Artık medyada şarkımız var deyip durmayacağım. Her bölüme koyuyorum çünkü ;)
______________________
"İmkansız, dedi gurur. Riskli, dedi tecrübe. Manasız, dedi mantık. Yine de denemeye değer, dedi kalp..."
***
Adamın sözleriyle üst üste darbe yiyordu kadın. Sıkıntılı bir nefesle doldurdu ciğerlerini. Resmen hedeften vuruyordu! Adama kaçamak bir bakış atarak konuyu değiştirdi.
"Sen anlat şimdi? Kimsin? Senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum ben."
Gülümseyerek bankta arkasına yaslanan adam kıza üstten bir bakış attı.
"Hımmm... Nereden başlasam acaba? Benim senin kadar çetrefilli bir hikayem yok. Hayatı hovarda yaşayan bir adamım işte!"
Dönüp kadına göz kırpınca bir kıkırdamayla ödüllendirildi.
"Babamın şirketinin başına geçeceğim için ne okuduğumun pek önemi yoktu. Ama ilgim olduğu için uluslararası ilişkiler bitirdim."
"E, hani edebiyat demiştin?"
Kıza yandan bir bakış atıp gülümsedi adam.
"Edebiyatta bitirdim."
Gözlerini kocaman açan kıza bakıp güldü. Adamın gülmesi üzerine hayranlıkla bakan Neşe iç çekti. Ne güzel gülüyordu bu adam böyle! 'Ne çok gülüyorsun sen adam!'
"Sadece senin yanında gülüyorum bu kadar... Ve senin de bana böyle gülmeni istiyorum."
Adamın cevap vermesiyle dışından konuştuğunu anlayan kadın yine kıpkırmızı olmuştu.
'Adamın yüzüne bakıp hülyalara dalarsan olacağı bu!' diye kendi kendini payladı.
"O yüzden Ruşçayı da öyle akıcı konuşabiliyordun... Kaç dil biliyorsun?"
"Rusçayı anlaşma yaptığımız şirketler yüzünden geliştirdim. Onun dışında İngilizce, Almanca, Fransızca, Japonca, Çince -sadece konuşabiliyorum alfabesini öğrenmedim. Ne derler bilirsin asla tam olarak Çinceyi öğrenemezsin."
"Vay be! Müthişsin!"
Kızın burnuna parmağının arkasını sürttü adam. Kadın kaşlarını çatıp burnunu kaşırken söylendi içinden. 'Kedi seviyor sanki, adama bak!'
"Ihm... Ne diyordum? Uluslararası ilişkileri bitirdim. Babam şirketin başında olduğu için biraz hovardalık yaptım, kabul ediyorum. Ama pek bana gelmedi oralar be gece kuşu. Kuzenim var ya... Kutay?"
Kızdan onay mırıltısı alınca devam etti.
"Kutay hep dalga geçerdi benimle. Şair ruhlu adam diye. Zaten severdim edebiyatı. Ben de tekrar sınava girip üniversiteye başladım. Bitirince de babam şirketi bana bıraktı zaten. Kendisi şuan da emekliliğinin keyfini çıkarıyor. Amcamla beraber yönetiyorlardı şirketi. Amcam da Kutay'ın mühendislik fakültesini bitirmesini bekledi. Şuan da Kutay'la beraber idare ediyoruz şirketi."
"Ben sizi kardeş zannetmiştim ilk gördüğümde. Çok benziyorsunuz. Mühendislik bitirdi, öyle mi?"
"Aynen. Pek tipinden çaktırmasa da makine mühendisidir kendisi. Küçüklüğünden beri peşimden ayrılmaz hiç. O yüzden kardeş gibiyiz zaten. Görünüşümüz de benziyor fark ettiğin gibi, tek fark ben daha heybetliyim."
Dönüp kendisine tekrar göz kırptı adam. Kutay'dan bahsederken gözlerinin ışıldamasını izledi Neşe. Gurur duyduğu belliydi.
"Bir de kız kardeşim var: Hande. Dokuz yaş var aramızda. Kutay'la nişanlılar şuan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Akşam
Romance"Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak, Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak... Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta, Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta... Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kana...