Medya sakız kutusundan çıkan Neymar kartım sjdoıgjfıg
Ayrıca bu bölüm kısa zamanda kendisini çok sevdiren curlybd e gelsin. Çünkü bugün onun doğum günü. Aslında yaklaşık bir saat önce doğum günü geçmiş oldu ama yetiştiremedim ne yazıkki. İyi ki doğdun fıstığım :*
Yanıma oturmuş benden bir açıklama bekleyen Lucas'ın yüzüne baktım. Oldukça endişelenmiş gibi görünüyordu. "Fernando'nun arabasını parçalamışlar," dedim donuk bir ses tonuyla.
Lucas'ın kömür karası göz bebekleri büyüdü. "Kim yapmış?"
"Bilmiyorum. Kamerayı kapatmışlar."
"Arabada değerli bir eşya mı varmış? Belki o şeyi almak için camları kırmışlardı." Lucas hiç tanımadığı Fernando için oldukça üzülmüştü.
"Hayır, arabadan bir şey almamışlar," dediğimde Lucas'ın kaşları çatıldı. "Sadece onun arabasına zarar gelmiş."
"O halde senin şu kıvırcık birilerini fena halde kızdırmış."
"O herkesle iyi geçinen biri. Okulda onu sadece ön sıradaki kız sevmiyor. O da osurduğu için..."
"Ne?"
"Her neyse," deyip ayağa kalktım. "Biz kahvaltımızı yapalım. Fernando'nun işi uzun sürer."
Lucas ayağa kalkarken "Fernando ile arana mesafe koy," dedi.
Arkamı dönüp ciddi olup olmadığına baktım. "Neden?"
"Saldırının araba ile kısıtlı olacağını sanmıyorum," derken alt dudağını dişledi. "Tekrar saldırdıklarında sana da zarar gelmesini istemiyorum."
Fernando yüzünden zarar görmemden korkuyordu ama Fernando'nun benim yüzümden zarar gördüğünün farkında bile değildi. Birlikte vakit geçirdiği takım arkadaşının bir canavar olduğunu bilmiyordu. İş birliği yaptığı Rafinha ve ağabeyi gibi gördüğü Daniel'ın da o canavarın suç ortakları olduğundan haberi bile yoktu. Lucas'a acıyordum. Olayların ortasında olduğu halde her şeyden bu kadar bihaber olmak çok kötüydü.
"Fernando benim için çok iyilik yaptı ve zor zamanlarında ona sırtımı dönecek kadar kalleş biri değilim," deyip masaya yöneldim. Benim yüzümden başına onca şey gelen Fernando'yu düşündüm. O gerçekten tanıdığım en sadık insanlardan biriydi.
Hızlı adımlarla beni takip etti. "O halde bir süre okula özel koruma ile gideceksin." Bir anda arkamı dönüp gözlerine baktığımda sinirlendiğimi anlamıştı. "İçimde kötü bir his var Dicy." Lucas'ın suratı acı içinde buruştu. "Son zamanlarda bazı kabuslar görüyorum ve..." Daha fazla konuşmayıp yerine oturdu.
"Ne kabusu?" diye sorarken karşısına oturmuştum.
"İlk gördüğüm kabus... Sen küçüktün. Yedi ya da sekiz yaşlarındaydın. Seni gördüğümde suratın kan içerisindeydi." Lucas sesli bir şekilde yutkundu. "İkincisinde bir kapının arkasındaydın ve benden yardım istiyordun ama ben kapıyı açamıyordum."
Nedense anlattıkları bende deja vu hissi yaratmıştı. İki kere Camp Nou da kilitli kaldığım için olabilirdi. "Pekala, bir süre koruma ile dolaşırım," deyip onu rahatlatmaya çalıştım.
"Paranoyak gibi davrandığımın farkındayım ama ben seni kaybetmekten çok korkuyorum Dicy." Lucas elindeki çatalı sımsıkı kavramış gözlerimin içine bakıyordu.benim için endişelenmesini yadırgayamazdım çünkü ben de onun için çok endişeleniyordum. Neymar'ın ona zarar verecek olmasından çok korkuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GO NEYMAR GO
Hayran Kurgu"Biz taşınıyoruz Junior," dedim kaydırağın tepesinden ayaklarımı sarkıtırken. Neymar güneş yüzünden rahatsız olan yeşil gözlerini kısarak yukarıya doğru baktı. "Yani bir daha birlikte oynayamayacak mıyız?" "Gideceğimiz yer o kadar uzak ki okulumu bi...