24. Bölüm: "Söz verdim..."

7K 340 28
                                    

"Bu bir mektup olsaydı eğer güldürürdüm seni mutlaka fakat bu bir şiir, bağışla..."

"Yalan söylüyorsun." Bu kelime çıkmıştı ağzımdan sadece. Ne diyebilirdim ki başka? Tüm cümlelerimi tek seferde, tek bir cümle ile yok etti çünkü. Benim konuşma özrü olan bir insana çevirdi resmen tek cümlesi ile. Peki dediği ya doğruysa üç hafta önce gerçekten beraber oldular mı? Aralarında bir bağ olmadığını onu sevmediğini bana anlatan adam üç hafta önce Buket'in ölüm günü ve sonrası bu kadın ile beraber oldu mu?

Hayır... Kesinlikle yalan söylüyor onlar beraber olamaz Efken'e güveniyorum bana değer verdiğini hatta sevme yolunda olduğunu açık bir şekilde belirten adam bu aşağılık kadın ile yatmış olamaz... Ona güvenmem gerekiyor. Bizi ayırmak isteyen bu kadının sözlerine kanmamam gerekiyor. Peki ya doğruları söylüyorsa? Efken tekrar bana yalan söylüyor ve benim ile oynuyorsa? Bunların gerçek olma olasılığı kaç?

"Bana inanmıyorsan çok güvendiğin adama sor. Yalan söyleyecek kadar alçak bir kadın değilim ben Masal bunlar doğrular. Beni sevip vaktini benim yanımda geçiren adam hakkında gelip sana yalan söylemem. O kadar küçülmedim merak etme. Sadece kimi sevdiğini gör diye söylüyorum. Sence bunda benim ne gibi bir avantajım olabilir ki? " dedi bana bu defa daha sakin bir ses ile. Ona inanamam. Söylediği hiçbir söze inanmamam gerekiyor aşk bu değil. Bir çift zehirli söz ile herşeyi geride bırakıp bu kadına inanmamam gerekiyor. Efken'i seven bir kadın neden bizi kıskanmasın ki?

"Avantajını anlatayım istersen sana. Buralara kadar gelip bana böyle saçma bir konu hakkında bahsettiğine göre eminim çok vaktin vardır. Efken'i seviyorsun ama Efken benim yanımda benimle ilgileniyor bana değer veriyor. Seni ise görmeye tahammül bile edemiyor. Beni sevme yolunda bana güveniyor ve inanıyor. Seni ise sevmiyor sinir gibi kötü bir duygu bile beslemiyor sana hiçbir duygu beslemiyor.
Şimdi sen söyle bana kim daha avantaj sahibi bu açıklama sonucunda?" Beni dinlerken sinirin tüm evrelerini gördüm suratında. Kelimelerim anlaşılan tam yerinde ve sırasında oldu.

"Emin ol Efken seni hiç sevmiyor. Bunu sana birgün elbet göstereceğim Masal. O günün çok geç olmamasını diliyorum sadece. Ve bu arada bu söylediğin herşey benim için geçerli şeyler. Asıl Efken seni hiç sevmiyor. Kör gibi ona aşık olan bir kız ile oynuyor sadece. Günü geldiği zaman seni tıpkı kullanılmış bir peçete gibi atacak. Ama yere değil ateşe. Çünkü o hiçbir oyuncağı yakmadan elinden ve kendinden bırakmaz. Gerçekten Efken'in dediği gibi çok salak bir kızsın." dedi ve arkasını dönüp ilerlemeye başladı. Neden içimde buruk bir şeyler hissediyorum. Ben ona inanmıyorum peki içimde yaşadığım bu volkan savaşı nedir?

"Bu arada birşey daha var eklemeyi unuttum bu durumu mazur gör tatlım." Diyerek bir kez daha döndü bana. "Efken'e üç hafta önce nerede ve kiminle ne yaptığını sor eminim güzel bir cevap alacaksın." Dedi ve bana öpücük yollayıp yoluna devam etti. İstediğini yapmıştı beni şüphe içinde bırakıp gitmişti. Ona bu sevinci yaşatmıştım ben. Sinirli bir şekilde evime doğru ilerlemeye başladım.

Yolda giderken söylediği sözler tıpkı bir zehirli ok gibi kalbime baskı ve acı uyguluyordu. Asıl Efken seni hiç sevmiyor demişti belki sevmiyor ama sevecek beni sevmeye çalışıyor bana alıştı sevgide olur yakında. Kör gibi ona aşık olan bir kız ile oynuyor beni sevmeye çalışan ve destek olan adam mı benimle oynayacak? Hayır işte yalan söylediği burdan bile belli oluyor. Çünkü o hiçbir oyuncağı yakmadan elinden ve kendinden bırakmaz burayı hiç anlamadım bile. Ama ona inanmaman gerekiyor.

İçimdeki şüphe ile evime geldim kapıyı açıp hızla odama doğru ilerledim odama geldiğim zaman üstümde bulunan tüm elbiseleri yırtarcasına çıkarmaya başladım ve sağa sola attım. Benim o kıza inanmamam gerekiyor peki ben neden bu kıza inanıyorum? Efken zamanında güvenimi evet boşa çıkardı ben ona tekrar güvendiğimi düşünürken bu hisler neyin nesi.

KALP YANGINI (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin