25. Bölüm: "Eskiye dönüş..."

6.3K 345 65
                                    

" Güvenmek sevmekten çok daha önemlidir. İnsan güvendiğini sever. Güvenin bittiği yerde sevgide kuş olup uçup gider..."

Tanıdığın bir insanı aslında tanımıyor olabilir misin? Gerçek hayatta böyle nadir şeyler ve olasılıklar görülüyor olabilir mi? Ben Efken'i tanıyorum. Ama daha bir ailesinin varolup olmadığını bilmeyen ben nasıl tanıyor oluyorum onu? Ben sadece tanıdığımı sanıyorum. Benim hayatıma girdiği kısmı kadar tanıyorum sadece. Bunun ötesi yok ve o hiç benim hayatıma girmedi! Ben sadece girdiğini düşündüm. O pislik Melisa bile benden daha çok bilgiye sahip onun hakkında. Ben kuru kuru ve uzaktan seviyorum sadece onu.

Ben kaçtıktan sonra bu evde ne oldu inanın hiçbir bilgim yok. Sadece şuan karşımda oluşan sahneye dışarıdan bir izleyici gibi bakıyorum. Herşey benden uzak ve ben kendimi onlara yakın görüyorum. Neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Peki Efken beni neden gönderdi? Bu adamlar kim? Ne iş yaptılar ve şahane iş başardılar?

Merdivenlerden aşağıya inen Melisa'yı görmem ile merakım daha çok arttı. Onun ne işi vardı burada? Beni gönderen Efken onu mu çağırdı? Tüm bu olanların mantıklı bir açıklaması varmı peki? Şüphe duymak iyi bir duygu mu? Yada ben Efken'e güvenmediğim için bu duyguyu hissediyorum. Efken gururumu kıracak güvenimi kıracak o kadar çok iş yaptı ki artık kendimden bile şüphe eder oldum.

"Efken neler oluyor burada? Bu kızın ne işi var burada?" Diye sordum sinirli bir şekilde. Efken hala şaşkın bir şekilde yüzüme bakarken Melisa pişkin pişkin gülümseyerek suratıma bakıyordu. Karşıma geçip durdu ve o yılan ağzını açıp konuşmaya başladı.

"Ben buradan ve Efken'den hiç gitmedim ki Masal. Giden sen oldun tıpkı bir korkak gibi arkana bakmadan koşarak gittin. Benim varlığımı değil de kendi varlığını sorgula bence. Çünkü burada fazlalık olan sensin tatlım. " dedi o iğrenç dudaklarını büzerek. Lanet kadın. Dişlerin ayağımın önüne asfalt olur inşallah. İğneleyici lafları ise bir başka iğrenç.

"Asıl sen kendini nasıl bir alt kademede görüyorsun da gereksiz cümleler ile gereksiz bir insan gibi bana bu lafları edebiliyorsun? Buradan kovulanın sen olduğunu hatırlatırım Melisa." Dedim bende gülümseyerek yüzü asıldı ve bu defa yüzüme sinirli bir şekilde bakmaya başladı.

"Evet belki kovuldum ama en azından senin gibi korkak bir tavuk gibi kaçmadım. " dedi bu kızı boğarım ben ya. Tekrar yüzüne sinir bozucu gülümsemesini yerleştirdi ve yüzüme bakmaya başladı. Tam üstüne atılacakken Efken yanıma gelip beni kollarının arasına aldı. Melisa Efken'in bu hareketi karşısında yüzü renk değişimine uğradı. İşte böyle ters köşe olursun.

"Melisa artık git ve yardımın için teşekkür ederim." Bir dakika Efken bu kıza neden teşekkür ediyor? Yoksa söyledikleri doğru mu? Ona yardım eden kişi Melisa mı oldu? Söylediği tüm sözleri şimdi anlıyorum ve ne kadar yerinde ve doğru kelimeler kurduğunuda şimdi anlıyorum. Ben tıpkı bir korkak gibi kaçtım.

"Ne demek tatlım istediğin zaman söyle ben gelirim." Dedi ve yanına gelip yanağından öptü. "Bunu hak ettim." Dedi ve göz kırpıp çantasını alıp evden çıktı. Melisa çıktıktan sonra diğer adamlarda arkasından çıktı. Ben ise şaşkın bir şekilde olanları izliyordum sadece. Melisa Efken'i öptüğü zaman Efken neden tepki vermedi? Hoşuna falan mı gitti yoksa ona hala aşık mı veya farklı hisler mi besliyor?

Efken'e dönüp onunda düşünceli yüzüne bakmaya başladım. Bu tepkisizlik fazla. Melisa burada iken daha mutluydu şimdi ise daha durgun ve sanki mutsuz beni görmekten rahatsızlık falan mı duyuyor? Yada Melisa kadar gözüne çekici falan mı gelmiyorum?

KALP YANGINI (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin