Kararsızlık-46

54 5 0
                                    

                                                                                         AMARI
      Yaklaşık üç buçuk saattir bilmeceyi çözmeye çalışıyorduk.Bu bilmeceyi çözmek imkansız görünüyordu.
Dustan ellerini iki yana açarak "Bilmece neydi onu bile unuttum?" diye sordu.
Gözlerimi devirdim "Hangi varlık sabah dört ayak üstünde, öğlen iki ayak üstünde ve akşam üç ayak üstünde yürür?"
Genna bir şey bulmuş gibi birden ayağa fırladı.Elini şaklattı "Tabi ya!"
Bütün gözler heyecan içinde Genna'ya bakıyordu.
"Arkadaşlar biraz bilgi sorusu bu aslında.Öncelikle benim seçtiğim peri Mısır uygarlığında firavunların koruyuculuğunu yapmış değil mi?" Hepimiz kafa salladık."E tamam.Bize sorulan soru şaşırtmalı bir soru.Hatırlıyor musunuz Mısır sfenkslerini?"
     Dustan yine bilgeliğini konuşturdu "Ehh biraz"
     "Her neyse.Bize sorulan Mısır sfenksi değil.Yunan sfenksi.Yunan'daki sfenks yıkımı ve kötü şansı temsil ediyor.Bi' nevi onu şeytan yerine koyuyorlar.Bu sfenks gelip geçenlere emir üzerine bilmece soruyor.Bilemeyenleri orada boğarak öldürüyor veya yiyor.Bize sorulan bilmece sfenksin ünlü bilmecesi"
    Radolf arkasına yaslandı "Ee cevap ne peki?"
                             GENNA
     Sessizce elimi duvara koydum ve periyi çağırdım.
     Periler koro halinde fısıldıyordu.
     "Sfenks'in ruhunu çağıracaksın Genna.Sfenks'in ruhunu..."
     "Lanet olsun nasıl çağıracağım onu!"
     "Hisset Genna sadece hisset..."
     Var gücümle bağırarak "Seni lanet olasıca canavar.Koca götünü bi zahmet kaldır da buraya gel!"dedim.
      Yer sarsılmaya,tepemizdeki taşlar birer birer kafamıza düşmeye başlamıştı.
      Radolf'un yüzü sinirden kıpkırmızı kesilmişti.Ejderha olsa şuan hepimizi pişirip yemişti.
      "İki dakika çeneni tutamadın mı?'
      "Sana mı sorucam?"
      Amari ikimizin arasına girmiş ortamı sakinleştirmeye çalışıyordu."Şuan tartışmanın zamanı değil.Genna kimi bu şekilde çağırdıysan ondan özür dile.Hemen!"
      Elimi tekrardan taşa koydum.En sevimli sesimi kullanara "Tatlı yaratık biraz önceki olaydan dolayı özür dilerim.İki dakika bi' sakinleşsen de sana cevabı söylesem"Tanrım şuna bak nelerle uğraşıyordum.Etraf durulmuştu.Sfenks sanırım sakinleşmişti.
        Mahzende sesi yankılandı "Cevabı söyleyin"
        Hiç vakit kaybetmeden cevabımı verdim "O varlık insandır. Çünkü insan bebekliğinde ellerini de ayak gibi kullanarak dört ayak üzerinde emekler, yetişkin halinde iki ayak üzerinde yürür ama yaşlandığında yürüyebilmek için bir de baston kullanır yani üç ayaklı olur"
        Canavar gür sesiyle karşılık verdi "Doğru" Taş duvar büyük bir gürültüyle açıldı "Geçebilirsiniz"
        Sesin nerden geldiğini bilmediğim için ortalığa konuştum "Sağol canavarcık" 

        Herhalde tarihin en korkutucu canavarlarından biriyle bu şekilde konuşan bir tek bendim.

                                                                                 AMARI

    Bulunduğumuz ortam hepimizi geriyordu.Çıkıştan uzaklaştıkça stresimiz bir kat daha artıyordu.Bu yerde Genna'nın hareketleri en azından bizi bir nebze olsun güldürmeye yetmişti.

    Önümüze bir kapı daha çıkmıştı fakat bu sefer ki daha çok zindan kapısını anımsatıyordu.Demir parmaklıydı.

    Ulfred'in elini sıkarak ilerledim.Kapı açıktı,kendime doğru çekerken büyük bir gıcırtı sesi çıktı.Kapı küf içindeydi içerisi ise leş gibi kokuyordu.Bozuk bir kana fare ölülerinin kokuları karışmıştı.Ortam havasızdı,bir insan burada kesinlikle bir dakika bile duramazdı.

    Laina'nın şaşkın ses tonuyla onun baktığı yere döndük "Ustrel!"

   Tavana kadar uzanan kafesin içinde perişan halde oturan bir adam vardı.Elleri ve ayakları zincirlenmişti.Vampirdi.Uzun zamandır beslenmediği belliydi.Teni solgun ve kan içindeydi.İşkence gördüğü belliydi.

   Fısıltıyla sadece "Baba"diyebildim.Gruptakiler bana neler oluyor bakışı atmışlardı.

   Laina kolumdan tutup beni dışarı sürüklemeye başladı."Çık burdan Amari!"

   Zorla kolumu onun elinden kurtardım."Ne yaptığını zannediyorsun sen?"

   "Bizi bilerek getirdin buraya değil mi?Biliyordun onun burada olduğunu!"Laina bana karşı sesini gitgide yükseltiyordu.

   "Bana bu zamana kadar babamın ismini dahi söylemedin.Şimdi işime karışma"

   Sesinde açıkça seçebildiğim bir korku hakimdi "Amari bu bir tuzak.Anlıyor musun?Seni yıllarca korudum ondan.Lütfen bir kere olsun dediğimi yap ve kaç buradan"

   Dediğin tersini yaparak babamın yanına koştum."Baba"

    Zorlukla gözlerini araladı "Git Amari.Annen doğru söylüyor.Git burdan"

    Gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum "Asla"

    Bileğimi ısırıp babama uzattım.Kanı görür görmez dişleri uzadı.Bir vampire vampir kanı içirirseniz güçlenirdi ama o içmemeyi tercih etti. "Bunu yapamam.Sen yarı tanrıçasın ve tanrıçaların kanı saygıdan içilmez"

    Laina "Doğru söylüyor."dedi."Bunu bize neden yaptın Ustrel?Neden ihanet ettin bize?"

    "Ben size asla ihanet etmedim Laina.

   Laina'nın sesi hiddetlenmişti "Lanet olsun!Kızımı alıp orjinallere verecektin.Sen konsey için çalışıyordun!Daha fazla güç için kendi kızını öldürmeyi göze almıştın"




İKİZLER ORMANI:KARARSIZLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin