Arkiler, biraz hastayım anca bu kadar oldu, ayrıca sınırın geçmesine rağmen bölüm gelmediği için Üzgünüm..
Iyi okumalar...
Zeynep yerine daha çok sindi. Bu kadar yakınlık bile onun sinirlerini bozmuştu.
Film başlamış, herkes filme dalmıştı. Zeynep ise Keremle arasında bir paket patlamış Mısır olmasına rağmen, Mısır yemiyor sadece colasından yudumluyordu. Diğer paket ise Melis ile Barışın arasındaydı ve onların birbirlerine olan ilk adımlarına vesile olacaktı. Sıkı sıkı tembihlemişti o'nu Melis. 'Sakın Barışla arama girme.'
"Mısırdan yiyebilirsin." dedi Kerem fısıldayarak yüzünü filmin gösterildiği duvardan çekmeden.
Zeynepse yüksek sesten ne dediğini anlamamıştı. "Ne?"
Kerem Zeynebin kulağına daha çok yaklaştı ve tekrarladı. "Mısırdan diyorum, yiyebilirsin, hani ben aldım diye yemiyorsan."
"Ne münasebet!" Dedi Zeynep, burnu havada. "Sende benim aldığım coladan içiyorsun." Dedi meydan okurcasına.
"Yani?"
"'Yani'si. Sen benim colamdan içerken çekinmiyorsun, bende senin aldığın Mısırdan yerken çekinmem."
Kafasını sağ sola salladı Kerem. "Iyi."
"Iyi."
&
Melis filme dalmış, merakla gözlerini duvara dikmişken, otomatiğe bağlamış gibi elleri bir Mısır paketine, ardındanda ağzına gidiyordu.
Son derece merakla filmi izlemeye devam ederken, ellerini tekrar Mısır paketine götürdü, elinde hissettiği sıcaklıkla, bir an ne olduğunu anlamadı ve gözleri hemen Mısır paketine ilişti ve gördüğü ile gülümsedi. Ardından kafasını biraz kaldırdı ve ona bakmakta olan Barışa sihirli bir gülümseme gönderdi.
İçindeki uçuşan mavi kelebeklere şu an böcek ilacı içirmek istiyordu, fazla hareketli idiler. Bu kadar heyecan onun için fazlaydı.
Sonra düşündü, bu kadar heyecan sadece Barış yanlışlıkla eline değdi diye mi gelişmişti içinde, bu sağlıklı bir şey değildi, ama yinede çok mutluydu.
Inanıyordu Melis, bir gün Barışla mutlu olacağına inanıyordu.
&
"Ouff." istemsizce çıktı ağzından Zeynebin.
Gözlerini filmden ayırmadan konuştu Kerem. "Kaç kere daha (hapşuuu, bölüm bol hapşırıklı yazılmıştır :/) ouflamayı düşünüyorsun?"
"Seni ne ilgilendirir?" Dedi Zeynep kafasını çevirmeden.
"Haklısın, beni ilgilendirmez. Bu atarlanmalarını bugün yok sayıyorum ama bir daha benden böyle birşey bekleme, fena yaparım." Dedi Kerem avuncadi ki Mısırı ağızına atarken. Bir kaşını kaldırmış Zeynebi izlerken.
"Ben lafa değil, icrata bakarım." Dedi Zeynep ve iki tane Mısır alıp ağzına attı ve Kereme kocaman gülümsedi. Gülüşünde ki sinsi bakışlar yok sayılamayacak kadar çoktu.
"Bu söylediklerini sana bir gün öyle bi ödeteceğim ki."
***
"Ee kızlar, film nasıldı? Beğendiniz mi?" Diye sordu Barış güler yüzü ile salondan çıkarken.
"Çok beğendim." dedi Zeynep gülümseyerek.
"Çok beğendim. Izlediğim en iyi aksiyon filmiydi!." Diye şakıdı Melis. 'Pis yalakacı' diye geçirdi içinden Zeynep.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı bu?
Genç Kurgu" Bir düşmandın önce, bir engeldin. Sonra bir karın ağrısı oldun. Aklımdan hiç çıkmayan bir yüz oldun. Gözlerimi kapasamda oradaydın. Şimdi peşimi bırakmayan bir dert oldun. Aşk buymuş, kimsenin seni 'bulaşma' diye uyarmadığı bir lanetmiş meğer...