15. Bölüm | "Bende sana aşıktım zaten."

1.7K 52 25
                                    

Bölümü '-cemadrian-'a hediye ediyorum ^^.. Umarım beğenirsin canıığmm ^.^

Iyi okumalar..

"Aslında bayağı rahatlatıcıymış sana yazmak, en iyi arkadaşıma bile söyleyemediklerimi anlattım sana, dertleşmek için iyi bir sırdaşsın, bu yüzden 1,5 sene bekleyemedim.
Şu anda ne yazacağımıda bilmiyorum aslında. En iyisi bugün olanları anlatmak. Keremi derste uyutmak için eczaneye uğrayıp uyku hapı aldım ve çayına attım, tabii beyefendi bunu yemeyip çaylarımızı değiştirince derste ben uyuya kaldım.Rezil oldum o gerizekalıya! Neyse, kendimi germeye hiç gerek yok, zaten bununla yaşamak yeterince zor. Asıl önemli konu intikam sırasının kimde olduğu, yani benim için. Büyük ihtimalle bende, almam gereken büyük bir intikam var, ama ne yapacağıma dair hiç bir fikrim yok. Gerçekten farklı bir şey olmalı. Böyle söylediğime bakma Günlüğüm, kesin aklıma bir şey gelmeyecektir ve ben tekrar o gerizekalıya rezil olacağım. Ama intikam almadanda durmayacağım, kimse beni ezemez! Buna Keremde dahil, annemde, babamda, Yağmurda, Meliste. Kimse beni parmağındada oynatamaz, oynattırmam agaa!
Ouf, daha şu cuma günü olan yemek var. Kendimi iş için kullandırtmamda, niye kimse bana saygı duymuyor ya?! Benimle ilgilenmedikleri yetmezmiş gibi, şimdide iş için peşlerinden sürüklemeye başladılar beni. Düşünsene günlük, bu yeni ortak Sayerler çıkıyormuş. Ay, Allah korusun, gerçi holdingleri vardı ama o kadarda şanssız biri değilimdir."

Açık kahve tonlarındaki günlüğünü kapattı, ardından yumuşacık yastığının altına yerleştirdi Zeynep.

Uykusuzluk gözlerine tatlı ihtiyacı gelmiş gibi vururken tek düşündüğü şey, Keremden yine alacağı intikamdı. Fark etti Zeynep, bu ara ne kadar Keremi düşünür olmuştu böyle.

Derin bir nefes alıp sol tarafından sağa döndü ve gözlerini yumdu. Şu anda tek düşünmek istediği şey uykusuydu.

&

"Kerem." dedi bir Kadın sesi. Tırmalayıcı bir ses. Çok nadir duyduğu bir ses.

Kaşlarını çattı Kerem gecikmeden, ne yani, onunla konuşmaya zamanımı olmuştu?

"Efendim?" Diye seslendi Kerem, inanamayan bir ses tonu ile.

"Müsait isen lütfen oturma odasına gelip, bizim söyleyeceklerimizi dinler misin?" Dedi aynı ses.

"Peki." Dedi Kerem, merdivenlere doğru ilerlerken düşüncelerine dalmıştı bile. 'Söyleyeceklerimiz' derken ne demeye kastetmişti? Hem annesi hemde babası onunla konuşmak mı istiyorlardı? Tuhaf bir his bürüdü içini. Adlandıramadığı bir heyecan içini kaplamaya başlamışken, o heyecanı bastırmaya çalıştı. Gerek yoktu çünki boş umutlarla, hayallere. Şimdiye kadar değişmeyen bir şey bundan sonra değişmezdi zaten. Bunu bilecek olgunluğa erişmişti çoktan Kerem.

Ağır adımlarla solana doğru ilerlerken, kafasından geçen düşüncelere bir 'stop' deme zamanı geldiğini anlayıp hemen düşüncenlerinden arındı.

"Konu neydi?" Diye direkt konuya girdi Kerem. Her zaman ki az ve öz, daha doğrusu hiç bir sonuca varmayan konuşmalardan olacağını düşündü.

"Konu bu, cuma akşamı yeni iş ortaklarımız ile bir akşam yemeği yiyeceğiz, ve sende bizimle olacaksın." Diye açıklamada bulundu kısa sarı saçlı ve orta boylu Kadın.

Bir 'hah' nidasi döküldü Keremin dudaklarından. "Saçmalamayın, ne yapacaksanız bensiz yapın." Dedi ve arkasını dönüp odasına yol alacakken bir ses onu yerine çiviledi.

"Lütfen Kerem."

"Yok artık!" Dedi yine eski pozisyonunu alırken. "Baba, sen konuşuyor muydun?" Eklediğinde surat ifadesinide şaşırmış gibi yaptı.

Aşk mı bu?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin