FİNAL 🚬

4.4K 96 19
                                    

"Mutsuz sondu bize yakışan sebastian..."

Her zaman umut vardır bu hayatta. Acıları unutturacak kadar umudunuz olmalı yoksa yaşamak ne mümkün bu çekilmez dünyayı. Seni ayakta tutacak umutlar sarsın istersin tüm bedenini. Ama öyle bir dünyada yok maalesef ki. Ölene kadar yaşarsın tüm acıları... Bitti dersin bitmez devam eder daha beterleriyle. Herşey gelip geçer ama önemli olan bizde bırakmış olduğu yaralardır. Yaşadıklarımızdan çok onlarla baş etmek zordur aslında. O yaraları sarmak en çok açıtır canımızı... Sonunu bilmeden iyileşmeye çalışırız ama iyi olamayız. Çünkü her geçen gün yaşadıklarımızın acı derecesi artar. Artık ne saracak sargı nede güç kalır yanımızda... İşte o zaman büyüdüğümüzü anlarız. Bu hayata tek başımıza devam ederiz.

Her zaman düşündüm. Hayatımın dönüm noktası nasıl olacak diye. Efken ile tanışmak olduğunu sandım ama aslında o zaman değilmiş. Benim hayatımın dönüm noktası tek başıma kalıp acılarımı kendim sarmaya başladığım zaman başladı aslında. Bu hayat yalnız sevinçler yada üzüntüler üzerine var olmadığını anladım. Tüm acı gerçek ve güzellikleriyle yaşıyoruz bu hayatı ve yitip gidene kadar aldanıyoruz çoğu şeye... Bitecek herşey. Bizim gibi birgün edebiyen yok olup gidecek. Daha acı ne olabilir ki? Deriz her zaman. Evet daha beteri ve kötüsü olacak her zaman.

Benim hayatım gibi. Efken'den yediğim darbeyi en büyük acı olarak kabul ettim ama öyle değilmiş... Ondan acısı da varmış bunu öğrendim ben iki gün önce. Onu tamamen kaybettiğimi düşündüm ama aslında öyle değilmiş. Ben onu bana darbe attığı zaman kaybetmedim... Sadece ondan biraz uzaklaştım bir süre. Şimdi ise edebiyen kaybettim ben onu. Bu nasıl bir acıdır Allahım? İnsanın canından çok sevdiği kişiyi kaybetmesi kadar acı birşey var mı? Yok! Olamazda. Ben onu bu defa gerçekten kaybettim...

Keşke hiçbir şey böyle olmasaydı. Keşke onu affedebilseydim. Keşke yeniden ona bir şans verip eskisi gibi olsaydık. Onun yanında ona destek olabilseydim keşke. Annesinin acısını atlatması için ona destek olsaydım keşke bu psikolojik bunalım içerisinde. Keşke... Keşke... Keşke... Bu keşkeler gün geçtikçe beni bitirecek. Onunla beraber benim kalbimde yok oldu bitti gitti... Ölümden başka acı hiçbir şey yokmuş bunuda öğrendim seninle Efken.

Kabristana babamın aracı giriş yaptığında kısa süreliğine durmuş olan gözyaşlarım tekrar özgürlüğünü ilan etti. Ben ona son vedamı böyle bir yerde mi edecektim. Bu bizim bitiş noktamız olmak zorunda mıydı? Neden... Neden... Neden... Güç ver Allahım bana. Dayanma gücü ver ne olur. Ben bu acıyla nasıl yaşayacağım. Onun yokluğuyla bu dünyada nasıl nefes alacaktım. O köprüde atladığı zaman keşke onun yerinde ben olsaydım. Nasıl ona engel olamadım ben sevdiğim adamın gözlerimin önünde atlamasına nasıl müsade ettim? Onun ölümünde benimde parmağım var. Onun katili ben oldum ben...

Babamın arabası boş bir mezarın önünde durduğu zaman nefesim kesildi benimde. Bu soğuk mezar benim sevgilimin edebi yeri olacaktı. O bunu haketmedi ki. Hatalarının bedeli ölüm olmamalıydı.

Babam kapımı açıp üzgün bakışlarla bana baktı. Ailemin varlığı bile bu acımı hafifletmeye yetmiyordu.

Babamın yardımıyla araçtan indim. Etrafa göz gezdirdiğim zaman yaklaşık otuz kişinin kabristanda bulunduğunu farkettim. Vural ve Asmin'i gördüğüm zaman acım tekrar kendini belli etti. Asmin çok boş gözlerle boş mezara bakıyordu. Benimde bakışlarım mezara indiği zaman yanında bulunan toprağı henüz yeni kurumuş dolu mezar bu defa dikkatimi çekti. NAZLI SAVAŞ ismini görmemle nefesim kesildi. Efken'in hayatını bu raddeye getiren kadın. Sevdiğim adamın annesi. Asmin'e baktığım zaman onun yerinde asla olmak istemediğim aklıma geldi. Yavaş adımlarla yanlarına gittim. Belki bana bağırıp kovacaktılar ama olsun ölüm bu. Ölüm konusunda gurur olmayacağını geçte olsa anladım ben.

KALP YANGINI (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin