16. Bölüm: "Babam..."

9.6K 394 88
                                    

"Dokunulmasada görülmesede kalpte bazılarına yer verilir nedensiz..."

Ruhsuz olmak acaba sadece duyguları hissedememek mi? Yoksa beynin olayları düşünememesi mi? Ruhsuz insandan insana birçok farklı tanım içeriyor bana göre. Kimi bugün hiç gülmez ben ruhsuzum der, kimi en yakın arkadaşı yanında olmaz ve kendini bir farklı hissedip ben ruhsuzum der... Ve buna benzer birçok örnek vardır eminim. Galiba bende bugün çok ruhsuzum çünkü yataktan çıkmak istemiyorum. Çıkma nedenimi ise bilmiyorum. İçimden biri bana bugünün çok kötü birgün olacağını söylüyor nedense ve bugün oluşan bir olay olmadan kalbimde ağrılar hissediyorum.

Acaba insan olacakları önceden hisseder mi? Çünkü benim hislerim yani bugün hissettiklerim çok güçlü ve ben korkuyorum. Bana veya aileme birşey olmasını istemiyorum. Sanki yataktan çıkmasam olmayacak hiçbir şey. Zorlanarak yataktan kalktım sonunda elimi yüzümü yıkayıp dolabımın karşısına geçtim. Hadi bakalım Masal hanım acaba bugün ne giyeceksin?

Jean bir pantolon üzerine beyaz askılı bir tişört giydim. Düz saçlarımı salık bıraktım ve abartı olmayan hafif bir makyaj uyguladım yüzüme. Evet şimdi güzel olmuştum. Çantamı hazırlayıp aşağı mutlu ailem ile güzel bir kahvaltı yaptık. Babam bu sabah çok neşeliydi yüzünde gülümsemesi biran olsun eksik olmuyordu. Annemde öyle ikisinin arasında gözle görülür güzel bir enerji ve sevgi var gerçekten. Çünkü hissediyorum. Onları tanımayan insanlar bile bunu hissedebilir.

Babamlar ile vedalaşıp evden çıktım taksi ile okula gittim. Bugün içimde bir huzursuzluk var dedim ya şuan yok oldu tüm o umutsuz düşünceler ailem bana herkesten çok daha iyi geliyor gerçekten. Onlar olmasa ben ne yapardım inanın bunu bile hiç bilmiyorum...

Okula geldiğim zaman taksiye ücreti ödeyip indim. Dersimin olduğu kampüse doğru ilerlerken arka tarafa doğru giden bir adet Efken görmem ile adımlarım işleyişini kaybetti ve ben istemsiz bir şekilde oraya doğru ilerledim. İstemsiz mi dedim? Külliyen yalan güle oynaya o tarafa doğru ilerledim. Merak tüm hücrelerimi ele geçirdi çünkü şuan.

Arka tarafa doğru ilerleyen Efken'in yanında bir adet yılışık Melisa'da yok. Acaba neden? Yoksa ayrıldılar mı? Ay inşallah. Sanki ayrılsalar Efken hemen benimle çıkacak...

Efken arka tarafta epey bir yol katetti ardından kimsenin olmadığı sessiz ve ağaçlar ile çevrili bir alanda durdu.

Güzel tercih olmuş gerçekten zevkine bayıldım adamın. Yerdeki çimenlerin üzerine oturup gözlerini kapattığı zaman onu izleme fırsatım oldu. Güzel olan yüz hatları şimdi gözlerime daha bir güzel geliyor. Yüzünde beliren gülümsemeyi görünce istemsiz bir şekilde benimde yüzümde bir gülümseme oluştu. Beni her hareketi ile esiri altına almayı başarıyor her seferinde...

Onu gördüğüm zaman ona kızgın olan düşüncelerim hepsi uçup gidiyor yerine onu çok seven duygularım ve düşüncelerim geliyor. Bu duygular kolay kolay hissedilmez bir insanda ben bu duyguları her seferinde Efken'e karşı hissediyorum. Zaten itiraz etmiyorum onu seviyorum bunun bende farkındayım.

Bir ses duyduğum zaman istemsiz olarak yerimden hopladım o kadar derin düşüncelere daldım ki resmen kendime geldim bu ses ile.

"Orada beni dikizlemeyi bırak rahat olamıyorum sen beni izlerken." Dediğinde nasıl anladığını anlamadım. Utangaç bir şekilde yanına ilerledim ve bağdaş kurup yanına oturdum.

"Off nasıl anladın sen ya. O kadarda gizli geldim buraya seni izlemeye aşkım. Yüzünü görmeyince gece uyuyamıyorum zaten. " dedim yapmacık bir şekilde en azından umursamaz davranmak her zaman en iyisi.

KALP YANGINI (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin