18.BÖLÜM
AMARI
Bayan Abigail beni yoğunbakımın önünden çekip koltuğa oturtmaya çalıştı.Bayan Abigail'e boş boş baktım.
"Kızım ayakta duramayacak kadar kötüsün"Laina da oturmam için kolumu çekiştiriyordu.
Kolumu hızlıca çekerek"Bırak beni!"dedim.
Bayan Abigail de ağlamıştı ama sesi sakin ve huzur vericiydi"Burada tartışmayın Amari,birbirimize destek olmalıyız"beni kendine doğru çekip sarıldı.Onun tanıdık kokusunu içime çekmek rahatlatmıştı beni.
"Hadi Amari kantine inelim"
"Dustan senin ne işin var burada?"Onu burada beklemiyordum.Çünkü Ulfred'e sinir oluyordu.
"Kuzenimi yalnız bırakmak istemedim"sesi daha anlayışlı çıkıyordu.Bu gerçekten çok ilginçti.
"Aç değilim,teşekkürler"
"En son bir şey istemediğinde ne yaptığımı hatırlıyor musun?"En son yemek yemeyeceğim dediğimde beni kucağında zorla restorana sokmuş yemekleri zorla ağzıma tıkmıştı,gerçekten utanç verici bir andı.
Sıkılarak"pekala geliyorum"dedim.
Dustan resmen hastane kantinini satın almıştı.10 tane cips,7 tane meyve suyu,5 tane bisküvi,9 tane tost...vs.
"Dustan ben bunları nasıl yiyeceğim?"diye sordum.
Dalga amaçlı"Kuzen,ilk önce yiyeceği ağzına götürüyorsun,sonra dişlerinle çiğniyorsun daha sonrada yutuyorsun zaten gerisini de vücut hallediyor"dedi.
"Sana hiç iğrenç espriler yaptığını söylemiş miydim?"
"Günde yirmi defa"
"Güzel"Her ne kadar sinir bozucu da olsa bunları beni güldürmek için yaptığını biliyordum.Başarılı da sayılırdı.
Yiyeceklerin bir kısmını yedikten sonra diğerlerini daha sonra yemek için poşete koyduk.
Dördüncü kata çıkmıştık,Ulfred'in annesi Deeandra benim tabirimle 'Cadı Deeandra' gelmişti.Benden nefret ederdi çünkü eskiden onun kadar zengin değildim,oğluna layık bir kız da değildim.Ama şimdi ondan daha zenginim,oğluna da layığım.Cadı Deeandra'nın yanına gittim;
"Hoşgeldiniz Cad...-kahretsin-Bayan Deeandra"Aslında cadı demeyi çok isterdim.
"Hoşbulduk Amari,görüşmeyeli uzun zaman oldu"Her zamanki gibi asil bir duruşu vardı.Ayrıca benim bildiğim anneler evlatları ölümle pençeleşirken kendilerini yırtarcasına,ellerinden bir şey gelmediği için ağlarlardı.Mümkün olsa canlarını bile verirlerdi.Bu kadın hiç ağlamamıştı,oğlu için endişe bile duymuyordu.Bu nasıl bir anne böyle.
Sakin bir dille"Oğlunuz şuan içeride ölümle pençeleşiyor"dedim.
Hafif bir gülme sesi çıkardı,bu iki saniyelik bir gülüştü"Ağlamam onun yaşamasını sağlayacak mı?"
"Anlamadım?"
"Daha önemli işlerim var.Bir söz vardır 'ölenle ölünmez'.Yarın geri dönüyorum"
Duyduklarıma inanamıyordum"Siz gerçekten anne olduğunuza emin misiniz?"
"Onu doğuran bendim.Yani bir anneyim"
"Belli oluyor"
"İltifatın için teşekkürler Amari.Ama şimdi yolumdan çekilsen iyi olur"dedi ve gitmeye kalkıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZLER ORMANI:KARARSIZLIK
VampireKalbinizi paramparça eden birine yeniden aşık olabilir misiniz? Amari,geçmişi arkada bırakıp,kendisine yepyeni bir sayfa açmak için Bulgaristan'a gider.Fakat sonra hiç bilmediği bir nedenden ötürü doğduğu ülkeye yeniden dönmeye karar verir. Peşi...