Sınır dolmadı ama dayanamadım paylaştım yeni bölümü 😂🙈 Hadi bakalım, oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
---
"Ama baba! Nazlı'ya maymun almışsın, bana ayıcık. Onunki daha tatlı!" dediğimde babama, bana döndü ve kulağıma eğilerek konuştu.
"Selin'im. Hiçbir şeyin tatlılığı veya daha güzel olup olmaması önemli değildir bu hayatta. Önemli olan, onu sana kimin verdiğidir. Unutma."
5 yaşındaydım daha babam bana bunu dediğinde. O zamanlar bunun ne demek olduğunu anlayamamıştım. Ama şimdi 17 yaşındaydım, anlıyordum. Bizi terketmeden önce -nedenini hala bilmesem de- bize bu hediyeleri vermişti ondan bir parça olarak kalmasını istediği için. Babam bizi gerçekten seviyordu, biliyordum ama bir tarafım ne yaparsam yapayım, bizi bırakıp gittiği için kızıyordu da ona. Gerçi şimdi kapıyı çalıp gelse, hiçbir şey olmamış gibi boynuna sarılıp "Babam." diyebilirdim sorgulamadan.
"Selin?"
Kapım çalındığında bakışlarımı kapıya doğru çevirdim. Bir çift mavi göz kapıyı aralamış bana bakıyordu. Gülümsedim. "Ne düşünüyorsun kara kara, koca gözlü kız?"
"Hiç." diye cevapladım Ali'yi. Başucumda duran kitabı aldım.
Aynı Yıldızın Altında.
"Kitap okuyacaktım. Gelsene." dedim yatağımı işaret ederek. Kapıyı yavaşça kapayıp yanıma geldi ve omzumu öptü.
"Sen beni kandırabileceğini mi sanıyorsun?" dedi sakallarını okşayıp ve bakışlarını kitaba çevirip tekrar bana baktı. "Anlat bakalım."
"Ali cidden yok bir şey." dedim uzatmasını istemediğim bir tonla. Ali bir şey demeden gözlerime baktı, sonra da gülümsedi içimi rahatlatmak istercesine. "Hiçbir zaman anlatmıyorsun Selin. İçine atma." dedi elimdeki kitabı alıp. "Güven bana, benden sor çıkmaz."
Elini tuttum Ali'nin ve yatakta bağdaş kurup yüz yüze gelmemizi sağladım. "Anlatmayı sevmiyorum Ali. Ben dinlerim, ama anlatmam. O yüzden boşver, tamam mı?"
Kafasını yavaşça salladı, beni ikna edemeyeceğini biliyordu. "Konusu ne?" dedi kitabı işaret edip.
"Daha okumadım, ama Tuğçe önermişti. Çok güzel, ve farklı bir aşk hikayesi. Ama farklı olduğunu söyledi. Kanser falan varmış."
Ali kaşlarını çattı kitaba bakıp. "İlginçmiş." dedi ve yatağıma uzandı. "Gel başlayalım o zaman." dediğinde bende yanına kuruldum Ali'nin.
---
Aferin Ali! Nasıl unutursun doğum gününü sevgilinin? Çok güzel, hediyen de yok. Aferin.
"Ya kuzen, sen ne aldın Nazlı'ya? Yarın doğum günleri ve ben hiçbir şey yapmadım. 18'e giriyorlar abi!" dedim telaşlı bir şekilde Savaş'a. Güldü benim bu halime. "Nazlı'nın istediği bir kulaklık vardı, onu aldım. Bir de özel bir şey hazırladım." dedi gülerek.
"Ya söylesene, fikri çalmam ama belki kafamda bir şeyler şekillenir. Ne hazırladın?"
Savaş koltuktan kalkıp masasının üzerinde bir şeyler aramaya başladı. Sonra da siyah bir defter çıkardı, sayfaları bile siyahtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzayın Gecesi
Fanfiction"Koca gözlü kız kaybetti kendini gözlerinde uzayı taşıyan bir adamın mavilerinde..." --- Biz Uzay ve Gece, Ali ve Selin'dik. Gökyüzündeki birbiri için parlayan iki yıldızdık. Birimiz ışığını kaybederse, diğerimiz de sönerdi. Birbirimize aittik. Kalb...