İKİZLER ORMANI:KARARSIZLIK

Kararsızlık-36

                   27.BÖLÜM

  Yataktan çıkıp Ulfred'e kahvaltı hazırladım.Kendime de bir bardak hayvan kanı koydum.Ulfred'in anlamamasını umut ediyordum,kahvaltı yaparken midesini bulandırmak istemiyordum.Ulfred'i çağırdıktan sonra masaya oturdum.Takım elbiselerini giyip gelmişti.Bu haliyle bile çok yakışıklı görünüyordu.Takım elbise ona ayrı bir hava katmıştı.Dikkatli bir şekilde onu izlediğimi görünce çarpık bir gülüsemeyle karşılık verdi;

   "Hoşuna gitti herhalde"

  Güldüm,"Şirketteki kızlar kapmasın seni"

   "Sen varken böyle bir şeye cesaret edebileceklerini zannetmiyorum"

  Bir süre sessizce kahvaltımızı yaptık.Bardağım boşalmıştı,yeniden kan almak için ayağa kalkmamla sandalyeye yeniden oturmam bir oldu.Ulfred hemen yanıma geldi;

   "Amari iyi misin?"sesi telaşlıydı.Bir an ne olduğunu anlayamadım.Ayağa kalktığım anda başım dönmüş,gözlerim kararmıştı."İyiyim,telaşlanmana gerek yok.Sadece başım döndü o kadar"dedim.

"Vampirler hakkında çok fazla bilgim yok ama onların insanlar gibi olmadığını bilecek kadar da bilgiliyim.Neyin var?Başının dönmemesi gerekiyor çünkü sen vampirsin"

   "İnsan kanı içince olan bir şey bu.İnsan kanı,hayvan kanından daha ağırdır.Bu nedenle bütün vampirlerin,içtikten sonra başı döner.Çok normal yani"diye yalan söyledim.Aslında böyle bir şey yoktu ve başımın neden döndüğünü ben de bilmiyordum.Ulfred neyseki inanmış görünüyordu,yüz hatları gevşedi.

   "İstersen bugün şirkete gitmeyeyim"

   "İyiyim ben merak etme"

 Bir an düşündükten sonra "Peki,"dedi.Yarım saat sonra beni öpüp çıktı.

   Başımın neden döndüğüne Ulfred gittiğinden beri kafa yoruyordum fakat hâlâ nedenini bulamıyordum.Böyle bir şeyin olması imkansızdı.Belki Yuonne neden olduğunu bilirdi.Çantamı alıp evimin yolunu tuttum.

   Kapıyı açan Genna'ydı."Vaayyy sen buralara uğrar mıydın?"

   "Alt tarafı 2 gündür yokum"

   "Ve o iki günün hesabını vereceksin"

   Gözlerimi devirdim"Huysuz"diye mırıldandım.

   Yuonne koltukta oturmuş bir şeyler atıştırıyordu.Beni görünce gülümsedi.

   "İçimden bir ses çok güzel şeylerin olduğunu söylüyor"dedi.Gergin halimi görünce fikrini değiştirdi"ya da tam tersi.Noldu?"

   "Aslında güzel şeyler olmadı değil ama..."Yuonne'ye olanları anlatırken Birdena ile Genna da pür dikkat beni dinliyordu.Yuonne'nin alnı kırışmıştı belli ki düşünüyordu.

   "Aslında başının dönmemesi gerekiyordu çünkü bir insan ve bit vampirin birlikteliğinde sadece güç kaybı yaşanır.Baş dönmesi sadece kurtadam ve vampir ilişkisinde görülür.Ulfred de kurtadam olmadığına göre..."

    "Evet Ulfred insan kurtadam değil."dedim.

    Birdena "Ben senin için araştırırım bunu"dedi.

    "Teşekkür ederim"

    Genna konuyu dağıtmaya çalışıyordu "Konuya olumlu yönden bakarsak Ulfred vampir olmanı normal karşılamış ve artık birliktesiniz"

    "Doğru"Artık Ulfred benimdi,birlikteydik ve bundan daha önemli bir şey yoktu.

                       RADOLF

   Birdena'dan hoşlanmıyorum,hoşlanmıyorum,hoşlanmıyorum...LANET OLSUN HOŞLANIYORUM.Elimdeki kan bardağını duvara fırlatmıştım,kıpkırmızı bir leke oluşmuş,kan aşağı doğru akıyordu.Saf,aciz,ezik bir kızdan hoşlanamazdım,hoşlanmamalıydım.Bu imkansızdı.Benim tek amacım o taştı.Sadece Kan Taşı'na odaklanmalıydım.Belki görevim bittiğinde Birdena ile çıkabilirdim.

   Ya seni istemezse sonuçta görevin bittiğinde Birdena'nın bütün arkadaşlarını ve ailesini öldürmüş olacaksın.

   Kahretsin içimdeki sesten nefret ediyorum.

   Birdena iyi bir büyücü,senin gibi şeytan değil.Onu haketmiyorsun.

   Başımı sertçe duvara vurmaya başladım.Kes sesini!

   Neden?Doğruları duymak zoruna mı gitti?

   Kes sesini lanet olasıca!!

   Birden kapı açıldı "Kiminle konuşuyorsun Radolf?"

   Bu Gabriel'di."Sana soruyorum kiminle konuşuyorsun?"

   Birdena'dan hoşlandığımı öğrenmemeliydi.Öğrenirse gerçekten ölürdük.