1. Bölüm: "Küçük fare..."

31.9K 908 176
                                    

Multimedia : Efken

Herkesin hayatı gibi benimde hayatım tam tıkırında ilerliyor. Ailem desen olağan bir şekilde onlarla beraber normal bir aile gibi hayata devam ediyorum.

Annem, babam ve abim olmak üzere canımdan çok sevdiğim bir ailem var. Onlar bana bu hayatta verilmiş en güzel varlıklar. Onlar olmazsa ne yapardım inanın hiç bilmiyorum. Abim 24 yaşında ben ise ondan tam altı yaş küçüğüm yani 18 yaşındayım. Halimden şikayetçimiyim tabikide hayır çünkü bizim evde ailenin küçüğü olmak harika bir duygu.

Annem ve babamın çok değişik ve ilginç bir tanışma hikayeleri var. Ben ilk öğrendiğimde çok şaşırdım çünkü babamın o hallerine benzer tekbir hareket görmedim daha önce. Göreceğimi ise hiç sanmıyorum. Babam çok sever bizi hatta annemle bize bir kardeş daha yapmak istemişler ama malesef ki annemin bazı hormonsal bozukluklardan dolayı çocuğu olmamış.

Annem ise benim gibi bir evin tek kızı. Harika bir ailesi var tabi babamında. Saolsunlar bu yaşıma kadar ne istediysem ailemden önce onlar karşıladılar bu isteklerimi.

Abim ise serseri desem olmaz, boş gezen desem bu hiç olmaz. Babam ile beraber babamın şirketini yönetiyorlar bu yoğunluğun içinde barlara gidiyor ve arkadaşları ile geç saatlere kadar eğleniyor. Ama şu zamana kadar öyle saçma hareketlerde ve sözlerde bulunmadı herşeyi ölçülü. Yani anlayacağınız hem yakışıklı hemde zeki bir abim var.

Ben ise üniversitede ilk senem birinci sınıf , mimarlık bölümü okuyorum. Annemin tamamlayamadığı işi ben tamamlıyorum. Annem için kariyerden önce her zaman aile geldi tıpkı şimdi de olduğu gibi. Babam ise biz nasıl rahat yaşarız , hangi şartlarda daha iyi bir hayat süreriz onun peşinde.

Yeni güne tekrar açtım gözlerimi bugün çok güzel birgün olacak hissediyorum. Üniversiteye bir aydır gidiyordum. Ortamına azda olsa ayak uydurdum. İlk gün tanıştığım Buket ile günlerimiz geçiyor. Buket iyi kız aslında birbirimizi anlıyoruz ve eğleniyoruz beraberken. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dolabımın karşısına geçtim. Siyah bir pantolun ve siyah bir tişört üzerime geçirdim. Hiçbir şekilde bir tarza sahip değildim. Klasik bir giyiniş tarzım vardı. Elbise konusunda anneme çekmemiştim. Çünkü annem oldukça bakımlı ve güzel bir fiziğe sahip bir kadın. Babam onun güzelliği başta olmak üzere herşeyine aşıktı. İlk günkü gibi devam ediyordu aşkları. Umarım tıpkı babamın annemi sevdiği gibi severdi bir erkek beni. Tıpkı onların ki gibi mutlu bir hayatım olurdu.

Hazırlanmam bittiğinde aşağıda annem tarafından hazırlanan masaya doğru ilerledim. Babam gelmiş ve yine Atakan ile tartışıyorlardı.

"Atakan hem iş hayatı hemde bar hayatı beraber olmaz. Artık barlara gidip kendini harap etmeye bir son ver artık. " Babam bu tür konularda çok hassastı. Onun asıl amacı oğlunu öyle kötü ortamlardan uzak tutmaktı.

"Baba gittiğim yerlerin bana ve işlerime bir engeli olsaydı gitmezdim. Ama bir engel yok ki bara gitmeye son vereyim. " dedi abim sakin bir şekilde artık babamın bu tavırlarına alışmış tı oda.

"Olmayacağı ne malum" dedi babam. Atakan tam konuşacakken annem olaya müdahale etti.

"Şu tartışmanıza bir son verin artık. Her kahvaltı sırasında sizin tartışmanızdan bıktım artık. " dedi haklıydı.

"Günaydın " dedim ve masaya oturdum. Artık ayakta duracak değildim.

"Sanada günaydın pamuk kızım. " dedi babam ve annem. Bana bu şekilde seslenmelerini seviyordum. Çünkü kendimi özel hissediyordum.

KALP YANGINI (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin