He, sen çok biliyon

Beni merak edenler oldukça fazla. 🙈 Çok fazla merak talebi alıyorum. Bu yüzden 6 yıldır sakladığım benliğimi şimdi açtım... Profil resmim de kendim mevcut. Ayrıca bio'ya İnstagram adresimi koyacağım. 😊 Kendimden kısaca bahsetmek istiyorum... 6 yıl önce yani 2012-2013 aralığında mükemmel iki şeyle tanıştım. Yazmak ve sizlerle... O dönemler fazla rövanştaydım. Eğitimim için kısa bir ara verdim. 😊 Değdi mi? Sanırım değer gibi oldu. Peki bu kız ne oldu? Anestezist oldu. 😊 21 yaşındayım. O zaman çok küçüktüm, çok küçüktük. Beraber büyüdük. 🙈😊 hepinize teşekkür ediyorum...

Ayrıca bu kız geri döndü, "Şerefsizsin, çünkü yaparsın!" Adlı kitabıma bir şans verir misiniz? Bu kız büyüdü çünkü. Birde büyük Morruj'dan okuyun. 😊❤️

Kendini güçlü gösteren, güçten yoksun mazlumsun. Etrafına gülücük saçarsın, güya mutlusun.

-SEHABE.

Çok fazla aşık olmadan, 1-2 haftalık, veya aylık konuşmalarla başlayan ilişkinin ayrılma evrimleri:

3 Hafta Sonra

-Bitti (Kabul ederse umrum da olmaz, o yoksa başkaları var.)

3 Ay Sonra

-Bitti (Ne olur ya, kabul etmesin. Sinirden söylüyorum arkamdan koşsun, "hayır benimsin" desin, "seni seviyorum, gitme" desin bir şey desin ama "tamam demesin")

-3 Yıl Sonra

-Bitti (OHA! 3 yıl, 3 yıl özürlü herif! 3 yıl! 3 yıl anana mı verdim onca emeği? 3 yıldan bahsediyoruz. 3 ay değil camış ağızlı! 3 yıl kim çekti derdini, tasanı? Bitti ne hayvan! Hayır pireydi!)

Saat, 8:00

Sorunlu bir beynim var. Kesinlikle, kabul ediyorum. Biri gelip bana "özürlü" desen olan lafı söylerim. Ama şuan kabul etmek gerekirse özürüm var. Bir insan, hafta içi erken kalkmamak için götünü yırtar, bin bir çeşit hastalık taklidi yapar, tiyatro dalında birinci olur, ama annesi inanmaz. Ama hafta sonu? Horozların bile kalkıp ötmeye cüret göstermediği saate dank diye ayaktayım.

Yatakta gözlerimi açar açmaz telefonumu aradım, sabahları en sevdiğim spor; "yatakta telefon aramak" yorganların arasına giriyor, yataktan aşağı düşüyor falan derken sabah sporumu tamamlıyorum.

Hemen telefonumu elime alıp gelen mesajlara baktım, ama bir saniye, bu resmen gelmeyen kutusu! Nereye geliyor bu mesajlar? Madem mesaj yok, bizde bu günkü şanslı kişiye "günaydın" mesajı atarım dedim ve girdim rehberime. Bununla uzun zamandır konuşmuyoruz, bu arkadaşımın arkadaşı, bu kim, bununla tartıştık, bununda hemen götü kalkar diye günaydın yazacak insan bulamadım. Allahtan uzun bir süre konuştuğum, zamanla mesajlarına cevap vermediğim, bu yüzden mesaj atmayı kesen arkadaşım geldi aklıma. Kadir!

"Günaydıııınnnnnnn :D" yazıp gönderdim mesajı. Yaklaşık 8 dakika sonra cevap geldi;

"Hayret sen bana mesaj atar mıydın?"

Oha, Kadir! Çüş, Kadir! O kadar konuştuk sadece canım istemediği için mesajlarına cevap vermeyi kestim. Şimdide sıkıldığım için mesaj atıyorum, aslında oldum olasılı bu insan tipinden nefret ederim; ama bende yapmıyor değilim. Ama olsun, bir-iki kereden zarar gelmez. Değil mi? Ben neden Kadirden sıkıldım acaba? İmlaları düzgün yazdığı için mi ki? Çokta tatlı çocuktu aslında.

"Ya sms bitmişti uzun süre yapmadım ki bana da günaydın bu arada .s"

Hep kullandığım yalan, ah canım. Buda olmazsa çekilecek dert değil vallahi trip, trip atmayı çok seviyorum ama biri bana trip atınca çekemiyorum.