Arka arkaya oluşan sarsıntılardan sonra uçağın artık hareket etmediğini fark edip sıkıca yumduğum gözlerimi korkuyla açtım. Neymar elimi o kadar sıkı tutuyordu ki parmak uçlarım morarmaya başladığını görmek hiç zor değildi. Kısa bir süre sonra gözlerini açan Neymar sanki bir kabustan uyanmış gibi başını bir sağa bir sola sallayıp kendine gelmeye çalıştı.
Hemen karşımızda oturan Fernando "Herkes yaşıyor mu?" Diye bağırdığında bakışlarımı Neymar'dan alıp Fernando ve Lucas'a yönelttim.
Lucas derin bir nefes alıp beni baştan aşağı süzdükten sonra iyi olduğuma ikna olup yan taraftaki koltuklarda oturan Barcelona oyuncularına yöneltti. "Beyler iyi misiniz?"
"Tanrı aşkına başımıza daha ne gelecek?" Rafinha huysuz bir şekilde oturuşunu düzgünleştirdi.
"Keşke yaşadığına şükretsen..." Az önce yaşadığım şok nedeniyle sesim çok kısık çıkıyordu.
"Didy haklı," diye Daniel başını pencereye doğru uzatıp etrafı incelemeye başladı.
"Aman Allah'ım burası da neresi?" Gözleri dolan Munir elinin tersi ile hızlıca yanağını sildi ama ağladığını hiçbirimizden gizleyemedi.
"Dışarısı çok karanlık hiçbir şey göremiyorum." Fernando sanki bize sır veriyormuş gibi sessizce konuşuyordu.
Neymar elimi çok fazla sıktığını fark edip geri çekildi. Diğerlerini duymuyormuş gibi "İyi misin?" Diye sordu.
Onaylarcasına başımı sallayıp uçağın sağlam bir şekilde yere indiğimiz için şükür ettim. O sırada uçağın pilotu ince koridordan çıkıp karşımıza geçti. "Hava şu an çok karanlık. Bir kaç saate güneş doğar. O zaman mühendis ile hasarı tespit edip yanan parçayı değiştireceğiz."
"Yedek parça var mı?" Diyen Neymar oldukça şaşırmış gibi görünüyordu.
"Evet. Lucas her ihtimale karşı bütün tedbirleri almıştı." Pilot sanki yakın bir arkadaşından bahsediyormuş gibi konuşuyordu.
"Hangi manyak uçağında yeni bir uçak inşaa edecek kadar malzeme bulundurur ki?" Daniel inanamıyormuş gibi gözlerini kıstı.
"Motorun yanacağını bilen bir manyak," diye cevap veren Rafinha bize tiksinti dolu bir bakış attı.
"Ne ima ediyorsun sen?" Fernando öfkeli bir ses tonuyla bağırdı.
"Lucas hepimize tuzak kurdu işte. Olan tam olarak bu!" Rafinha ayağa kalkıp Lucas'ın üzerine yürüyünce hızlıca ayağa kalkıp önüne geçtim.
"Onu kendinizle karıştırma. Lucas kimseye zarar vermez." O kadar çok öfkelenmiştim ki avuç içime bastırdığım tırnaklarım tenimi yakmaya başlamıştı.
"Rafinha koltuğuna otur." Neymar gözlerini kısmış öfkesini bastırmaya çalışıyormuş gibi dişlerinin arasından konuştu.
Rafinha onu duymuyormuş gibi burnundan soluyarak "İntikam almak istiyorlar," dedi.
"İyice kafayı yedin. Neyin intikamını alacağım?" Neymar ve tayfasının bana yaptığı kötülüklerden haberi olmayan zavallı Lucas söylenenlere hiçbir anlam verememişti.
"Yerine otur Rafinha!" Neymar o kadar öfkeli bir şekilde bağırmıştı ki korkudan hemen yerime geçtim. Rafinha ona 'Kimin tarafındasın?' Bakışı attıktan sonra koltuğuna oturdu.
Hala yanımızda olan pilot hiçbir şey duymamış gibi "Hava aydınlanana kadar dışarı çıkmamanızı öneririm. Etrafta yırtıcı hayvanlar olabilir," diye uyarı yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GO NEYMAR GO
Fanfiction"Biz taşınıyoruz Junior," dedim kaydırağın tepesinden ayaklarımı sarkıtırken. Neymar güneş yüzünden rahatsız olan yeşil gözlerini kısarak yukarıya doğru baktı. "Yani bir daha birlikte oynayamayacak mıyız?" "Gideceğimiz yer o kadar uzak ki okulumu bi...