Bütün gece Neymar ve Sergi arasındaki problemin ne olduğunu düşünmüştüm. Bu nedenle gözlerime bir damla bile uyku girmemişti. Çatalımı tabağımın içindeki omletin üzerinde gezdirirken daldığım düşünce denizinden Lucas'ın sesi beni çıkardı. "Sanki kurbağa prenses ile kahvaltı yapıyorum."
"Ne?" Başımı yukarı kaldırıp bitkin bir şekilde onu inceledim. Tabağındakileri neredeyse bitirmişti.
"Gözlerin şişmiş. Ağladın mı?"
"Hayır," dedim omuz silkerek. O kadar yorgun hissediyordum ki omuz silkmek bile yorgunluğuma yorgunluk katmıştı. "Küçük ayının psikolojisi bozuk."
"Küçük ayının psikolojisini düzeltecek bir fikrim var?" deyince dirseğimi masaya koyup yorgunluktan dik tutamadığım başımı yumruğuma yasladım. "Bugünden sonra okulun bir hafta tatil değil mi?"
"Evet, ne olmuş?"
"Biz de takım olarak bir hafta izinliyiz. Bugün okuldan döndükten sonra Brezilya'ya gidelim."
Önerisi o kadar çekiciydi ki kabul etmemek imkansızdı fakat küçük ayının staja gitmesi gerekiyordu. "Stajım var," deyip bir parça omleti ağzıma attım.
"Döndüğümüzde fazla çalışıp stajını tamamlarsın," deyince içimden gelen sevinçten çığlık atma isteğini bastırdım.
"Bu gerçekten çok iyi olur ama Kavak Yelleri'ndeki Aslı gibi hiç okula gitmeden doktor olmak istemiyorum."
"Döndüğümüzde hayvan gibi çalışıp eksiklerini kapatırsın. Hem eğer istersen Fernando da bizimle gelir."
"Ne?" Bu fikir gerçekten iyinin de e iyisiydi. Fernando bulunduğu her yere eğlence katıyordu ve onunla tatil yapmak hayatımın en güzel anlarını yaşamamı sağlayabilirdi. "Gerçekten gelebilir mi?"
"Tabii ki o senin buradaki tek arkadaşın ve gerçekten eğlenceli biri."
"O halde okula gidince ona her şeyi anlatırım." O kadar mutlu olmuştum ki üzerimdeki yorgunluk bir anda yok olup gitmişti sanki. "Ama bu akşam yola çıkacaksak nasıl hazırlık yapacağım?"
"Ne bileyim yani senin zekana gerçekten bir şeyler olmuş," dedi Lucas Nur Yerlitaş gibi suratını buruşturarak. "Senin yazlık kıyafetlerin rio de janeiro daki evimizde değil mi?"
"Ah," deyip yumruğumu kafama vurdum. "Barcelona nın havasından mı nedir herkesin kafası bir milyon oluyor."
"En çok da Munir'i görmeyeceğime seviniyorum," dedi Lucas şükür eder gibi ellerini havaya kaldırarak. " O çocuk akıllara zarar. Senin nöronlarında şiir dinlediğin zamanlarda ölmüş olmalı."
"Munir gerçekten çok iyi biri ama şiir okumadığında," deyip gülümsedim. Neymar manyağından, Bay gizemli Sergiden ve Rafinha kıskancından uzakta bir hafta tatil yapacağım için mutluydum.
.....
Fernando her zamanki yerimizi kapmış önündeki deftere bir şeyler not ediyordu. O gerçekten çok çalışıyordu ve Brezilya tatilini benden daha çok hak ediyordu. Yanına oturduğumda bakışlarını defterden kaldırıp bana baktı. "Yüce İsa! Bu bir mutant."
"Hayır bu sadece yorgun bir kurbağa," deyip çantamı kenara bıraktım.
"Korkunç görünüyorsun," dedi yutkunarak. Kıvırcık saçları her zaman olduğundan daha dağınıktı.
"Dürüst olmayı acilen bırakman gerek," deyip çantamdan kalemliğimi çıkardım ve bir kere öptükten sonra masaya bıraktım.
"Bu kalemliği özle kılan ne?" diye sordu suratını buruşturarak. Muhtemelen kalemliğimle konuştuğum günü hatırlamıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/56007718-288-k7263.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GO NEYMAR GO
Фанфик"Biz taşınıyoruz Junior," dedim kaydırağın tepesinden ayaklarımı sarkıtırken. Neymar güneş yüzünden rahatsız olan yeşil gözlerini kısarak yukarıya doğru baktı. "Yani bir daha birlikte oynayamayacak mıyız?" "Gideceğimiz yer o kadar uzak ki okulumu bi...