Bir bölümle daha karşınızdayım. Bu bölümü üşenmeden bütün matematik sorularımı çözen canım arkadaşım tubaya ithaf ediyorum. Keyifli okumalar...
Hayat her zaman hayal ettiklerinizi karşınıza çıkarmaz. Hayal ettiğiniz o toz pembe pamuk şekerin içine biraz tuz ve karabiber ekleyerek önünüze sunar. Pamuk şekere ulaştım dediğiniz an önce karabiber sizi hapşırtarak sarsar sonra da canınızı yakmaya başlar. Acıya ve sarsıntıya alıştım derken tuz şekerin tadını bastırır. İşte ben şu an da pamuk şekerin tuzuna ulaşmış bulunmaktayım. Barcelona ya geldim hayallerime ulaştım derken Neymar ın psikopatın teki olduğunu öğrenip sarsıldım. Daha sonra onun yaptıklarından nasibimi alıp acı çektim. Barcelona oyuncularıyla yakınlaştım derken aslında onların hayal ettiğimden biraz farklı olduğunu gördüm. Hepsi özlerinde iyi insanlardı ama biraz tuhaflardı.
Neymar ile Rafinha, Dani ile Marc, Arda ile Munir, Pique ile Lucas aynı odalarda kalacaktı. Vanessa ise tek başına başka bir odada kalacaktı. Çok şükür ki evimiz yeterince büyüktü ve onları ağırlayabilmiştik. Munir in şiirinden sonra herkes can havliyle kendilerini odalarına atmışlardı. Lucas ın beyninde kalıcı bir hasar olmayacağını umarak pencerenin önüne geçip bardaktan boşalırcasına yağan yağmuru izlemeye başladım.
Kapının iki kere tıklatılmasıyla daldığım düşüncelerden sıyrıldım ve "Gel," diye seslendim.
Neymar elinde beyaz yastığı ile içeri girdi. Bu haliyle küçük bir çocuğa benziyordu. Ne oldu der gibi bakınca omuz silkip "Uyuyamıyorum," dedi.
Bakışlarım istemsizce pencereye kaydı. "Yağmur yüzünden mi?"
Neymar onaylarcasına başını salladı. "Düşünmemeye çalışıyorum ama duyduğum tek şey yağmurun sesi."
"O halde yanımda uyuyabilirsin," deyip elindeki yastığı aldım.
"Ne yapıyorsun o benim yastığım!" Neymar ın uyarısına aldırmadan yastığı alıp yatağımın tam ortasına koydum. "Ben onu uyumak için getirdim. Yatağı ikiye ayırman için değil."
"Herhangi bir kaza çıkmaması için bu yastık aramızda kalacak," dedim ve sevimli olmaya çalışarak gülümsedim. "Sen benim diğer yastığımda uyursun."
Neymar hayal kırıklığına uğramış gibi suratını asıp yatağın bir köşesine uzandı. Ellerini başının altına koyup tavanı incelemeye başladı. "Ne zaman yanıma geleceksin?"
Onun böyle bir soru sormuş olması kalbimin daha hızlı atmasına neden olmuştu. Neymar benim yatağımda yatıyordu ve birazdan birlikte uyuyacaktık. Sanki yaşadığım şeylerin hiçbiri gerçek değildi.
Ağır ağır hareket ederek yatağın diğer köşesine uzandım. "Gözlerini kapatmazsan uyuyamazsın," diye mırıldandım.
"İyi ki uyardın," diye dalga geçtikten sonra iç geçirdi. "Yağmur dinmeden uyuyamam Didy."
Ona doğru dönüp kusursuz suratını inceledim. Ona sıkıca sarılıp, yüzünü okşamamak için kendimi zor tutuyordum. "Kendini kötü hissettiğin zamanlarda ne yaparsın?" Bu soruyu dikkatini yağmurun yağışından alması için sormuştum.
Bakışlarını tavandan ayırmadan "Bir fotoğraf çeker sosyal medyada paylaşırım. Sonra gelen yorumları okur mutlu olurum," dedi.
"Siz ünlüler gerçekten de şanslısınız," dedim. Şanslıydılar çünkü her zaman onları pohpohlayacak hayranları vardı. Biz sıradanların aksine onlar hiçbir zaman yalnız değillerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GO NEYMAR GO
Fanfic"Biz taşınıyoruz Junior," dedim kaydırağın tepesinden ayaklarımı sarkıtırken. Neymar güneş yüzünden rahatsız olan yeşil gözlerini kısarak yukarıya doğru baktı. "Yani bir daha birlikte oynayamayacak mıyız?" "Gideceğimiz yer o kadar uzak ki okulumu bi...