27. Bölüm: "Annem..."

7.9K 371 165
                                    

"Boş boş seviyorum demekle olmaz; göstereceksin sevdiğini. Yapamıyor musun? O zaman yoldan çekileceksin..."

Bu bende benliği yabancı olan duygu da neydi? Tüm duyguları bir kenara atıp ortaya atılan ve kalbimi durdurma noktasına getirecek kadar güçlü olan bu duygu nedir böyle? Yaşadığım zaman boyunca hissetmediğim bu duyguyu neden daha önce hissetmedim? Bunca zaman boyunca nasıl bu duyguyu ben tatmadım?

Heyecan desem değil, mutluluk desem değil... Sevgi... Evet bu duygunun tek karşılığı sevgi ve aşk olur. Sevdiğim adamın dudaklarını kendi dudaklarımın üzerinde hissettiğim zaman anladım Efken'e kopamayacağım derecede bağlanmıştım. İlk defa bir erkeğin herşeyi ile benim olmasını istedim.

Peki benim hissettiğim bu duyguları oda hissediyor mu? İçine sığmayacak bu sevgim onda da varmı? Söylediği sözlere bakılınca var olduğunu anlıyor insan. Beni sahiplendi. Bana değer veriyor ve eminim bu saatten sonra hiçbir güç bizi ayıramaz... Bu aşılmaz sevgi bağını hiçbir güç aşamaz...

Anın büyüsüne bıraktım kendimi. İlk öpücüğümü bugün burada sevdiğim adama verdim. Oda beni aşkla öptü. Hala dudaklarımız üst üsteyken ben acemi ve hiç bilmediğim saçma hareketlerle yaparken Efken işinde gayet usta bir şekilde hafif öpücükler ile karşılık veriyordu. Ben durmuş anın büyüsüne kendimi bırakmıştım. İkimizinde gözleri kapalı bu sevgi dolu anla ruhumuzu besliyorduk.

"Masal..." Duyduğum ses ile gözlerimi açtım ancak Efken'in gözleri hala kapalıydı ve dudakları benim dudaklarımın üstündeydi. İsmimi Efken söylemedi ise kim söyledi? Hızla Efken'i kendimden ittim. Efken şaşkın gözler ile bana bakarken ben ise şok geçirmiş gözlerim ile Efken'in arkasında bulunan anneme bakıyordum.

Annemin ellerinde alışveriş poşetleri ve oda bize şaşkın gözler ile bakıyordu. İnanamıyorum ya annem evden çıkacak günü bulmuş. Rezil oldum ben. Bu olaydan sonra bittim ben. Annem asla beni affetmez. Babam ve abim duyarsa odamdan bile artık çıkamam. Annemin yanına yavaş adımlar ile gittim. Efken ise köşede durmuş bizi izliyordu.

"Anne ben..." Söze başlayacağım sırada annem sert ve otoriter sesiyle benim sözümü kesti.

"Sus sakın tek kelime dahi etme. Şimdi düş önüme eve gidiyoruz." Dedi ve arkasını döndü. Annem çok sinirli şimdi ben ne yapacağım. Kim bilir beni evde ne aksiyonlar bekliyor annem ile ilerlerken Efken'in sesi durmamızı sağladı.

"Şey Arya hanım lütfen beni dinleyin. Masal'ın hiçbir suçu yok onu ben öptüm bir anda." Dediği zaman şok olmuş gözler ile Efken'e baktım. O şimdi beni mi savundu? Ve annemin ismini biliyordu? Annemin ismini ona söylediğimi hatırlamıyorum.

Annem az önceye oranla daha sakin bir şekilde Efken'e döndü ve onu baştan aşağıya inceledi.

"Dinle beni genç adam burada bir suçlu aradığım falan yok. Öpme olayına gelirsek bu konuda yorumsuz kalsam daha iyi olur. Masal yürü gidiyoruz." Dedi yine otoriter bir ses ile. Efken'e son bir bakış attım ve annemin peşinden ilerlemeye başladım.

Hani bir söz vardı insanlar arasında çok yaygın olan ve çok doğru bir söz olarak kabul edilir. İnsan hayatının bir saniye sonrasını asla bilinmez... Evet bu söz çok doğru. Henüz beş dakika önce nasıl bir olay yaşarken şimdi nasıl bir olay yaşıyorum. Üstüne birde rezil oldum. Annem asla beni affetmez ve bu olayı asla unutmaz. Yolumuza sessiz bir şekilde devam ederken annem konuşmaya başladı.

"Bu değişiminden anlamıştım hayatında birinin olduğunu. Hal ve hareketlerin değiştiğini farkettim. Boşver dedim Arya gençtir tabiki de erkek arkadaşı olacak senin de oldu sıkma kızı bırak hayatını yaşasın dedim kendime. Ben kızım güzel güzel okuluna gidip geliyor diyorum meğersem o ormanlık alanlarda iki üç gündür tanıdığı bir erkekle öpüşüyor. Gelde sinirinden kudurma. " diyen annemin ne kadar sinirlenmiş olduğunu ettiği sözlerinden anladım.

KALP YANGINI (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin