Dün geceden beri gözüme bir damla uyku girmemişti. Aklımda sadece Neymar ın hastalığı vardı. Kaçmalı mıydım? Yoksa yanında kalıp ona destek mi olmalıydım? Bana hastalığı yüzünden mi yoksa benden hoşlandığı için mi yakın davrandığını bilmediğim için ne yapmam gerektiğine karar veremiyordum. Eğer beni gerçekten seviyorsa ben de sonucu ne olursa olsun ona destek olabilirdim aksi taktirde bu yol ikimiz içinde uçurumda sonlanacaktı.
Şaşırtıcı derecede sakindi. Neredeyse bir gün olacaktı ama o ne aradı ne de mesaj attı. Lucas kısa bir mesaj atmış geceyi o sürtüğün evinde geçireceğini söylemişti. Belki Neymar da gece bir sürtükte kalmıştı. Belki de düşündüklerim doğruydu. Hastalığı yüzünden bana yakın davranıyordu ve şimdi benden tamamen vazgeçmişti.onun beni sevebileceğini düşünmekle aptallık etmiştim. Zaten mesaj atsa da ne yapabilirdim ki? Ondan korkuyordum. Ayrıca aramızdaki şey hastalığını da tetikleyebilirdi. Ondan kendimden çok onun için vazgeçmeliydim.
Gooll...
Telefonuma daha önce binlerce kez mesaj gelmişti ama hiçbiri beni bu kadar heyecanlandırmamıştı. Mesajı atan kişinin Neymar olmasını çok istiyordum ama eğer oysa ne yapacağımı bilmiyordum. Yorganımı üzerimden atıp yatağımın üzerine oturdum. Ekranda beliren Neymar yazısı kalbimin küt küt atmasına neden olmuştu bile.
Neymar: Sana whatsapp dan yazdım ama görmedin bile.
Neymar: Didy lütfen mesajlarıma cevap ver.
İstemsizce göz yaşları yanaklarımdan süzülüp yatağımın üzerine düşmeye başladı. benden vazgeçmemişti. Karmakarışık duyguların arasında sıkışıp kalmıştım. Bir yanım ona destek olmayı deli gibi istiyorken diğer yanım ondan uzak durursam ikimiz içinde daha iyi olacağını söylüyordu. Yanında olmaya devam edersem muhtemelen beni kızdırmaya devam edecekti. Şöyle bir gerçek vardı ki sinirimden ölsem de bir yanım onun beni kızdırıyor olmasından hoşlanıyordu.
Telefonum çalmaya başlayınca elimin tersi ile gözyaşlarımı sildim. Arayan Neymar dı.
"Efendim?" sesimin titremesine engel olamamıştım.
"Tanrıya şükür ki açtın!" neymar ın sesi oldukça endişeli geliyordu.
"Ne oldu?" Lanet olsun sesim çok kötü çıkıyordu.
"Didy sen ağlıyor musun?" Yemin ederim ki bu hayatımda duyduğum en endişeli ses tonuydu. Okulu astığım zamanlarda annemin benim için endişelendiği ses tonundan bile daha duyguluydu.
"Hayır," derken hıçkırıklarıma engel olamamıştım. Berbat bir yalancı olduğumdan dolayı kendimi daha sonra cezalandıracaktım.
"Biri sana bir şey mi yaptı?" Neymar ın sesindeki endişe yerini öfkeye bırakmaya başlayınca ağlama krizim daha da şiddetlendi.
Evet biri bana bir şey yapmıştı. O biri kendisiydi. Delirmek üzere olmasına rağmen benim için endişeleniyor, kendisine vakit ayırması gerekirken sevdiğim şeyleri araştırıp beni şaşırtıyordu.
"Hayır." Sesim adeta bir fısıltı gibi çıkmıştı.
"Neredesin?" Neymar ın derin derin nefes aldığını duyabiliyordum.
"Evdeyim ve dışarı çıkmaya niyetim yok." Neymar ın işini gücünü bırakıp peşimde dolaşmasını istemiyordum.
"15 dakika," dedi sakin bir ses tonuyla.
"Ne?"
"Bana söz ver Didy. 15 dakika boyunca tek bir göz yaşı bile dökmeyeceksin."
"Peki 15 dakika sonra?" Sözleri dikkatimi dağıtmıştı en azından artık ağlamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GO NEYMAR GO
Fanfic"Biz taşınıyoruz Junior," dedim kaydırağın tepesinden ayaklarımı sarkıtırken. Neymar güneş yüzünden rahatsız olan yeşil gözlerini kısarak yukarıya doğru baktı. "Yani bir daha birlikte oynayamayacak mıyız?" "Gideceğimiz yer o kadar uzak ki okulumu bi...