36. Bölüm | "İyiyiz.. Biz iyiyiz."

680 24 5
                                    

Selam ✌🌼 nasılsınız, ne habersiniz? 😊 bugün 23. Nisan😊 çocuk olanların bayramını kutlarım, kendimin de birthdayini😏😏😂 bir sene de tam 14 bölüm paylaşmışım😱.
Geçen bölüme gelen vote ve yorumlar için çook teşekkür ediyorum🌼 ve yenilerini bekliyorum😊. Bir daha ki bölümün gelmesi 3-4 haftayı bulabilir😯.. keyifli okumalar.🌼

Burnunu çektiğini duydu. Ve sonunda bir ses duydu. "Bu yol," diye başladı söze, " bu yol benim hayatımı kararttı."

Zeynep'in bakışları daha da yoğunlaştı Kerem'in üstünde. Başta o kadar konuşmasına rağmen şimdi bir çıt dahi çıkarmıyordu.

"Ömrümü, çocukluğumu çaldı benden," dediğinde bir damla göz yaşı aktı yanaklarından.

Zeynep'in bacağında ki eli bir saniyeliğine havalandı. O akan yaşı silmek istedi ama yapamadı. Bu istek çok mantıksızdı. Ve saniyesinde geri indi eli tereddüt ve merakla dinlemeye devam etti.

"Abimi aldı benden," şimdiye kadar sessiz ve sakin sesiyle oluşan monoloğu gelecek cümlesinde kükremesiyle bozdu, "bu allahın cezası yol benim elimden her şeyimi aldı! Her şeyimi! Sahip olduğum her şeyi!" ve duyduğu bir yutkunma sesi ile kendi gözünden de bir yaş aktı. Durduramadı onu öylesine akıp gitti. Bir neden bulmaya çalıştı. Şu anda neden bu kadar duygusallaştığı için bir neden. Ama yoktu. Hiçbir neden yoktu.

"En çok değer verdiğim şeyleri ben altı yaşında kaybetmeye başladım," bir an, kısa bir an, Zeynep'e baktı, "hala daha kaybediyorum," dediğinde Kerem'in arabanın hakimiyetini kaybetmesi bir oldu. Zeynep'in ağzından tiz bir çığlık koparken tutanacak yer ararken kapı kulpuna tutundu.

"S-sakin, s-sakin ol!" diye bildi sadece Kerem. Arabanın hakimeyetini bir türlü erişemiyordu.

"Kerem yavaşlasana!"

Kerem frene bastıkça homurtuya benzer sesler çıkıyordu. Frene basmaya devam ederken bütün dikkatini oraya verdiğinden önden gelen arabaya fark edemedi.

"Kerem," diye çığlık attığında Zeynep anca fark edebilmişti. Hızla direksiyonu sağ kırarken frene defalarce kez basmaya devam etti. Fren ise ayaklarının altında anca titriyordu.

Korku dolu bakışlarla etrafa bakan Zeynep'e döndü. "Sıkı tutun!" dediğinde çoktan kolunu Zeynep'e siper ederek açtı.

"N-ne?" demeye varmadan Kerem çoktan arabaya bir ağaca sürmüştü.

• • •

"Zeynep. Şşt, Zeyneep!" Kerem hızlıca önü pert olmuş arabadan çıkmıştı. Seri adımlarla Zeynep'in olduğu tarafa koştu ve kapısını açtı. Fısıldadığı sözler eşliğinde hafifçe sarsıyordu Zeynep'i uyandırmak adına. "Zeyneep.. Uyan."

Yavaş bir biçimde gözlerini açtığında açıklama gereği buldu. "Hadi kalk. Ağaca çarptık sadece. Önemli bir şey yok."

Kaşlarının çatıldığını gördüğünde Zeynep'e doğru eğilerek kolundan tuttu ve çıkmasında yardımcı oldu.

Sonunda ikisi de dışarıda arabanın yanında dikiliyorlardı. Aralarında az çok bir mesafe vardı. Zeynep'in açtığı bir ara vardı. Kerem o arayı kapatarak Zeynep'e yaklaştı. Koluna dokunduğunda yüzünün her bir karesini incelemeye başladı. "İyi misin?" diye sordu sessiz çıkan sesiyle. Bu hayatta gerçekten bir Zeynep'i öldürmediği kalmıştı.

Alaycı bir kahkaha attı Zeynep, "bir de iyi misin, diye soruyor! Manyak, öldürüyordun bizi!" diye bağırdığında Kerem tam bir şey diyecekken lafı ağzına tıktı. "Konuşma! Ağzını dahi açma! Öldürüyordun ya bizi! Kasten mi yapıyorsun? Bu kadar mi nefret ediyorsun benden? Beni öldürmek isteyecek kadar mı? Dün gece yaşanan o olaydan sonra bile bir haz duydun değil mi? Kendini yine benden üstün gördün! Yine sen kazandın değil mi! Ben bütün geceyi hatta gündüzü ağlayarak geçirirken sen altına yeni bir araba çektin! Yetmezmiş gibi bir de yine üste çıkmak için, bana yine gücünü gösterebilmek için bunları hep planladın değil mi? Seni adi!" derken hiçbir ara vermeyip konuştu. Gözünden yaşlar akarak söylediği şeyleri Kerem'in göğsüne vurduğu yumruklarla tamamlıyordu. Kerem ise onu susturmamış, sinirinin dinmesini beklemişti. Içindekilerini atmasını istiyordu. Halinden belliydi, besbelli dolmuştu. Zeynep'in bu hali onu kahrediyordu. Zeynepi, baştan beri burnunun dikine giden kızı bile bu hale getirmişti. Eski Kerem olsaydı bundan gerçekten de haz duyabilirdi. Ama o artık eski Kerem değildi. Daha doğrusu soyadıyla herkesi dize getireceğini sanan Kerem Sayer değildi. O artık platonik sayılacak şekilde ona karşı çıkan ilk ve tek kıza aşık olan Kerem'di. O artık sadece Kerem'di.

Aşk mı bu?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin