Bu bölümü yazdığı hikayeyle kalbimi titretmeyi başaran güzel yazar Traumerx e ithaf ediyorum. Keyifli okumalar.
Büyük bir güçlükle kendimi Davi'nin odasından koridora atıp sırtımı soğuk duvara yasladım. Neymar'ın beni uzun süredir izlediğini öğrenmenin verdiği panik ve heyecan duygusu yanaklarımın alev alev yanmasına neden olmuştu. Eğer nerede olduğumu biliyorsa neden gelip benimle konuşmamıştı? Gözlerimi kapayıp kafamı çok da sert olmayan bir şekilde duvara vurmaya başladım. Seni süs olarak mı taşıyorum? Neden hiçbir şey hatırlamıyorsun? Duvara dayadığım buz gibi olan ellerimi yanaklarıma bastırıp ateşimi dindirmeye çalıştım ve sonra yavaş yavaş merdivenlerden indim.
Neymar elinde tutuğu kumanda ile sürekli kanal değiştiriyordu. Aşağı indiğimi fark ettiğinde kafasını geriye doğru yatırıp bana doğru bakmaya çalıştı. "Ah boynum acıdı," deyip tekrar önüne döndü ve eliyle acıyan yerine bastırdı. "Eee baş başa süt içtiğinize değdi mi bari?" Trip atıyormuş gibi bir hali vardı. Kendi oğlundan da mı kıskanıyorsun Junior? "Masalı anlat-"
"Parktaki buluşmalarımızdan sonra ilk olarak beni nerede gördün," diye sordum sözünü keserek.
Koltuğa rahat bir şekilde yayılan Neymar sorum karşısında gerilip oturuşunu düzgünleştirdi. "Lucas'ın imza töreninde," diye cevap verdi. Yüzüme bile bakmıyordu çünkü yalan söylüyordu.
"Bana her şeyi anlat Junior," dedim ve karşısına geçip ciddi bir ifadeyle yüzüne baktım. "Ama bu sefer sadece gerçekleri duymak istiyorum."
Neymar başını kaldırıp yüzüme baktı. "Fotoğrafı mı gördün?"
Onaylarcasına başımı salladım. Ruhsal olarak o kadar yorgundum ki hepsi hareketlerime yansıyordu. Tıpkı yaşlı bir kadın gibi ağır ağır hareket ediyordum.
Şimdi neredesin?
Hepsi benim kurgum muydu?
Şimdi neredesin?
Sen sadece hayal miydin?
Notta yazanlar istemsizce dudaklarımdan döküldüğünde Neymar'ın gözleri büyüdü ve o da tıpkı benim gibi yavaşça hareket ederek ayağa kalktı. "Hatırlıyorsun," diye fısıldadı. Elleri ne yapacağını bilemeyerek bir süre havada kaldı. Sarılmak mı istiyordu? Yoksa sadece dokunmak mı istiyordu? Ya ne yapacağını o da bilmiyordu ya da yapmak istediği şeyi yapmaya korkuyordu. Sonunda elleri istemsizce yanlara düştü.
"Notu sen mi bırakmıştın?"Sesimdeki titremeyi durduramıyordum. Sanki hüzünlü bir film izliyor gibiydim. Üç yıl öncesine kadar bana ulaşma imkanı vardı ama o sadece not bırakıp yada bıraktırıp fotoğrafımı çekip yada çektirmekle yetinmişti. "Hayır," deyip başımı iki yana salladım. Ağlamak üzereydim ama ağlayarak ona kaçış fırsatı sunamazdım. "Beni ilk nerede gördün? Hepsini anlat."
Neymar başını geriye doğru atıp sakinleşmek için derin bir nefes aldı. "Sen gittikten sonra yaşım küçük olduğu için adresini bulmak gerçekten zordu. 2010 yılında taşındığınız yerin adresini bulup evine geldim ama Türkiye'ye gittiğinizi öğrendim," dedi hayal kırıklığına uğramış bir şekilde gülümserken. Küçümsüyordu. Kaderini, kaderimizi küçümsüyordu. "Temelli."
"Bir süre senden umudumu kestim. On üç yıl boyunca binlerce kez senden umudumu kestim," dedi omuz silkerek. "Gece uyumadan önce senin hiç var olmadığına kendimi ikna ediyor sabah kalktığımda ise seni aramak için cesaretleniyordum." Gözlerini gölgeleyen acı boğazımın düğümlenmesine neden olmuştu. Titreyen bacaklarımın bir süre daha dayanmaları için dua ederek onu dinlemeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GO NEYMAR GO
Fanfic"Biz taşınıyoruz Junior," dedim kaydırağın tepesinden ayaklarımı sarkıtırken. Neymar güneş yüzünden rahatsız olan yeşil gözlerini kısarak yukarıya doğru baktı. "Yani bir daha birlikte oynayamayacak mıyız?" "Gideceğimiz yer o kadar uzak ki okulumu bi...