Elveda sana en güzel yarım...
"Veda denmesin buna. Yine güzel olalım, yine çiçek..." Bir koca gözlü İzmir kızıydı bu. Güzel. Ve güzel olduğu kadar da inatçı. Babası yoktu, o adam ona veda bile etmeden gitmişti. Vedaları sevmezdi bu kız, ayrılmayı, sonları hiç sevmezdi. Ama bazen yeni başlangıçlar için de sonlar olmamalı mıydı?
İzmir'li o güzel, gecelerin şehri İstanbul'a geldi. Ve tüm acılarını içine attı, güçlü bir kız gibi görünmeye çalıştı. Her gülümsediğinde içine batan acılarını yok saydı. Çocukluğunu, geçmişini içine attı.
Ve bir gün o koca gözlü, mavi gözlüyle tanıştı.
"Kirpi gibisin çocuk
Her tarafın diken.
Kim elini uzatsa
Delik deşik.
Üstelik sen de kan içindesin." Bir Mavi'nin hikayesini anlatan en güzel satırlardı belkide bunlar. O Mavi, hep acı çekti hikayesi boyunca. Bazen 'Uzaydaki' oldu. Bazen 'Çocuk' oldu. Bazen 'Kedi' dediler ona. Bazen de 'Mavi' oldu. Ama o Mavi, belkilerin eseri değildi. Hepsiydi, herşeydi.
O Mavi, Uzaydaki Mavi Gözlü Çocuk'tu. Sürekli acı çeken bir çocuk. Hiç çocuk olamamış bir çocuk. Yaraları vardı onun. Geçmişinin izlerini hem ruhunda, hem bedeninde taşıdı o çocuk.
Ve bir gün o mavi gözlü, koca gözlüyle tanıştı.
Ve onlar, birbirlerinden nefret ettiler.
Onlar birbirlerini tanıdılar.
Onlar birbirlerinin yaralarını gördüler.
Onlar yaralarını beraber sardılar.
Ve onlar, aşık oldular.
O iki çocuk aşık oldular. Ve belki de nefretle başladığı için o kadar güçlüydü bu çocukların aşkı?
HANDE ERÇEL.
Bir koca gözlünün ilk göz ağrısıydı Güneşin Kızları. Vedaları sevmezdi o koca gözlü. Ama her şeyin de bir sonu olmaz mıydı bu hayatta?
O koca gözlünün ilk hikayesiydi belki de. İlk defa bu kadar güzel insanlarla tanıştı. İlk defa bu kadar yakın arkadaşlıklar kurdu. Belki de ilk defa aşık oldu o koca gözlü kız hayatında. Güzeldi. Kendi gibi güzel insanları tanıdı. Hayatına bir sürü renk girdi. Mavi'ler, pembeler, belki de siyahlar... Ama hepsi de çok ayrıydı, çok özeldi o koca gözlü kız için. Rengarenk balonlarına bir kaç da renkli umut ekledi Güneş'in hikayesiyle... Fakat vedalar her zaman vardı. Her zaman sonlar olurdu. O balonlar da uçup gitti koca gözlünün elinden. O hikaye de sonuna geldi. Güler yüzlerle başlayan hikaye, ağlamaktan şişmiş gözlerle beraber bir de kırık kalpler bıraktı arkasında. Selin Yılmaz öldü.
Bu hikayenin gizli karakterleri de en az oyuncular kadar üzüldü. Bu gizli karakterler, o koca gözlü kız ağlamasın diye elinden geleni yaptı. Ama başaramadı.
TOLGA SARITAŞ.
Gözleri güzel bakan Mavi'ydi o. Hep elinden gelenin en iyisini ardına koymayan, yaptığı işin en mükemmelini yapmaya çalışanıydı o bu hikayenin.
Harcadılar.
Bu hikaye onun için ayrıydı. En özeliydi belki de. Hayatına yeni birileri girdi. Onu gören herkes, büyülendi. Bu hikaye, o Mavi gözlerinin daha büyük bir aileyle, başarıyla parlamasına yol açtı. O Güneş, Mavi için parladı. O Güneş, hayallerini süsledi. O Güneş, onu daha da veda edilemez'e sürükledi. 'Hep en iyiler seninle olsun' sözlerinin sahibi oldu. Ama Ali Mertoğlu öldü.
Gizli karakterler. O gizli karakterler, Mavi için de çabaladı koca gözlü kadar. Gecelerini gündüzlerine katmadan 'Biz sizsiz yapamayız.' dediler. Ama yapmak zorunda kaldılar.
Gizli karakterler bağırdılar. Ama seslerini kimse duymadı.
Gece güzeli, koca gözlü kız çok ağladı. Ama gözyaşları içine aktı. Kimse görmedi.
Uzaydaki, mavi gözlü çok çabaladı. Ama o hep acı çekmeye devam etti. Herkes onu harcadı.
Elveda, gece.
Elveda, uzay.
Elveda, siyah.
Elveda, mavi.
Elveda, kedi.
Elveda, tavşan.
Elveda, Turta.
Elveda, Diktatör.
Elveda, AlSel.
Elveda, Güneşin Kızları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzayın Gecesi
Fanfiction"Koca gözlü kız kaybetti kendini gözlerinde uzayı taşıyan bir adamın mavilerinde..." --- Biz Uzay ve Gece, Ali ve Selin'dik. Gökyüzündeki birbiri için parlayan iki yıldızdık. Birimiz ışığını kaybederse, diğerimiz de sönerdi. Birbirimize aittik. Kalb...