Karşımda duran ağabeyimin güneş ışınlarından rahatsız olarak kıstığı gözlerine baktım. Onu çok iyi tanıyordum. Kaşını kaldırışından dudaklarını oynatışına kadar yüzündeki her mimiğin anlamını okuyabiliyordum. Kaan bana kızgındı. Hatta o kadar çok kızgındı ki titreyen parmakları her an birini dövmeye hazır olduğunu kanıtlıyordu. Ne duydu ya da ne öğrendi bilmiyordum ama benim ağabeyim ne kadar öfkelenirse öfkelensin birilerini öldürmeye kalkmazdı. Özellikle kız kardeşinin saçının teline bile zarar gelmesine izin vermezdi.
"S-sen mi yaptın?" diye sordum gücümü toplamaya çalışarak.
Kaan cevap vermek yerine Rafinha ve Dani'yi incelemeyi tercih edince sesimi yükseltip "Uçak suikastçisi sen misin?" diye bağırdım.
Bakışlarını tekrar üzerime dikti. "Evet," dedi rahat bir tavırla. Adeta başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Neden yapmıştı böle bir şeyi? Evet, çok da normal biri olduğunu söyleyemezdim ama asla bu kadar ileri gitmezdi. "Sakin ol D. Titriyorsun."
"Sakin mi olayım?" diye bağırıp ona doğru birkaç adım attım. "Senin yüzünden hepimiz ölüyorduk!"
"O iş öyle değilmiş," diyen Lucas en az Kaan kadar sakin davranıyordu.
Bakışlarım Kaan ve Lucas arasında git gel yaparken "Biri neler olduğunu açıklasın," dedim.
"Size şaka yapmak istedim," deyip omuz silkti Kaan. "Pilot ve mühendis ile önceden görüştüm. Motorun yandığını söyleyip sizi korkutacaklardı ve yaptılar da."
Dani elini masaya vurup ileriye doğru atıldı. "Çok eğlenmiş olmalısın!"
Kaan suratını buruşturdu. "Evet uçaktaki kameradan korkudan altınıza işemek üzere olduğunuzu izlemek çok eğlenceliydi. Ta ki Rafinha ve Dani uçakta soyununcaya kadar."
"Ne?" Rafinha çığlık atıp elleriyle zaten kapalı olan göğsünü örttü. "Bizi çıplakken mi gördün."
"Siz soyunmaya başlayınca uçaktaki kamerayı devre dışı bıraktım," diyen Kaan kusmak üzere gibiydi.
Yaklaşık bir dakikadır açık olan ağzımı iyice açtım ve "Sen çıldırmış olmalısın," dedim.
"Evet!" Dani elini yumruk haline getirip yanımda durdu. "Böyle aptalca bir şakayı yakınlarına yapmak istemiş olabilirsin ama Barçalılara bulaşmayacaktın!"
"Siz aptalların o uçağa bineceğinizi nereden bilebilirdim ki?"
"Aptal senin sülalendir!" diye böğüren Dani'nin bileğini tutup sakinleşmesi sağladım.
"Peki o adaya neden indik?" diye sordum. Amacı bizi korkutmaksa bunu zaten elde etmişti.
"Senin Neymar ile bir ilişkin olduğunu duydum." Sesindeki öfke tüylerimi diken diken etmişti. "Başta inanmadım ama uçağın düşmek üzere olduğunu duyduğunuzda birbirinize sımsıkı sarılınca söylenenlere inandım. O ada sizin cezanızdı."
Rafinha sandalyesine iyice yaslandı ve "Güzelim mısırları patlat. Harika bir aile draması izliyorum. Hem de HD kalitesinde!"
Kaan beni kenara itip Rafinha'ya doğru koştu ve "Biliyor musun dostum? Ben etrafta bir pislik görürsem hemen temizlerim," diye fısıldadı.
Rafinha korkmuş gibiydi ama belli etmemeye çalışarak parmağını bana doğru uzattı. "O halde işe kız kardeşinden başla."
"Burada sadece bir pislik var ve üç saniye sonra onu temizleyeceğim," deyip elini yumruk haline getirdi." Bir," derken yumruk haline getirdiğini elini havaya kaldırıp 360 derece çevirdi. "İki, üç," dediği anda biz neler olduğunu anlayamadan Rafinha'ya o kadar sert bir yumruk attı ki Rafinha sandalyesi ile birlikte arkadaki havuza uçtu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GO NEYMAR GO
Fanfic"Biz taşınıyoruz Junior," dedim kaydırağın tepesinden ayaklarımı sarkıtırken. Neymar güneş yüzünden rahatsız olan yeşil gözlerini kısarak yukarıya doğru baktı. "Yani bir daha birlikte oynayamayacak mıyız?" "Gideceğimiz yer o kadar uzak ki okulumu bi...