Bölüm 10 - Ne Güzel Bir Doğum Günü Hediyesi Ama...

7.4K 490 14
                                    

"Bir şeyi çok sevmek, insanı o şeye karşı kör ve sağır yapar..." -Hz. Muhammed (sav)

***

Genç kadın sabah evden çıkmadan önce aynada kendisine bir göz gezdirdi. At kuyruğu yaptığı saçlarının isyan etmiş tutamlarını yatıştırmaya çalışırken eli alnının sol tarafındaki yara izine değdi. Zaman içinde solmuş olan yara izinin üstünde bir süre elini gezdiren kadın, geçirdiği ağır beyin ameliyatının müsebbibi olan yaralarını düşündü. Bu yara yeterince korkunç gözükse de asıl duvara çarpmasıyla kafasının arkasında oluşan yaradan dolayı komalık olmuştu.

Bu alnındaki izin ve belli belirsiz aksayan sol ayağının hayatı boyunca o olayı unutmasını engelleyeceğini biliyordu. Bu izler tıpkı ruhundaki yaralar gibi hayatı boyunca, her yerde onu takip edecekti.

Düşüncelerini kafasından atmak ister gibi başını hızla iki yana sallayıp iki tutam saçını bilerek alnına düşürdü. Yara izini gizlediğinden emin olduktan sonra çantasını da alarak evden çıktı.

Bugün çok yoğun ve yorucu bir gün olacaktı.

***

"Neşe!"

"Efendim Pars?"

Koridorda koşturmakta olan Neşe'yi gören Pars arkasından yetişmiş ve kadını durdurmuştu.

"Akşam beraber yemeğe çıkalım mı, ne dersin?"

"Bugün tüm gün doluyum. Çıkışta da çok yorgun olurum muhtemelen Pars. Başka zaman olsa?"

Neşe bunları söyledikten sonra adamın yüzünde oluşan ifadeyi anlamlandıramamıştı. 'Endişeli ya da korkmuş gibi.' diye düşündü ama üzerinde yorum yürütmek için hiç vakti yoktu. Gerçekten çok yoğundu.

"Görüşürüz sonra tamam mı?" diyerek hızla bir sonraki ameliyatına hazırlanmak için koşarak koridorda kayboldu.

***

İkindi vaktine kadar ameliyatlarla geçen zaman sonunda kadının midesi koterin* yol açtığı kokudan dolayı kalkmıştı. Çok sayıda ameliyata girmiş olsa da bu kokuya adapte olmakta zorlanıyordu.

Bu düşünceler eşliğinde maskesini ve eldivenlerini çıkartan Neşe, asistanının aramasıyla rahat bir nefes aldı. Bundan sonraki ameliyatı iptal olmuştu.

Kendisini çok yorgun hisseden genç kadın üzerini değiştirip derin bir nefes aldıktan sonra belini esneterek odasına çıkmak üzere merdivenlere yöneldi. Kalp cerrahi bölümünden geçerken Pars'ı hatırlayan kadın aklına gelen gerçeklikle beraber donakaldı. Bugün kendisinin doğum günüydü. Tarihi bilmesine rağmen doğum günü olduğunu hatırlayamamıştı.

"Tabi ya! Pars o yüzden öyle baktı bana! Adamın yüzündeki ifadeye şaşmamak gerek!" diye söylendi kendi kendine ve elini alnına vurdu.

Kendine kızan Neşe, Pars'ın gönlünü almak için onun odasına gitmeye karar verdi. Adam onu yoruyordu evet, ama şüphesiz ki Neşe adamı daha fazla yoruyordu. 'Sürekli benimle ilgilenmek zorunda kalmak berbat olmalı!' diye geçirdi içinden.

Tam kapıyı çalacağı sırada duyduğu sesle eli havada kalan kadın, ne kendini kapıdan uzaklaştırabildi ne de havada kalan elini aşağı indirebildi. Kulaklarını tıkamak istese de başaramadı. Sadece kapının önünde dikildi ve içerdeki bağırışmaları dinledi.

***

Pars bir sonraki hastasını beklerken açılan kapıya doğru kafasını kaldırdı ve donakaldı. Kapıdan giren kişiyi hiç beklemiyordu.

Kızıl Akşam  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin