Uzun bir uğraşın sonunda,siyah gülleri yeniden bulmuştuk.Laina elindeki haritaya bakarak "Burdan sağa dönmemiz gerekiyor" dedi.
Sertçe "Hayır" dedim.Ulfred uyarıcı bir tonda hafifçe elimi sıktı.Laina'ya babamı bulmaya geldiğimi söyleyemezdim bu yüzden daha dikkatli olmalıydım yani ani çıkışlar yapmamam gerekiyordu.
"Amari neler oluyor?Ne saklıyorsun bizden?"
"Bi' şey sakladığım yok.Sadece haritada gösterilen yere gitmeden önce uğramamız gereken bir yer daha var"
Anlamsızca bana baktı.İşaret parmağımı yere doğrulttum.Babamın zincirlerinin çıkış noktası burasıydı.
Laina kollarını göğsünde kavuşturdu.Gruptakiler sessizce bizi dinliyordu.Ulfred'in öncülük yaptığı kurtlar ise gizlenmiş herhangi bir olayda müdahale etmek için tetikte bekliyorlardı.
"Birinci sorum Amari oraya neden girmeliyiz?İkinci sorum ise oraya nasıl gireceğiz?"
Ulfred bana yardımcı olmak için araya girdi "Birdena'nın yardımıyla gireceğiz"
Radolf sinirlenmişti.Yüz kasları gerilmiş öfkeyle bize bakıyordu "Hayatta olmaz.Ne yaptığınızın farkında mısınız?Bird'ün halini görmüyor musunuz?"
Doğru söylüyordu.Birdena buraya geldiğinden beri çok fazla büyü yapmıştı ve bitkin düşmüştü.Gözlerinin altında morluklar vardı.Bu durum beni üzüyordu ama başka çaremiz de yoktu.
Birdena yanıma gelip koluma girdi."Bu bir savaş Radolf.Herkes fedakarlık yapmak zorunda.Ayrıca biliyorsun yaptığım büyüler ağır olmadığı için beni öldürmez sadece yorgun düşürür"
Yuonne ve Genna da bana destek olmak için güllerin arasında yerlerini aldılar.
Dustan gözlerini kısarak bakıyordu "Şuan ne yaptığın konusunda hiçbir fikrim yok kuzen ama bildiğim bir şey var,bunu itiraf etmek benim için çok zor olsa da,sen mantıksız hiçbir şey yapmazsın"O da güllerin arasında yerini almıştı bile.Archer'le Radof istemeyerek girdiler siyahların arasına.Geriye tek kalan Laina'ydı.En sonunda pes ederek "Yapın şu işi"dedi.
Birdena'nın yaptığı büyü çok kısa sürmüştü.Toprak bir anda dibe çökmüştü ve bizim inmemiz için bir yol oluşmuştu.
Genna ile Birdena'nın gece görüşü çok iyi olmadığı için fener yakmak zorunda kalmışlardı.Etraf gerçekten karanlıktı.Burası terkedilmiş mahzeni andırıyordu.Duvarla işlenmiş okuyamadığım şeyler yazılmıştı.Anlamsız -bana göre anlamsız-resimler çizilmişti.
Beynimde hissettiğim ağrıyla Laina'nın zihnime girmeye çalıştığını farkettim.Daha nereye kadar kendimi zorlayacaktım bilmiyordum.Yarı tanrıça olmasam zihnime kolaylıkla ulaşabilirdi aslında.
Ulfred'in durun demesiyle olduğumuz yerde kaldık.Karşımızda duvarı tamamen kaplayan,üzerinde tuhaf şeyler yazan bir kapı vardı.
Birdena elindeki feneri yazılara tuttu."Okuyamıyorum ama hissedebiliyorum.Büyüyle korunuyor bu yazı"
Laina da yazılar üzerinde parmaklarını gezdiriyordu "İsa'nın doğumundan önce kazınmış buraya.Genna buraya gel kızım"Genna şaşkın bakışlarıyla taş kapının önünde durdu ve yazılara bakmaya başladı."Hey hey hey durun bi' dakika ben bunu kesinlikle okuyamam.20. yüzyılda dünyaya geldim ben ve bana okulda böyle bir dil öğretilmedi"
Hepimiz gözlerimizi devirdik.Laina,Genna'nın elini tuttu ve parmaklarını yazıların üzerine koyar koymaz hareket ettirdiği yerler parlamaya başladı.Elini çektiği an ışıkta söndü.
Laina kendinden emin bir şekilde "Peri yazısı" dedi."Genna mızmızlanmayı kes.Hisset"
Genna emire uyarak ayı hareketleri tekrar etti.Gözlerini kapattı ve odaklandı.Taş kapının üzeri boydan boya yazı doluydu.Genna'nın okuması zaman alacak gibi görünüyordu.
GENNA
Elimi yazıların üzerinde gezdirirken fısıltılar duyuyordum.Hayır yazıyı ben okumuyordum binlerce peri aynı anda duvardaki yazıları fısıldıyorlardı bana.Hepsi farklı yerlerini kazıyordu beynime.
Gözlerimi açtım.Amari şaşırmıştı.
"Hepsini okudun mu?"
Uzun uzun anlatmaya vaktim yoktu "Okudum.Hem iyi hem kötü bir haberim var gençler önce hangisinden başlayayım"
Herkes aynı anda "İyi" diye cevapladı.Mantıklıydı bu A planı gibi bir şeydi.
"Kaçmak için çok geç değil" diye yanıtladım.
Archer "Kötü haber ne peki?"
"Bilmeceği bilemezsek öleceğiz.Bilemeyeceğimize göre öleceğiz"
"Bilmece ne?"Amari'nin belli ki gitmeye pek niyeti yoktu.
"Amari anlamadın herhalde beni diyorum ki ö-le-ce-ğiz"
"Bilmece ne?"Onun bu ısrarcı tavrı bizi yok olmaya sürüklüyordu.
Sinirlenmeye başlıyordum "Eğer size bilmeceyi sorarsam süremiz başlamış olacak ve kurtuluşumuz olmayacak"
Laina sakin tavrıyla söze girdi "Genna bize baştan anlatır mısın?Orada ne yazıyordu?"
"Binlerce peri bana peri isimlerini saymaya başladı.İçlerinden bir ismi seçmem söylendi ben de seçtim.Kendisi Mısır zamanında firavunların koruyuculuğunu yapmış bir peri ve bana o zamanın meşhur bilmecesini sordu ve eğer bilemezsek yok olacağız,acı çekerek"
Amari pes etmiyordu "Denemeden bilemeyiz"
Yuonne sessizliğini bozdu "Ya ölürsek"
"Yok oluruz"
Amari'nin üzerine yürümeye başlamıştım."Paradoks yapmıyoruz burada Amari"
Dustan beni tutmuştu."Doğru söylüyor Genna denemeden bilemeyiz.Ben ona güveniyorum"
Bir süre Dustan'a baktıktan sonra kararımı verdim.
"Söylüyorum.Beni iyi dinleyin.
Hangi varlık sabah dört ayak üstünde, öğlen iki ayak üstünde ve akşam üç ayak üstünde yürür?
Unutmayın sadece bir kere yanılma hakkımız var"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZLER ORMANI:KARARSIZLIK
VampireKalbinizi paramparça eden birine yeniden aşık olabilir misiniz? Amari,geçmişi arkada bırakıp,kendisine yepyeni bir sayfa açmak için Bulgaristan'a gider.Fakat sonra hiç bilmediği bir nedenden ötürü doğduğu ülkeye yeniden dönmeye karar verir. Peşi...