Yeni bölüüüm!
Oy ve yorum atmayı unutmayıın! Bölümü kendi sevdiğiniz yavaş bir şarkıyı dinleyerek okumanızı tavsiye ederim. 😘---
Ali... Omzundan kanlar akıyordu.
Allah'ım lütfen kabus olsun, lütfen, lütfen, LÜTFEN!
"Ali! İmdat! Yardım edin!" diyerek dönme dolaptan indim hızlı bir şekilde. Kan beynime sıçramıştı, mantıklı düşünemiyordum. Biri Ali'yi vurmuştu, ve ne yapacağımı bilmiyordum.
Biri Ali'yi vurmuştu.
"YARDIM EDİN!" diye bir kez daha bağırdım ve Ali'ye döndüm. "Sevgilim bir şey yok. Sakin ol. Lütfen dayan!"
Bırakma beni Ali. Lütfen, lütfen! Seninle tam olarak biz olmuşken, beni yalnız bırakma!
Yanımıza bir kaç kişi koşarak geldiği sırada telefonumu çıkardım ve ellerimin titremesini umursamadan ambulansı aradım. Açan adama yarım yamalak bir şekilde yeri tarif ettikten sonra, boş bakışlarla etrafı süzdüm. Bakışlarım bulanıklaşmaya başlarken, tek odaklandığım Ali'ydi. Etrafında büyük bir kalabalık toplanmış, yarasına şimdilik nasıl müdahale edebileceklerini düşünüyorlardı. Ali'nin acıyla inleme sesi kulaklarımda çınladığında, daha fazla dayanamadım ve gözlerimi kapayıp bedenimin yerle buluşmasına izin verdim.
---
Nazlı'dan"Ali?"
"Selin! Selin iyi misin?" diyerek kalktım telaşla oturduğum koltuktan ve Selin'in yanına gidip yerde diz çöktüm. "İkizim benim! Çok korktuk. İyi misin?"
Selin kaşlarını çatıp boşta kalan elini başına götürüp ovuşturdu. "Ali nerede?"
"Ali'yi boşver şimdilik Selin. Sen nasılsın?" diyerek elini sıktım Selin'in. Bu durumda bile Ali'yi düşünmemeliydi.
"Nazlı Ali nerede?" diye bir kez daha tekrarladı, bu sefer daha sesli söylemişti. Elini elimden çektiğinde, derin bir nefes vererek konuştum.
"Selin... Ali şu an yoğun bakımda." dedim ve saçlarını okşadım ikizimin.
Selin derin bir nefes alıp gözlerini kapadı ve bir damla yaş süzüldü sağ gözünden.
"Kim vurdu Ali'yi, gördün mü?" diye sordum ilk olarak. Ali'nin neden buraya geldiğini ve neden gizli gizli beraber buluştuklarını, daha sonra da sorabilirdim.
"Hayır." diyerek ofladı Selin ve bakışlarını bana döndürdü. Gözleri dolmuştu, kendini ağlamamak için tutuyor gibiydi. "Annem?" diye sorduğunda saçlarını okşayarak cevap verdim.
"Şimdilik anneme haber vermedim. Ama öğrenince çok kötü olacak Selin." dedim ve derin bir nefes aldım.
"Ağla güzel ikizim, ağlamanın tam zamanı." dedim Selin'in alt dudağı titrediğinde ve kollarımı bedenine sararak ona güç vermeye çalıştım.
Selin bir kaç dakika boyunca sessizce ağladı, hıçkırıklarını içine attığını hissedebiliyordum ama gözyaşları kolumu çok fazla ıslatmıştı. Çok aşıktı, çok seviyordu. Çok değer veriyordu.
"Nazlı..." dediğinde hıçkırıklarının arasından, kafasını kaldırdı ve gözlerime baktı kızarmış gözleriyle. "Benim Ali'nin yanına gitmem gerek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzayın Gecesi
Fiksi Penggemar"Koca gözlü kız kaybetti kendini gözlerinde uzayı taşıyan bir adamın mavilerinde..." --- Biz Uzay ve Gece, Ali ve Selin'dik. Gökyüzündeki birbiri için parlayan iki yıldızdık. Birimiz ışığını kaybederse, diğerimiz de sönerdi. Birbirimize aittik. Kalb...