyunma odasına geldiğimizde topuklarının üzerinde dönerek bana baktı. Mavi gözlerini kocaman açıp "İşte burası. Kapıyı içeriden kilitleyebilirsin." Boyu benden 15 cm civarlarında daha kısa olduğu için kafasına yukarı kaldırmak zorunda kalıyordu.

"Teşekkürler Vanessa."

"Görüşürüz tatlım" dedi ve koca kalçasını sallayarak uzaklaştı.

Soyunma odasına girip kapıyı kilitledim. Her ne kadar oyuncular sahada olsada içim rahat etmemişti. Formayı Messi nın dolabının önünde duran oturağa koyup tişörtümü çıkardım. Üzerimde en sevdiğim dantelli, siyah Victoria Secret südyenimle kaldım. Tam formayı alıp giyinecekken telefonumdan gelen uyarı ile cebimdeki telefonu çıkardı.

X: Siyah sana çok yakışıyor bebeğim.

Yok artık! Bu bir şaka olmalıydı. Sapığım üzerimde siyah olduğunu nereden bilebilirdi ki? Sadece tesadüf Dicle. Sadece tesadüf. Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım.

Gooll...

X: Birlikte olacağımız gün de siyah dantellilerini giy.

Daha fazla dayanamadım ve telefon titreyen ellerimden kayıp yere düştü. Psikopat, takipçi sapığım soyunma odasının içerisindeydi.

Yorum yapın! Yorum, yoruuuum. Yorum yapın bebeklerim.


GO NEYMAR GOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin