20. Bölüm: "Kahvaltı..."

8.3K 395 61
                                    

Medya: Toprak, Melisa, Efken ve Masal

****

"Yıpratılmış kadınları sevmek lazım, yarası olan, canı acımış. Ama asla gülüşünden ödün vermemiş. Çünkü gerçek aşkı bilen onlar..."

Sevgi bu dünyada insana mutluluk veren en önemli yaşam aktivitesi gibi birşey. Sevgiyi bulan insanın ömrünün nasıl uzun olacağını bulan bilim adamı kadar mutlu oluyor. Birde mutsuz sevgi içinde olan insanlar var. Ölmeden cehennem ateşinin insan vücuduna ne kadar acı verdiğini tadıyorlar.

Adaletli bir dünyada yaşıyoruz güya. Bir insan mutlu olurken diğerinin mutus olması sizce ne kadar adil? Hiç adil değil. Birde ondan duyguları ile oynayanlar var işte bu en acısı. Sen canından çok severken aslında seninle oynadığını öğrenmen hayatında aldığın en acı darbelerden biri olur...

Düşünüp duruyorum sürekli ben ve Efken ne olacağız... Bundan sonra bana karşı nasıl davranacak. Onun davranışını düşünüyorum hala, ya ben ona karşı nasıl davranacağım bundan sonra?

"Senin de istediğin bu değil miydi Masal? Efken'in hislerinin biliyorsun artık sorun bunun neresinde?" diyerek beni düşüncelerimden ayıran Toprağ'a döndü bakışlarım. Efken'in gidişinden sonra hemen onu aradım ve beni almasını istedim. Beraber benim ağacımın olduğu yere geldik. Efken ile olan tüm konuşmalarımı ona anlattım oda beni dinledi sadece.

"Sorunda bu Toprak. Hislerini biliyorum oda benim hislerimi biliyor ama hiçbir şey demeden çekip gitti yine. Ben ona nasıl davranmam gerektiğini düşünüyorum. " Dedim hemen. Toprak düşünür gibi yaptı ardından cevap verdi.

"Bak bundan sonra sana yaklaşmasını sağla senin yanında mutlu olduğunu göster ona. Sürekli eğlenceli vakitler geçirin bak emin ol herşey çok güzel olacak." Dediğinde bakışlarım ona döndü. Ben nasıl yapacağımı bilsem sanki gelip ona soracağım.

"İyide bunu nasıl yapacağım? Bilsem sana akıl danışır mıyım hiç. " Dedim. Bana dönüp konuşmaya başladı.

"Evini biliyorsun değil mi?" Diye sorduğunda kafamı sallayarak onayladım. "Sabah erken kalk güzel bir kek yada börek gibi şeyler yap kahvaltıda yenecek. Daha sonra Efken'in evine git hiçbir şey olmamış gibi davran 'sana kahvaltı hazırlayacağım' falan de. Sorular sorma herşeyi oraya gittiğin an unut sevdiğine sadece kahvaltı yap ve güzel vakit geçir. Bir şekilde Efken senin yanında kendini mutlu hissederse emin ol sen gitsen bile o gelecek. " Dediğinde hızla boynuna sarıldım. Ne kadar iyi bir dost edinmişim ben ya.

"Sen birtanesin Toprak. İyiki varsın ya. Sen olmasan ben ne yapardım. " Dedim mutluluk içinde. Oda aynı şekilde bana karşılık verdi.

"Ben her zaman senin yanında olacağım güzellik. Arkadaşlar ne günler içindir. " Dediğinde güldüm. "Hadi gidelim istersen. Sabaha çok iş var. " Dediğinde onu onayladım. Beraber ağaçtan inip benim evime doğru yürüdük.

Toprak beni evime bıraktıktan sonra gitti. Bende odama çıkıp hızlı bir duş alıp hemen uyudum. Yarın çok güzel olacak buna eminim...

*****

Sabah erkenden kalkıp hızla üzerimi giyindim. Açık renk pantolon ve beyaz bir tişört giydim. Rahat spor ayakkabılarımı giyip saçlarımı düz bir şekilde salık bıraktım. Hafif bir makyaj ile hazırdım. Hızla mutfağa indim. Kek ve sigara böreği yapmaya karar verdim yanında da nefis krepler. Hızla işe koyuldum...

Herşey hazır olunca saklama kaplarına koydum ısısı düşmesin diye. Çantamı alıp evden çıktım şimdi sıra Efken'in evi... Yolda kapıyı açtığı zaman beni karşısında görünce nasıl bir tepki verir düşünceleri ile dolup taşıyordu beynim. Ya beni kapısından kovarsa? Yada dalga falan geçerse! Yok ya bu kadar kaba birşey yapmaz. Evine gelen misafiri kovacak kadar kötü biri değildir en azından.

KALP YANGINI (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin