YB IS COMING!!
Yorum ve vote beklenir ^^İthaf isteyen belirtsin.. Yanii, bunu özellikle yazmama gerek yok, isteyen söylesin ^^ öpüldünüz
Keyifli okumalar ^^
"Kerem?" diyerek yaklaştı Can Kereme. "Sen, sen ciddi misin?"
Yüzünü eğdi Kerem. Bu olmamalıydı. "Sanırım ciddiyim."
***
Gecenin karanlığı dokundu tenine. Denizden gelen soğuk rüzgar her geçen dakika onu daha da çok üşütüyordu, oysa ki içinde ki duygular onu yakıp kavuruyordu.
İkilemler, çelişkiler,...
Ensesine yapışan saçlarını kaşıdı, Kerem. Terden yapış yapış olmuştu. Bu büyük bir stres belirtisiydi.
Kerem denize bakarken huzur bulmaya çalışıyordu.
Huzursuz muydu, onuda bilmiyordu.
Hissettiği şeyler güzel olsada, onu mutlu etsede, içini kıpır kıpır da etse bu yanlıştı. Hemde çok büyük bir yanlış.
Hiçbir şey kolay olmayacaktı artık onun için..
Ortalama bir insanın içinden günde binlerce düşünce geçerken, onunki sadece Zeynep olmuştu.
Ne zaman böyle olmuştu, nasıl anlamamıştı?
Düşünceler içinde yüzerken Canın seslenmesiyle dikkatini toplamaya çalıştı.
"Kerem, iyisin değil mi?"
"Bilmiyorum, Can. Hiç bir şey bilmiyorum. Tek bildiğim; bunun çok saçma bir şey olduğu."
"Ne yapacaksın, peki?"
"Pek bir şey yapmayacağım."
Kaşlarını çattı Can. "Oda ne demek?"
"Şu demek, Can," dedi Kerem ve Cana döndü "Geçmesini bekleyeceğim."
"Neyin geçmesini?"
"Hoşlantının.."
"Saçmalama Kerem! Git konuş kızla. 'Senden hoşlanıyorum hatta sana aşık oldum' de!"
"Ben aşık falan değilim!"
"Sen onu benim külahıma anlat! Hem hoşlantı, aşk öyle geçecek şeyler değildir. Ben yıllardır Yağmura aşığım, değişti mi duygularım?"Kendi sorduğu soruyu kendisi cevapladı. "Hayır."
"Can, konuşsam ne değişecek? Kız benim suratıma dahi bakmıyor." Acı bir şekilde gülümsedi. "Hatta benden nefret ediyor."
"Yanii Kerem, yalan yok, bana da böyle şeyler yapsaydın, bende senden nefret ederdim yani. Hatta bununlada kalmaz, yüzüne bir güzel tükürürdüm."
Başını, gözlerini devirerek, döndü Kerem Cana. "Sağol, Can! Çok iyi motive ettin!"
"Geçen gün hastenede yaptıklarını unutmadım Kerem!"
"Üstüme geldin, Can."
"Suçlu yine ben oldum, öyle mi?"
Gülümsedi Kerem. Keyifle cevapladı. "Aynen.."
&
Büyük bir sinirle odasında volta atmaya başladı Zeynep. Elinde ki telefonu yatağın üstüne atarken öfkeyle konuşmaya başladı. "Hala inanamıyorum yaa, hala!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı bu?
Dla nastolatków" Bir düşmandın önce, bir engeldin. Sonra bir karın ağrısı oldun. Aklımdan hiç çıkmayan bir yüz oldun. Gözlerimi kapasamda oradaydın. Şimdi peşimi bırakmayan bir dert oldun. Aşk buymuş, kimsenin seni 'bulaşma' diye uyarmadığı bir lanetmiş meğer...