26-Harima'nın Korkuları

132 11 0
                                    

İkisi arasında kalacağımı biliyordum. İlişkileri gittikçe çürümüştü pörsümüştü. Dareskanın hormonları yine tam zirvesindeydi. Bir yandan Sarenle ten uyumu olmadığını ve sevgisinin bittiğini söylüyordu. Aralarındaki ilişkiye Saren ciddi bakıyordu. Ama Dareska değil zaten aileside onaylamamıştı. Ailesinin düşünceleri ve Dareskanın o anki yaşadığı durumlar okuldaki olaylar fizyolojik durumları hepsi onu ayrılmaya itiyordu ve Sarene olan duygularını törpülüyordu. Dareskamın özelliklerinden birisi çabuk etkilenir. Benim gibi duygusal ve aşırı hassas. Ama ikimizde dışarıdan güçlüyüz. Kırılma noktamız stresle eş değer. Stres ikimizinde zayıf noktası. Heleki strese eşlik eden birikmiş duygular bizi yıkıyordu. Güçlü kalmaya çalıştığımız her an yükümüz artıyordu. Güçlü değilim artık kaldıramıyorum dediğimiz çok an oldu ama bir şekilde hayatta kaldık. Ve bunun üzerine benim korkum eşiğin aşılması kırılmanın yaşanması ilk başta Baykuş ve Kurtu yıkacaktı. Dareskayla ayrı Sarenle ayrı görüşüyordum. Dareskaya konuşup olayları bir ondan birde Sarenden dinliyordum ve ikisinede ayrı ayrı ilişkilerinde yapmaları ve yapmamaları gereken şeyleri söylüyordum. Bir birlerine hoşgörülü olmalarını iyi davranmalarını yıkıcı değil yapıcı davranmalarını. Dareskayı anlıyordum Sarenide ve birbirlerini anlamalarını sağlıyordum. Aralarındaki köprü bendim. Canım cicim zamanları geçince kopan bağlar benimle sağlanıyordu. Bir çok konuda olduğu gibi yine aradaydım yine köprüydüm. Ruhlar arasında kalpler arasında. İnsanlar arasında ve iki dünya arasında. Bir cadının görevi aslında bu. İki alem arasındaki köprü. Yaşamak için yaşatmak bizimkisi. Anlam arayışı ve hayatı anlamlandırma çabası. Bizim tekamülümüz ruhumuzun evrimidir cadılık yolu. Büyü yapma sanatı değil kendimizi yüceltme değil güç arayışı değil huzur arayışı. İçimizdeki tanımsız özlemi gidermenin yoludur cadılık. Özümüzü bulma varlığın içinde yok olma hiçlikten varlığa bütünlüğe hepliğe ulaşma. Ama bu felsefe basit bir şekilde anlanamaz anlanamadıda. Dareskayla olan kavgalarımızı tartışmalarımızı Sarene anlatıyordum bana güvenen birisine ihanet edemezdim. Olayı değerler yargısına çekmeyede hiç gerek yok. Dareskayada değer veriyorum Sarenede. Ama gerçeklere takıntılı olan Sarendi ve bunu benden duymalıydı. Dareskanın ilgilendiği hoşlandığı veya çekici bulduğu oğlanları anlatıyordum ona. İlişkilerinin kötüte gittiğini biteceğini ve canlı kalması için neler yapabileceğini. Sürüden gelen tepkiler olumluydu bu ilişkiye karşı. Baykuş kurtu insana çevirmişti. Değiştirmişti. Bu değişim sürünün hoşuna gidiyordu onşarın mutluluğu Alfanında Sareninde mutluluğu oluyordu. Aslında korkum ilişkilerinin bitmesi değil bitişin benimde bitişimi çağrıştırıyor oluşuydu. İkisi arasında kalma olayı. Eğer ayrılırlarsa ne olurdu ki? Düşmanımın dostu düşmanımdır olurdu. Bu ihtimal beni korkutuyordu. "Benim ayrılıp geride bıraktığım bir insanla sen nasıl hala dost olabilirsin!" Bu cümle kafama takılmıştı ve beni tedirgin ediyordu. Ama illede birini seçmek zorunda bırakılırsam ikisinide bırakmayı tercih ederdim. İlk vazgeçişim olmazdı bu vazgeçiş. Ah o vazgeçişler... Dareskaya ihanet edemezdim onu yüzüstü bırakamazdım ama sevdiğim özleminden kurtulduğum dostluğuda bırakamazdım. İhtimaller ihtimaller. Tedirginlik korku ve stres beraberinde yorgunluğu getiriyordu. Dertlerime bir dert daha. Hayattan bezmiş bir haldeyim çoğu zaman. Bana iyi geliyordu Saren. Sürü iyi geliyordu. Şükür ki gerçekleri söyleyebildim. Tüm düşüncelerimi korkularımı. Yıkılış artık başlamıştı...

Dareska'nın GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin