Bölüm 17 - Kavuşamazsın Kara Sevda Olur!..

7.6K 491 23
                                    

-Sevgili okurlarım... Bu bölümde açıklama olarak çok fazla yıldız(*) kullandığımı farkettim. O yüzden bende parantez içinde { } numaralandırdım. Kafanız karışmasın :) Vee medyada şarkımız var ;)

____________________

"Birbirimize birkaç adımlık mesafedeyiz aslında ama aramızda kilometrelerce gurur var." -Cemal Süreya

***

Yaklaşık bir yıl sonra...

Genç kadın sabahın erken saatlerinde yeni yeni hareketlenen sokakta bisikletini sürüyordu.

"Günaydın Hikmet Amca!"

"Günaydın Neşe kızım!"

Yanından geçtiği bakkal Hikmet amcaya ağız dolusu gülümseyerek seslenmişti Neşe. Çalışmaya giderken hep yanından geçer, her seferinde dükkanın kepenklerini açan Hikmet amcayla karşılaşırdı. Bir yıldır hiç sapmamıştı bu düzen. Hikmet bey kepenkleri açmak üzere her eğilişinde arkasına bakar kızın gelip gelmediğini kontrol ederdi. Bu bir ritüel olmuştu ikili arasında.

Neşe gülümsemesi yüzündeyken bisikletinin pedallarını çevirmeye devam etti. Sahil kenarına inmeliydi bir an önce. Beklediği turistlerden önce orada olmak istiyordu. Sonra adamlar panik oluyor, kafası kesilmiş tavuk gibi oraya buraya dağılıyorlardı.

Neşe düşündükleriyle yeniden gülümsedi. Derdi tasası ne kadar farklılaşmıştı. Buraya yerleştiğinden beri ne kadar mutlu olunursa o kadar mutluydu işte. Geçmişini düşünmüyor sadece anı yaşıyordu.
Ne demiş halk ozanı 'Carpe diem!{1}'

"Günaydın Salih!"

"Günaydın Neşeli abla!"

Sahil yoluna saparken yanından geçtiği çocuğa da selam verdi. Çocuğun söylediği üzerine kıkırdamıştı. Salih her zamanki gibi kendisinden önce varmıştı buraya. Turistlerle dolan bu koyda sempatikliği sayesinde en çok hediyelik eşya satan tüccar oydu.

Bisikletini daha açılmamış olan kafenin arka tarafına bağlayan Neşe, hızla otellerin bulunduğu tarafa koşturdu. Bir gün daha böyle başlamıştı...

***

"¡Hola! Buenos dias. Me llamo Neşe.¡Me encantada! {2}"

Karşısındaki gruptan gelen mırıldanmalar üzerine gülümseyen genç kadın sorusu olanlarla ilgilendikten sonra iki saat sonra, 10.00 da buluşmak üzere ayrıldı.

Otelin kafesine gidip oturan genç kadın eline aldığı kahve bardağını çevirirken şu geçen bir yılını düşündü.

Babasıyla konuşup hastaneye istifa mektubunu bıraktıktan sonra Muğla'ya yerleşmişti. Burada kendisine yeni ve küçük bir hayat kurmuştu. Pars'a da yazdığı gibi hekimlik mesleğini icra etmek için kendisinde hak bulamadığından, bu kutsal mesleğe devam edememişti. Yaklaşık bir ay kadar sadece sahilde ve kentte başıboş dolaşıp tüm hayatını askıya almıştı. Sadece anlık yaşamaya çalışmıştı. Ancak onun gibi tüm hayatı planlamaya dayalı, tüm dakikaları dopdolu geçen bir insan için bir ay hiçbir iş yapmamak kadını iyice içine döndürmüş delirtecek duruma getirmişti. Hekimlik mesleğini kendisine yasakladığı içinde bir ayın sonunda iş aramaya başlamıştı. Aslında her şey umduğundan iyi gitmiş ve anadili gibi bildiği İngilizce, İspanyolca ve Almanca sayesinde önü açılmıştı. Kısa süre bazı kafelerde çalışmış ancak tatmin olmamıştı. Bir süre sonra tarih bilgisinin de çok iyi olmasından faydalanarak biraz da bir ay boyunca çeşitli rehberlerin peşinde her tarafı gezip durduğu için edindiği bilgileri de birleştirerek rehber olmak için başvurmuştu. Bir yıla yakın zamandır bir otele bağlı olarak rehberlik yapıyordu. Güler yüzü sayesinde de şuana kadar hiç kimseyle bir problem yaşamamıştı.

Kızıl Akşam  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin