Medyadaki Rafinha nın Neymar benim bakışı :')
Rafinha ile girdiğim söz dalaşı Münir'in şiir okumasıyla son bulmuştu. Zavallı çocuk şiir okumaya başladığı an sahadaki futbolcular üzerine Raid sıkılan böcekler gibi ortadan kayboldular. Can havliyle kendimi Bay Souza'nın odasına atıp yarım kalan işimi tamamlamıştım. Daha sonra da Lucas ile birlikte eve dönmüştük.
Sergi'nin apaçık bir şekilde bana yavşamış olduğunu düşünmek barbekünün üzerine popo üzeri oturmuşum gibi bütün vücudumun yanmasına neden oldu. İstediği sadece eğlenmek miydi yoksa benden gerçekten hoşlanıyor muydu bilmiyorum ama gösterdiği tavırlar Neymar ve Rafinha'yı kızdırmış gibiydi. Neymar'ı anlıyordum. Sonuçta bir ilişki yaşamıştık ama Rafinha'nın gereksiz bir şekilde düşman kesilmesini bir türlü anlayamamıştım.
Peki ya Sergi gerçekten benden hoşlanıyorsa? Ya bana ciddi ciddi çıkma teklif ederse? O çok yakışıklı seksi ve kokulu... Bir dakika kokulu mu?
"Lanet olsun Lucas. Ayakların peynirli Doritos gibi kokuyor," dedim burun hizamda olan ayağını yana doğru iterken.
"Yalan söyleme. Yarım saat önce duş aldım." Lucas huzursuz bir biçimde yan tarafına döndü.
"Uzaylı falan mısın? Bir insanın ayakları nasıl doğuştan kokulu olabilir?"
"Neden şikayet etmek yerine başka kanepeye uzanmıyorsun?" Diye teklifte bulundu ama benim bu kanepeyi terk etmeye niyetim yoktu.
Salondaki en büyük kanepenin bir ucuna ben diğer ucuna o uzanmıştı. Bu nedenle ayaklarımız birbirimizin yüz hizasına geliyordu. "Bu kanepenin bana ait olduğunu söylemiştim. Karasularımdan çıkman için seni uyarıyorum."
"Nereden senin oluyormuş?" Lucas yeni sevgili yapmış bir ergen gibi telefonundan gözlerini ayırmıyordu. "Yılmaz'ın suratındaki gülümsemeye bakılırsa o da benimle aynı fikirde."
"Bakışlarını telefondan ayırmıyorsun. Onun gülümsediğini nereden biliyorsun?"
"O bir iskelet ve iskeletler her zaman gülümser." O gerçekten de haklıydı. "Bazen fizyoterapiyi nasıl kazandığını merak ediyorum."
Ayağımla Lucas'ın alnına hafifçe vurdum. "Son kez uyarıyorum. Sınır ihlali yapma!" Uyarmış olmama rağmen yerinden kalkmayan Lucas' a bir kez daha vurmak üzereyken ayağımı sıkıca kavrayıp yanağına bastırdı. "Hey bu iğrenç."
"Ayağınla selfie çekeceğim. Sakın kıpırdama," dedi ve suratına çapkın bir gülümseme yerleştirip fotoğraf çekti.
"Sakın bana onu paylaşacağını söyleme!"
"Paylaştım bile," deyince yere bıraktığım telefonu alıp hızlıca Instagrama girdim.
Çektiği fotoğrafa açıklama olarak 'Dicy ile delirmeceler,' yazmıştı. Her türlü anlama çekilecek bir fotoğraftı. Aramızdaki ağabey kardeş ilişkisini bilmeyen bazı fangirller bana sürtük damgası vurup Instagram hesabıma baskın düzenleyeceklerdi.
Lucas'a ağız dolusu küfür etmeye hazırlandım ama tek bir kelime bile edemeden telefonum titredi.
Bilinmeyen: Güzel ayak (Eliyle okay yapan emoji)
Profilde olan boncuk gözlerini kocaman açıp otuz iki diş sırıtan Sergi fotoğrafına rağmen o klişe soruyu sordum.
Dicy: Teşekkürler ama kimsiniz?
Sergi: Ben Sergi ve ayağınla sevişmek istiyorum ;))
Bu çocuk benimle böyle bir üslupla konuşma cesaretini nereden alıyordu? Barcelonadaki herkes gibi o da kafayı yemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GO NEYMAR GO
Fanfic"Biz taşınıyoruz Junior," dedim kaydırağın tepesinden ayaklarımı sarkıtırken. Neymar güneş yüzünden rahatsız olan yeşil gözlerini kısarak yukarıya doğru baktı. "Yani bir daha birlikte oynayamayacak mıyız?" "Gideceğimiz yer o kadar uzak ki okulumu bi...