Junior

4.3K 213 130
                                    

Medya ile bölüm alakasız ama bu en sevdiğim giflerden biri olduğu için bunu koymak istedim. İyi okumalar.

İnsanlar üçe ayrılır. Sezeryan ile doğanlar, normal doğanlar ve nihat doğanlar. Şaka. İnsanlar gerçekten de üçe ayrılır. Bazıları çok şanslıdır. İdolllerini istedikleri zaman görebilir istedikleri zaman onlara yaklaşabilir ve onlarla konuşabilir. Ya Barcelona da yaşıyorlardır yada sürekli Barcelona gidebilecek kadar zenginlerdir. İkinci tip insanlar ise idolünden kıtalarca uzakta sadece onun hayalini kurarak teselli olan kişilerdir. Üçüncü tip insanlar önceden bahsettiğim iki tiptende ortak bazı şeyler almışlardır. Ben bu üçüncü tip kişilerdenim. Ben olmak istediğim yerden çok uzaklarda yaşarken hem biraz şansın yardımıyla hem de gecemi gündüze katıp çalışarak Barcelona ya geldim.

Lucas benim bu hayattaki en büyük şansımdı. O olmasaydı belki de buraya gelmek benim için hayal olacaktı. Ona çok şey borcluydum ama borcumu onu üzerek ödüyordum. Neymarla olmam onu neden bu kadar rahatsız etmişti? O her zaman beni küçük kız kardeşi olarak görmüştü. Neymar ın beni üzeceğini düşünüyor olabilirdi. Çok büyük bir ihtimallede öyleydi. Haklıydı. O Neymar Junior dı. O istediğiyle çıkar istediğini terk ederdi. Bugün benimle çıkmak istiyordu belki de yarın haber bile vermeden beni terk edecekti.

Ha birde Neymar hastaydı. Popülerlik ve erkek olmanın verdiği vurdumduymazlık dışında onun bir de psikolojik sorunu vardı. Geçmişte yaşadığı bir olay onu etkilemiş ve o günden sonra Neymar dengesizce davranmaya başlamıştı. Bazen çok iyi bazen çok kötü, bazen çok anlayışlı bazense kendinden başka kimseyi düşünmeyecek kadar bencil oluyordu. Ben bir kere  görmek için çıldırdırdığım kişiye ulaşmıştım ama bu öyle bir şanssızlık ki kurduğum hayalim benim en büyük lanetin oldu.

"Yapma Lucas! Lütfen bir kezdinle sonra sonra ne istersen yap." Konuştukca  aralanan dudaklarımın arasına dolan gözyaşlarım acınası olan halimi daha da dramatik kılıyordu.

Lucas telefonu kapatıp yatağın üzerine fırlattı ve bana hayatım boyunca bakmadığı bir şekilde baktı. Hayal kırıklığıyla.  "Anlat," dedi buz gibi bir ses tonuyla. Sanki karşımda duran kişi birlikte büyüdüğüm, kendi kardeşim gibi gördüğüm Luky değildi.

"Başından beri onu çok sevdiğimi biliyorsun," dediğim an Lucas acı çeker gibi gülümseyip arkasını döndü. "O da bana karşı birşeyler hissediyormuş."

Lucas sözümü kesti. "O her kıza karşı boş değil." Tekrar bana doğru döndü. Az önceki haline gore daha sakin görünüyordu. "Sıkılır o senden D."

"Biliyorum," dedim ve derin bir nefes adım. Benden sıkılıp sonrada hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edecekti. Her zaman öyle yapardı. "Bana bir hafta süre ver. Bir hafta sonra ondan ayrılacağım."

Lucas kulaklarına inanmıyormuş gibi gözlerini kocaman açarak bana baktı. "Sen ne dediğinin farkında mısın?"

"Bir hafta sonra sana söz veriyorum onun beni terk etmesine izin vermeden ben onu terk edeceğim." Hayatımda ilk kez bu kadar bencilce konuşmuştum. Neymarla ciddi bir ilişkiyi asla düşünmedim. Zaten bir haftaya kalmaz o benden sıkılacaktı.

"Eğer onun yüzünden ağlayacak olursan," dedi Lucas burnunu çekerek. İşaret parmağını bana doğru uzatıp uyarircasina salladı. "Onu öldürürüm."

Lucas snirliykenbile bana karşı o kadar sevgi doluydu ki bir kez daha onunla aynı hayatı paylaştığım için şükür ettim. Gözyaşları ile buğulanan gözleri pamuklar içine konulmuş siyah bir inci gibi parlıyordu. Bu sevgiyi işte. Biri için endişelenmek korumak istemek böyle birşeydi. Öne doğru atılıp Lucasa sıkıca sarıldım ve uzun bir sure orada öylece durduk..

GO NEYMAR GOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin