Yine oylar düştü!
Ya şu küçücük yazarkuşu hemen sevindirebilirsiniz neden yapmıyorsunuz? 😭😭😭
Bu bölüme +60 oy ve +20 yorum istiyorum. Lütfen okuyan oy versin. Ben çok emek harcıyorum ama eğer 33. Bölümde bile oylar 40 larda gelmeye devam ederse final vereceğim. Özür dilerim.
---
Yıldızları izliyorum. Gece vakti ve uçurumun kenarında yalnızım.
Bir müzik sesi bozuyor etraftaki sessizliği. Kulak kesiliyorum. Bu bizim şarkımız, Uzayın Gecesi ve Ali'nin eşsiz sesi kulaklarımda yankılanıyor. Yattığım yerden hızlıca kalkıp müzik sesinin geldiği yöne dönüyorum, gözlerim her yerde Ali'yi arıyor ama o yok.
"Ali!" diye bağırıyorum. Yanıma gelip sarılmasına ihtiyacım var. Yanıma gelmeli ve beni bu yalnızlığımdan alıp götürmeli.
"Ali!" diye bağırıyorum bir kez daha. Müzik bir anda kesiliyor ve sessizlik tekrar hakim oluyor uçuruma.
"Ali neredesin?" diye bağırıyorum bir kez daha boşluğa doğru, ama hiç ses gelmiyor. Hislerim alınmış gibi hissediyorum ve soğuk çimlerin üzerine tekrar uzanıp yıldızları izlemeye devam ediyorum. Uzun bir sessizlikten sonra tekrar o büyüleyici sesi duyuyorum.
"Beni bırakma." diye fısıldıyor Ali. Ürperiyorum ve arkamı dönüyorum ama kimse yok. Korkmaya başlıyorum. Rüzgar esintisini biraz daha arttırıyor ve bir kez daha tekrarlıyor Ali. "Beni bırakma."
"Nerdesin?" diye haykırıyorum, sesim yankılanıyor ama cevap gelmiyor. "Bırakmam. Asla." diyorum. Rüzgar gittikçe daha sert esiyor ve kollarımı bedenime sarıyorum. Ayağa kalkıp uçurumdan görünen İstanbul'un manzarasına bakıyorum.
"Gecelerde bul beni." diyor Ali bu sefer ama sesi daha uzaktan geliyor. Bu da ne demek?
"Yanıma gelmene ihtiyacım var." diye bağırıyorum İstanbul'a doğru ve uçurumun kenarına bir adım daha yaklaşıyorum. "Beni öylece bırakamazsın."
"Gecelerde bul beni. Ben hep oradayım." diye yanıtlıyor beni Ali. Bir adım daha atıyorum. Ayaklarımın ucu boşlukta artık. Saçlarım rüzgardan dolayı dağılıyor ve ürperiyorum. Isınmaya ihtiyacım var.
Gözlerimi sıkıca yumup bir damla yaşın yanaklarıma süzülmesine izin veriyorum. Bu sefer annemin sesini duyuyorum uzaklardan. "Neden yaptın?" diye soruyor. Sesinde duygu arıyorum ama boşluktan ibaret.
"Ben onu seviyorum." diyorum ama annemi yanıtlıyormuş gibi değil de daha çok kendime söylüyormuşum gibi hissediyorum.
"Sen bencilsin."
Bu ses anneme ait değil. Ali'ye de değil. Tanıdık ama çok eski bir ses. Kaşlarımı çatıyorum."Sen bencilsin." diye tekrarlıyor aynı ses. Bu sefer zihnimin daha da derinliklerine ulaşıyor ve sesi tanıyorum. Bu benim sesim. İçimdeki öldürdüğüm çocuğun sesi.
"Yeter!" diye bağırıyorum ama kimse beni duymuyor. Dayanacak gücüm kalmıyor, her şey üst üste geliyor gibi hissediyorum. Düşünüyorum. Ait olduğum boşluktan nasıl ayrılacağım? Ali'nin sesi dolduruyor kulaklarımı tekrar.
"Ben seni bırakmak istemedim Selin." diyor. Bir gözyaşım daha özgürlüğe kavuşuyor ve susuyorum. Ali devam ediyor. "Ama her zaman yanında olacağım sen bu hayatta yaşadığın sürece. Kalbinde yaşıyor olacağım, gecelerde bulacağım seni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzayın Gecesi
Fiksi Penggemar"Koca gözlü kız kaybetti kendini gözlerinde uzayı taşıyan bir adamın mavilerinde..." --- Biz Uzay ve Gece, Ali ve Selin'dik. Gökyüzündeki birbiri için parlayan iki yıldızdık. Birimiz ışığını kaybederse, diğerimiz de sönerdi. Birbirimize aittik. Kalb...