Geçen bölüme atılan bütüün vote ve yorumlar için cook teşekkür ederim ^^. Bu bölüm için de aynı performansı bekliyorum ^^..
Kurgu gereği, bölüm biraz kısa oldu ',' bölüm hashtagi'miz, #evrendenmesajvar
Bölüm 'betl_231' e gidiyor, umarım beğenirsin Canım, ^ ^..
betl_231'in yazmış olduğu 'AŞK MI KAN MI?' hikayesini okumanızı tavsiye ediyorum. Farklı bir kurgu, tema HanKer, ortaya çıkan yine muhteşem bir iş.
Keyifli okumalar! ^^
"Kerem Bey, ne yapıyorsunuz siz?" Diye sordu Nurgül, sesi şaşırmış gibi çıkıyordu. Sadece sesi değil, vücut dili ile de anlaşılırdı bu.
"Sandwich hazırlıyorum kendime, Nurgül." Diye açıklamada bulundu Kerem elindeki domatesleri asılı olan bir havluyla kuruturken.
"Bana söyleseydiniz, ben yapardım. Hem pişirmiş olduğum çokça yemek var. İstersen-" Lafını böldü Kerem.
"Gerek yok Nurgül, çokta aç değilim zaten." Dedi Kerem domatesleri doğrarken.
Yuvarlak doğranmış biçimde olan domatesleri ekmeğin üzerine yerleştirirken Nurgüle dönmeden konuşmaya başladı. "Dolap'tan peyniri ver."
"Peki Kerem Bey." Demesiyle, peyniri eline tutuşturması bir olmuştu sanki Nurgülün.
Koyduğu tek bir yaprak salatanın üzerine bir domates daha yerleştirirken tekrar bir emirde bulundu. "Portakal suyu dök bana."
"Hemen, Kerem Bey."
Ekmeğini tabağa yerleştirirken, hızlı bir şekilde suyu koyan Nurgülü görünce sırıttı, insanların üzerinde bıraktığı etkiye bayılıyordu.
"Buyrun Kerem Bey." Demesiyle bardağı Hizmetlinin elinden aldı.
Tezgaha yaslandığında pencerenin camından baktı. Gördükleriyle Nurgüle döndü. "Karşıdaki evin ışıkları yanıyor. Birileri mi taşındı?" Ardından büyük bir ısırık aldı sandwichinden.
"Bu sabah taşınmaya başladılar, daha bende yeni sahiblerini görmedim ama sanırım Sevim Hanım tanıyorlar." Dedi Nurgül bulaşıkları dikkatli bir biçimde makineye yerleştirirken.
"Nasıl yani?" Dedi Kerem daha ağızındakiler bitmeden.
"Evden çıkmadan haber etti kendileri, yarın akşam yemeği yenecekmiş yeni komşularla."
Keremin dudaklarından bir 'hah' nidası döküldü. "Yine eğlence çıktı." Dedi fısıldayarak. "Neyse, sana iyi geceler." Dedi, portakal suyundan bir yudum daha aldıktan sonra ve mutfaktan ayrıldı.
Üstüne aldığı hırka ile dışarı çıktı. Yeni komşular ile, daha doğrusu demin izlediği, yıldızları izleyen kızla tanışma vaktiydi.
Hızlıca sallanan koltuğa doğru ilerledi. Kızla arasında kısa bir mesafe kaldığında duraksadı. Gördüğü ile şoka uğrarken, bu kızdan hiç mi kurtulamayacağını düşündü. Ve o'na doğru ilerledi.
"Evet, büyük bir sürpriz oldu." Dedi Zeynep onaylayan haraketlerle. Eline çatalı alıp, tabağındaki makarnayı götürdü ağzına.
"Ben haberin var diye düşünmüştüm." Dedi Demet. Ardından iki kadından da çıkan itici ve tiz bir kahkaha.
Gözlerini devirdi Zeynep. Onu gördüğünden beri iştahı kesilmişti.
Herkes yemeğine geri döndüğünde konuşmaya başladı. "Vay be.." Dedi iç geçirerek, gıcıklıkta üstüne yoktu. "Bir bu eksikti, öyle değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı bu?
Teen Fiction" Bir düşmandın önce, bir engeldin. Sonra bir karın ağrısı oldun. Aklımdan hiç çıkmayan bir yüz oldun. Gözlerimi kapasamda oradaydın. Şimdi peşimi bırakmayan bir dert oldun. Aşk buymuş, kimsenin seni 'bulaşma' diye uyarmadığı bir lanetmiş meğer...