Münir ve Fernando aşağıda görsel objemiz bay iskelet ile ilgilenirken ben de 'Lucas'ı uyandıracağım' deyip yukarı çıkmıştım. Lucas, Münir'in geldiğine hiç sevinmemiş olsa da yatağından çıkıp aşağı inmişti. Odama girip yatağın üzerine bıraktığım telefonumu aldım ve Neymar'dan mesaj ya da arama gelmiş mi diye telefonumu kontrol ettim. Ama o korkunç derecede sessizliğini korumaya devam ediyordu.
Bazı şeylerin açığa kavuşturulmasını düşündüğüm için annemin numarasını çevirdim. Benim çocukluğumu en iyi bilen kişi oydu. Neymar'ı neden unuttuğumun nedenini de en iyi o biliyor olmalıydı.
"Dicle!" Annemin sevinç ve endişe dolu çığlığı kulaklarımı rahatsız ederken suratımı buruşturup dinlemeye devam ettim. "Kötü kız! Nasıl olurda bir insan annesini hiç aramaz?"
"Özür dilerim," dedim kısık bir ses tonuyla. O haklıydı. Kendi işlerimle o kadar çok meşgul olmuştum ki ailemi neredeyse unutmaya başlamıştım. "Ben çok meşguldüm."
"Her neyse! Benim güzel kızım nasılmış?" Annemin öfkesi saman alevi gibiydi. Bir anda parlar kısa süre sonra her şeyi unuturdu.
"İyiyim anne. Sen nasılsın?" Onu aslında çocukluğum hakkında bilgi almak için aradığımdan dolayı vicdan azabı çekiyordum.
"Biz iyiyiz kızım. Aklın bizde kalmasın. Baban işlerini büyütüyor ve ağabeyinde artık bazı şeyleri ciddiye almaya başladı."
"Kaan ve ciddiye almak mı dedin sen?" Ağabeyim para kazanır, kazandığı parayı bir gecede düşüncesizce yer, ilerde neler olacağını düşünmeden hareket ederdi. Onun ciddiyetle bir şeyler yaptığını hiç görmemiştim.
"Evet!" diye parladı annem. Kaan ne yaparsa yapsın onu suçlamaz her zaman avukatlığını üstlenirdi. "Babanın tasarımlarını tanıtan mankenlerin fotoğraflarını çekmeye başladı."
"Abuk subuk fotoğraflar çekmeyi bırakmasına sevindim," dedim omuz silkerek.
"Aslında saçma şeylerin fotoğraflarını çekmeye devam ediyor ama babanla iyi geçinmeye başlaması benim için yeterli."
"Anladım," dedim soğuk bir ses tonuyla. Ben babam ile Kaan ise annemle iyi geçinirdi. Şimdi her ikisini de o sahiplenmişti ve bu beni istemeden de olsa kızdırmıştı.
"Lucas nasıl? Maçları gururla izliyoruz."
"O da iyi. Biz iyiyiz," deyip artık konuya girmem gerektiğini düşündüm. "Anne, ben bir şey fark ettim."
"Ne fark ettin?"
"Ben çocukluğum ile ilgili bazı anıları hatırlamıyorum," diye girdim söze. "Bazı anılarımı silik silik hatırlıyorum. Acaba çocukken yaşadıklarımı unutmama neden olabilecek bir olay yaşadım mı?"
"Yoksa hafıza problemimi yaşamaya başaldın?" Annemin ses tonu endişeli bir tını anmıştı. "Derslerini aklında tutamıyor musun?"
"Hayır anne, dedim bıkkın bir şekilde. Her şeyi derslerime bağlamasından gerçekten nefret ediyordum. "Yedi yaşındayken yaşadığım bir çok şeyi hatırlamıyorum. Bunun sebebi ne olabilir?"
"Düştün," dedi annem bir anda. Sanki acelesi varmış gibi hızlı hızlı konuşmaya başlamıştı. "Sana daha önce de söylemiştik ya ağaçtan düştüğünü."
Bana bir çok kez ağaçtan düşüp kafamı yarığımı bu yüzden bir daha ağaca çıkmamam konusunda uyarılarda bulunmuşlardı ama bunu hiçbir zaman ciddiye almamıştım. "Ağaçtan nasıl düştüm? Yani bu benim hafızamı nasıl etkileyebilir?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GO NEYMAR GO
Fanfiction"Biz taşınıyoruz Junior," dedim kaydırağın tepesinden ayaklarımı sarkıtırken. Neymar güneş yüzünden rahatsız olan yeşil gözlerini kısarak yukarıya doğru baktı. "Yani bir daha birlikte oynayamayacak mıyız?" "Gideceğimiz yer o kadar uzak ki okulumu bi...