"Oha! İnanamıyorum. Sen buraya yeni evimiz demişsin ama bu bildiğin saray yavrusu."
Yeni evimizi büyük bir heyecanla incelemeye başladım. Salon o kadar büyüktü ki büyük bir şaşkınlıkla olduğum yerde kalakaldım.
"Eşyalarını odana bıraktırdım. Hemen uyu. Yarın imza töreninde yanımda olacaksın." Dedi Lucas. Çok uzun zamandır Barcelona ya transfer olmasını bekliyorduk ve bu olay bizim için adeta bir milat olacaktı. en yakın arkadaşımın Barcelona da oynayacak olması onun hayatını büyük ölçüde değiştireceği gibi benim için de yepyeni bir başlangıç olacaktı. Lucas yetenekli olduğu kadar yakışıklıydı da. Binlerce kız benim yerimde olmak isteyecek bir çoğu kıskandıkları için benden nefret edecekti. Herşeyden önemlisi maçları locadan izleme şansım olacaktı.
Barcelona nın bütün yıldızlarıyla tek tek tanışmak istiyordum ama biri çok farklıydı. yıllarca onunla tanışmayı beklemiştim. Brezilaya daki milli maçları sırf beni fark etsin diye en önden izlemiştim ama onun için diğer hayranlarından hiç bir farkım yoktu. Şimdi işler değişmişti. Ben Barcelona nın yeni gözdesi Lucas ın en yakın arkadaşıydım ve Neymar Jr beni farketmek zorundaydı.
Merdivenlere doğru yürüdüm ve "Yarın Neymar da orada olacak mı?" Diye sordum.
"Bilmiyorum," dedi ve suratını buruşturdu. "Sakın bana onun imza törenimden daha önemli olduğunu söyleme!"
Ne zaman bir erkeğe ilgi duymaya başlasam Lucas buna karşı çıkardı. Annem ve babam evlendikten sonra Brezilya ya yerleşmişlerdi. Bu süreçte onların en büyük destekçileri Lucas ın anne ve babasıydı. Hemen hemen herkes bizi sevgili sanıyordu ama Lucas ın benim için ağabeyimden farkı yoktu. En az bir Türk ağabeyi kadar kıskançtı. Kıyafetlerime, arkadaşlarıma, eve dönüş saatlerime bile karışırdı.
Söylediklerini duymazdan gelerek yukarı çıktım. Üst kat içinde beş tane kapı barındıran uzun ince bir holden ibaretti. Sarı renkli duvara spot ışıkları yerleştirildiği için her yer ışıl ışıldı. Diğer kapıları es geçerek açık kapıdan içeri girdim. Burası salon ve holün aksine krem rengine boyanmıştı. Valizlerimi odanın ortasında görünce yüzümde beliren sırıtışa engel olamadım.Odam krem tonlarında döşenmiştin. Süslü bir yatak, kocaman çalışma masası vardı. Odam hayal ettiğimden bile güzeldi.
Lucas hemen uyumamı söylemişti ama ben eşyalarımı yerleştirmeden uyumayacaktım. Valizimden ilk olarak Bugs Bunny li pijamalarımı çıkarıp giyindim. Sonrada eşyalarımı yerleştirip uyudum.
..............
Sonunda Camp Nou daydık. Lucas ın koluna sımsıkı tutunarak futbolcuların oturup bir şeyler içtiği salona girdim. Heyecandan ölmek üzereydi.
"Kolumu böyle sıkı tutmaya devam edersen kangren olacağım ve kariyerim başlamadan bitecek." Lucas suratını asarak bana baktı.
"Ah, özür dilerim" dedim ve kolunu bıraktım.
Herkes aynı anda bize doğru dönünce tüylerim diken diken oldu. Lucas ın koluna tekrar yapışma isteğini bastırarak gülümsemeye çalıştım.
Neymar, Rafinha ve Suarez aynı masaya oturmuş kahve içiyorlardı. Gözlerim Arda Turan ı aradı ama o burada değildi. Neymar la bi an göz göze geldik ama o hemen arkasını dönüp kahvesini içmeye devam etti. Her zamanki gibi beni görmezden geliyordu. Onun dikkatini çekebilmem için göğüslerimin kafamdan büyük olması gerekiyordu anlaşılan.
Messi okuduğu dergiyi masaya bıraktıktan sonra ayağa kalkıp yanımıza geldi. Vay canına! Messi, Lays reklamındaki halinden bile daha sempatikti. Messinin başlatmış olduğu tanışma merasimine diğer futbolcular da katıldı. Lucas bütün futbolcularla tek tek tokalaşıyor aynı zamanda beni de tanıtıyordu.
Neymar hiç yerinden kalkmadı sadece başını bize doğru çevirip "Ekibe hoşgeldin" dedi. Hayalimde ki sempatik Neymar silueti de o an öldü.
Umarım seversiniz. Okuduğunuz için çok teşekkürler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GO NEYMAR GO
Fanfiction"Biz taşınıyoruz Junior," dedim kaydırağın tepesinden ayaklarımı sarkıtırken. Neymar güneş yüzünden rahatsız olan yeşil gözlerini kısarak yukarıya doğru baktı. "Yani bir daha birlikte oynayamayacak mıyız?" "Gideceğimiz yer o kadar uzak ki okulumu bi...