Medyadaki gif Rafinha nın duyduğu seslere verdiği tepki :D
Hayat o kadar tuhaftı ki çocukluğumun en güzel anlarını birlikte yaşadığım kişiyi bana unutturmayı başarmıştı. Belki de unutmaktan en çok korktuğunuz ya da asla unutmam dediğiniz kişi çoktan tarihin tozlu sayfaları arasında yok olup gitmiştir. Gülünce gözleri parlayan Junior büyümüş şimdiki zamanın en iyi futbolcularından biri olmuştu. Eskiden de o eski yıpranmış futbol topunu elinden hiç bırakmazdı ama onun gelecekteki idolum olacağını hiç bir zaman düşünmemiştim.
Fernando telefonu ellerimin arasından çekip çok ilginç birşey görmüş gibi bana bakıyordu. "Neden ağlıyorsun?"
Ağlıyorum çünkü ilk aşkım burnumun dibinde ve bana bir çok ip ucu vermesine rağmen onu tanıyamayacak kadar zeka yoksunu biriyim demek yerine "Sinirlerim bozuldu," demekle yetindim.
"Bence de bozulmalı," dedi ve telefonu havaya kaldırıp suratına yaklaştırdı. "Şuna bak nasıl da sevimli olmaya çalışıyor. Melek yüzlü şeytan."
Fernando ya sen ciddi misin der gibi bir bakış attım. Başta farketmemiştim ama o fazlasıyla yangına körükle gidip beni Neymar a karşı dolduruyordu. "O şeytan falan değil. Sevgilimi karalama!"
"Daha dün ondan nefret ediyordun," dedi ve ayağa kalktı. Kızmış gibi görünmüyordu ama dünyadaki en iğrenç şeymişim gibi bana bakıyordu. "Siz iki deli tam da birbirinize layıksınız," dedikten sonra sınıftan hızla uzaklaştı.
Deli... Benim tanıdığım Junior böyle biri değildi ama aradan on üç yıl geçmiş köprünün altından çok su akmıştı. Hem gerçekten kötü olan dünyaca ünlü bir futbolcu olmasına rağmen beni unutmayan Neymar mıydı yoksa o kadar şeye rağmen onu tanıyamayan benmiydim.
Neymarla acilen konuşmam gerekiyordu. Bu yüzden sıradan her insan gibi otobüse binip stada doğru yol aldım. Neymar sevgilisinin otobüs yolculuğu yaptığını duyarsa ne tepki verirdi acaba? Sonuçta o kız arkadaşını özel jetle yanına getirten biriydi. Başımı cama yaslayıp Neymar konusunda ne yapmam gerektiğini düşünmeye başladım.
Ona herşeyi hatırladığımı söyleyemezdim en azından bir süre bunu ondan saklamak zorundaydım. Eğer o kadar basit bir durum olsaydı Neymar kim olduğunu hatırlamamı beklemez bunu bizzat kendisi söylerdi. Oyun buydu. Onu hatırlamam için bir sürü sürpriz ve sadistçe şeyler yapmıştı. Hatırladığımı söylediğim an oyun bitecek o da beni terk edecekti. Bir hafta. Bir hafta dolmadan ona hiçbirşey soylemeyecektim ve iyileşmesi için elimden geleni yapacaktım. Bu kadarını ona borçluydum. Küçük bir kızken o nasıl benim elimden tutup bana destek olduysa bende ona destek olacaktım.
Stada yaklaşan otobüs durdu ve geneli maç izlemeye gelen toplulukla birlikte otobüsten indim. O karmaşa da kimin kalçamı avuçladığını görememiş olsamda bunu önemseyemeyecek kadar acelem vardı. Maçın başlamasına kısa bir süre kalmıştı ve benim Neymar ı görmem gerekiyordu. Soyunma odasının koridoruna girmek benim için zor olmamıştı çünkü çekilen fotoğraflarım yüzünden görevli olan herkes beni tanıyordu.
Telefonumu çıkarıp Neymar a mesaj yazmaya başladım.
Didy: Konuşmamız gerek. Soyunma odasının önünde bekliyorum.
Njr: Birazdan ısınmak için sahaya çıkacağız. Maçtan sonra konuşalım.
Sadece beş dakikalığına da olsa konuşmak istiyordum. Ona ilk kez benim küçük Junior ım olarak bakacak olmam kalbimin yerinden fırlayacak gibi atmasına neden olmuştu.
Didy: Oyun oynamak istiyorum ve senden başka oynayacak kimsem yok.
Gelecekti. Biliyorum. Her zaman gelirdi. Bu sözü ne zaman söylesem Junior yanımda olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GO NEYMAR GO
Fanfic"Biz taşınıyoruz Junior," dedim kaydırağın tepesinden ayaklarımı sarkıtırken. Neymar güneş yüzünden rahatsız olan yeşil gözlerini kısarak yukarıya doğru baktı. "Yani bir daha birlikte oynayamayacak mıyız?" "Gideceğimiz yer o kadar uzak ki okulumu bi...