He, sen çok biliyon

Final - Part 1 -

Kalbime bir anda büyük bir yumru indi. Sürekli buluşmuyor olabilirdik, sürekli mesajlaşmıyorda olabilirdik. Fakat... Can'a alışmıştım! "Allah sizi onsuz bırakmasın!" diye bir cümle duyduğumda, erkek olarak babamdan sonra aklıma ismi geliyordu. Ondan kesinlikle hoşlanıyordum. Zaten, neyi çok istersem olmuyor. Lanetli miyim acaba? Hey Allah'ım, bu gidişle kimseyle sevgili olamayacağım! Orta okulda çıkıp, evlenenler var. Benim, orta okulda çıktığım tek şey tenefüstü.

"Burada oku." dedim birden, hı?! Beni neden böyle yapmışlar ya? İçimden geçenleri pat diye söyleme özelliğim var. Millete, hızlı koşma, hızlı laf yarıştırma, hızlı konuşma, güzel voleybol oynama gibi özellikler varken, bana gele gele, bu özellik gelmiş. Malzemeden çalmışlar. Benden küçük bir kardeşim de yok ki arkadaş! Nereye gitti, benim malzemelerim!

"Burada mı okuyayım?" Evet, ikimizde geri zekalı olduğumuzu anladık. Ben, gerçekten öz ve anlaşıla bilir bir cümle kurdum, Can'da o cümleyi anlamadı. Nesi var tatlım? Öz güvenim biraz fazla yüksek. Olamaz mı? Olabilir.

"Evet, bu üniversite de." Sıçtım, sıvıyorum şuan da. Lise başlayınca, seni unutacağım Can, haberin yok! Hala ne diye diretiyorsam?!

"Şakacı." dedi, sadece. Tamam be! Bir daha, içimdekinleri pat diye söylersem 39434933943434343 olsun. Gözlerimi devirdikten sonra önüme döndüm. Şaka değildi ki. Hem, ben şaka yapsam komik oladdfgdh. Olur bile diyemiyorum arkadaş. İç sesim bile bana gıcık. Hain içimde!

"Film çok sıkıcı." dedim, Gaye'nin omzuna başımı koyarak.

"Hayır. Sen, biraz fazla ruhsuzsun." dediğinde, istemsizce gülümsemiştim. Can'ın ve Çağır'ın kıkırdağını duyduğumda, kaşlarımı çatmıştım ama olsun.

"Asıl film arka koltuklarda oynanıyor. Orayı seyredeceğim ben!" diye çemkirdiğimde. Gaye, iki eliyle yüzünü kapatmıştı. Ne var be?!

"Bağırmak zorunda mıydın?" dedi, gözleriyle etrafı tararken. Ne var ya?! Ne var be?! Gidip evlerinde yapsınlar ne bok yiyorlarsa. Ohh, bende izlerim. Pırıl olsa, "Oo, kızın göğsünü nasıl açtı lan! Vay orospu." diye dalga geçerdik. Ne kadar sıkıcısın Gaye!

"Bana ne!" dedim, başımı Gaye'nin omzundan çekerken.

"Önümüzde iki tane film var." dedi, Çağır. Biraz önceki tatlı çifti ve gerçek sinama panosunu gösterirken. Ovv! Bebeğim. Aynı kafadayız ha?! Çağır, tatlım bu tarafa doğru gel.

Hafifçe kıkırdadıktan sonra, tekrar başımı Gaye'nin omzuna koydum. Film başlasın, ben Can'a göstereceğim! Şakaymış. Madem gideceksin, sarılmadan bırakmam! O vücut, bu vücuda temas edecek. Tövbe estafurullah. Yokluk bu olsa gerek!

"Beşinci salonda, film başlamak üzeredir. Lütfen, salona giriş yapınız." Biz kaçıncı salondaydık ya?! Beştik galiba. Aynen, beştik. Madem film başlamak üzere, kendimi ayarlıyayım bari. Başımı, Gaye'nin kemikten omzundan çekerek geriye doğru attım. Bir insanın bari, bacağında et olur. Kızın hiç bir yerinde yok beni çıldırtıyor. Yiyip, yiyip kilo almıyor namussuz. Ben, su içiyorum bir kilo alıyorum be!

35 Dakika Sonra

Kadın, oturma odasının kapısını araladığında sessizce konuştu, "Orada kimse var mı?"
Neden korku filminde; "Orada biri var mı?" diye seslenirler? Katilin "Mutfaktayım. Sandviç istermisin?"demesini mi bekliyorlar acaba?!

O değilde, tam da şu anda sarılabilirim! Evet, yapa bilirim! Zor değil. Aklıma, Mebal Matiz geldi lan. Adam şarkı söylemeden önce helyum gazı mı çekiyor acaba?

Kadın, kapıyı bir anda iktirdiğinde hafifçe çığırarak kollarımı Can'ın boynuna doladım! Haha. İşte bu kadar. Bu iş bu kadar! "Şimdi, nereye gidiyorsan git." diyeceğimi sanıyorsun, değil mi? Şakacı. Çok güzel kokuyor be. Kollarını, belime doladıktan sonra, başımı boynumun hizasına getirdi ve hafifçe kokladı. Hormonlar! Şimdi değil ya. Yeter ya! Sonra, beni biraz geriye iktirirerek yerime otutturdu. Can'a büyülenmiş gibi baktıktan sonra, gözlerimi sinema panosına diktim.