Bölüm 6

84 13 1
                                    


Artık kendimi hazırlamam gerekiyordu,saçlarım zaten kurumuştu.

Önce ince ince maşayla şekil verdim daha sonra ensemde dağınık şekilde topladım. Spreyide dağılmaması için hafif şekilde sıkıp, önüme düşen yandan iki saç bıraktım saçlarım tamamdı. Sıra makyajıma gelmişti. Siyah tonlarında hafif far sürüp, kalın bir eyeliner çektim. Üzerine rimelle de destekledikten sonra kırmızı bir ruj sürdükten sonra hazırdım. yatağın üzerine bıraktığım elbiseyi alıp giyindim. Gerçekten güzel olmuştum. Saate baktığımda 1 saatim olduğunu gördüm, ancak yetişirdim zaten. İnternetten bakmıştım yemek yiyeceğimiz restoranta ve gerçekten lüks bir yerdi.

Hemen ayakkabılarımıda giyip, elime kücük krem çantamı aldım. Şimdi çıkabilirdim. Bugün paraya kıyıp taksiye binecektim çünkü; bu halde otobüse binersem hiç iyi şeyler olmazdı. Cimri bi insan değilim ama, ben bu durumdayken her yere taksiyle gidecek halim yok. İstisnalar hariç tabiki.

Hemen telefonumu çıkarıp taksi istedim. 5 dakika bekledikten sonra kapının önündeydi. Gideceğim adresi verip arkama yaslandım. Bi heyecan basmıştı elimi ayağımı nereye koyacağımı gerçekten bilmiyordum.
Duyumlarıma göre yemekte erkeklerde olacakmış sanırım artık mağzada erkek elemanlarda olacakmış, ama giderlerle ilgilenecekmiş. Ve Ahmet beyin arkadaşları ne işleri varsa sanki?

Taksicinin "geldik abla." Demesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
Adamın söylediği miktarı uzatıp taksiden indim.

Vay be dışarısıda içerisi kadar güzeldi gerçekten güzel seçim. Dışardan daha fazla zaman kaybetmeden içeri girdim. Kapıda garson beni karşıladı.
"Hoşgeldiniz efendim rezervasyonunuz varmıydı?"

"Hmm... Evet ahmet aras özkaracalar!"

Elindeki kağıda göz attıktan sonra
"Bu taraftan beni takip edin lütfen."
O önde ben arkada takip etmeye başladım. Masaya geldiğimizde nerdeyse herkes gelmişti.
Allah'ım! Simdi düşüp bayılacaktım şuraya.
"Hoşgeldiniz Ela Hanım."

Bu Ahmet beydi.

"Hoşbulduk. Geç kaldım sanırım, kusura bakmayın lütfen."

"Yok hayır biz biraz erkenciyiz."
O bunları söylerken bende boş olan bir yere oturmuştum. Herkes dikkatli şekilde beni izliyordu. Sanırım kendimi tanıtmam gerekiyordu.
Ki ben söze başlamadan ahmet bey benim yerime tanıttı.
" ela Gürsoy mağazamızda reyon görevlisi, şimdilik."
Şimdilik bu ne demekti? kovacak mıydı beni? Yani ne diye o zaman beni bu yemeğe çağarmıştı. Neyse şimdilik bunları düşünmenin zamanı değil. Yarın en kısa zamanda bu konuyu konuşacaktım.
"Böyle güzel çalışanın olduğunu bilmiyordum Ahmet?"

Bana mı söylüyordu bu adam. Sadece hafif gülümsemekle yetinmiştim.

Masada herkes yerini aldıktan sonra yemekler söylenmişti. Leyla resmen kıçının bir karış üzerinde siyah şort tarzında arkasında ise resmen sırtını tamamen açıkta bırakan bi kıyafet tercih etmişti. Ve Ahmet beyin hemen yan tarafına oturmuştu. Bu haline gülüyordum sadece. Bir erkeğin dikkatini çekeceksen kendi doğal halinle çekmen gerekiyordu. Bu haliyle erkeklerde sadece mide bulantısı yaptığına adım kadar emindim.

Zaten Ahmet bey de onum olduğu tarafa bakmıyordu bile bu hali içler acsıydı gerçekten.

Herkes yemeği ile ilgilenirken ben oynuyordum resmen sabah tıka basa yemiştim ve gerçekten şuan önümdeki yemeği yiyecek halim yoktu.

"Ela hanım, beğenmediniz sanırım?"

Kafamı kaldırıp baktığımda bu az önce iltifat eden adamdı, ne diye benimle ilgileniyordu ki.

"Hayır çok güzel olmuş, ama sabah kahvaltıyı biraz fazla kaçırmışım."

Araya giren Ahmet bey ile konuda kapanmıştı. "Yemekler yendiyse kahveleri alabiliriz. Hem iş ile alakalı da konuşacaklarım var."

Herkes kafasını olumlu anlamda salladığında garsonu çağırıp kahveleri söyledi herkes Ahmet beyi dinliyordu. Oda daha fazla uzatmadan konuya girdi.

"Biliyorsunuz artık mağazanın sorumlusu ve sahibi benim, artık benim koyduğum kurallar içinde hareket edeceksiniz. Muhasebe gelir ve giderlere artık Semih bey ve Oğuz bey bakacak. Ayrıca artık birde satış danışmanınız olcak. Ben zaten bunu önceden kararlaştırdım, dışardan birini yapıp ikilemde kalmaya gerek yok. Ben içinizden seçtim. Bu Ela hanım. Tabi kendiside kabul ederse."

Kafamı masadan bir anda kaldırdım ben mi yani gerçekten? Beklemiyordum yani ben işten çıkarır diye düşünürken inanamıyordum.

Leylaya baktığımda gerçekten sinirlenmiş gözüküyordu ama umrumda bile değil benim oyun oynayacak ne zamanım nede durumum var.

"Ela hanım teklifime ne diyorsunuz?"

"Teşekkür ederim yüzünüzü kara çıkarmayacağıma emin olabilirsiniz."

Ahmet bey memnun bir şekilde kafasını sallarken bende yerim de hoşnut bir şekilde oturuşumu dikleştirdim şuan Leyla'nın kafasından geçen şeyleri merak etmiyor değildim.
Ona kalırsa ben bu konuma Ahmet beyle aram da olan ilişki sayesinde gelmiştim.
Ama bilmiyordu ki ben şimdiye kadar hayatıma bir insan bile almamıştım. Bu düşüncelerimden sığınılıp ortama odaklanma ya karar verdim .

♦♦♦

Bayağı güzel geçmişti yemek, gerçekten eğlenmiştik bir kişi hariç.

Leyla.

Beni bu kadar kıskanmasını gerçekten anlamıyorum. Saat geç olmuştu artık kalksam iyi olacaktı.
"Ben izninizle kalkayım saat geç oldu. Taksi bulamıycağım bu gidişle."

"Sorun değil ela hanım sizi ben bırakırım."

Bu ahmet beydi. Ikinci defa olacaktı ve gerçekten gerek yoktu .

"Teşekkürler ama gerek yok be-"

Sözümü tamamlamama izin vermeden-,

"Ben bırakırım lütfen."

" peki o halde." diyerek tekrar oturdum. Leyla ben oturur oturmaz kalkmıstı ama onu durdurmamıştı Ahmet bey, galiba Leyladan pek haz etmemişti.

Masada bir kaç kişinin kalmasıyla birlikte bizde kalktık.
Bu topuklu ayakkabılarla yürümek gerçekten çok zordu. Demeye kalmadan halıya takıldı. Ahmet Bey ani bir refleksle kolumdan tuttu.

"Dikkatli ol!" dedi biraz tebessümle.

"Şey teşekür ederim. Farkedemedim bir an yani halıyı."

" önemli değil sen iyi misin?"

"Evet, gidelim isterseniz."
Biraz daha burda kalırsam kalp krizinden gidecektim.

"Tabiki buyurun."

Ikimizde hiç konuşmadan arabaya yürüdük. Daha önce bir kez daha bindiğim için tanıyordum arabanın kapılarını açtığında onu beklemeden binmiştim. Oda sürücü koltuğuna geçmişti. Ikimizde konuşmuyorduk radyoyu açıp açmamak konusunda kararsız kaldım. Ama o anlamış olacak ki eli radyoya gitti radayoyu dolaşak şarkı arıyordu bir şarkı da durdu bu Sılanın en sevdiğim şarkılarından biriydi kendimi şarkıyı söylerken bulmuştum.

Unutulurda gider, acı içine döner
Sonra bi gün geri döner
Yerini hatırlarsın izi artık yoksada

Tam da bugün o gündür.

Hep aynı başlıyor bitiyor ve
Iki kişiden biri vazgeçiyor ve
Biri hep daha çok çok seviyor be.

"Sesin güzelmiş"

Ben resmen şarkı söylemiştim kendime inanamıyorum.

"Ben farkında bile değilim gerçekten kusura bakmayın."

"Kızmadım Ela farkında mısın? Artık benden bu kadar çekinmene gerek yok. Ayrıca bana dışarda adımla hitap edebilirsin."

"Tabi nasıl istersen Ahmet be- Ahmet."

Yolcuğun geri kalanı sessizlikle geçmişti evin önüne geldiğimizde iyi geceler dileyerek indim.

YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin