33. Bölüm | "Neyse ki seni saçlarından tanıyabildim."

733 33 42
                                    

Selâmün Aleyküm 😊 yine çok bekletmiş olabilirim, ama benim suçum değil🙈 öğretmenlerin suçu😒😊

Neyseaa, buyrunuz YB.. yine çok uzun😆
Geçen bölüme neden bilmiyorum ama çok az yorum gelmiş😔😭 ama inşallah bu bölümde öyle olmaz.. bool yorum bekliyorum😊 beni çok mutlu ediyorlar.. hadi size keyifli okumalar.. 🌼✌

"Bu da ne demek?" diye sordu şaşkınlığın zirvesinden, Zeynep. Sen masumsun demişti Kerem. Ona masum demişti. Içinde bir sevinç oluştu. Hem de hiçbir benzeri olmayan bir sevinç.

Kerem'in gözlerine odaklanırken yüzünde bir gülümseme çoktan oluşmuştu zaten. Aklına gelenle duraksadı. Buna neden bu kadar sevinmişti ki? Bu soruyu kendine sorarken Kerem'in hareketlerine odaklandı. Gözlerine kaçırıyor ve kekeliyordu. Kesinlikle şüphe çekiciydi.

Kerem'in de şu zamanlarda tuhafına giden birtakım hareketleri olmuştu.
Aynı kendisi gibi.

Birbirlerine olan hareketleri ve davranışları 180 derece değişmişti. Önceden kavgadan ve bağrış çağırışdan beslenen aralarındaki ilişki bambaşka bir boyut almıştı artık. Iki arkadaş gibi olmuşlardı.

Kerem geveleyerek bir şey anlattığını fark etti. Oysa o düşüncelerinden dinlememişti bile onu. "Neyse tamam," dedi zoraki bir gülümsemeyle. "Gidelim."

Ardından Kerem'in uzunca bir nefesi içine çektiğini fark etti. Yüzünde oluşan kasılmayı da tabii.

• • •

"Hoş geldiniz," dediler hep bir ağızdan.

Kerem kaşlarını çattı, "Siz de mi burdaydınız?" dedi şaşkınlıkla.

"Zeynep bugün bar'a gideceginizden bahsetti," dedi Melis ardından Can devam etti "Biz de kaçırır mıyız bu fırsatı dedik ve sizi yalnız bırakmamak için biz de geldik," dedi Can muzip bir şekilde gülümserken. Sözünü bitirir bitirmezde Kerem'e göz kırptı. Kerem bunun üzerine göz devirmekle yetindi.

Zeynep'le yalnız kalma fırsatı elinden kayıp gitmişti.

"Hadi ne içiyoruz," diye sordu Barış.

"Zeynep'e meyve suyu."

• • •

"Kereem," dedi Zeynep dudaklarını bükerek. "Hadii," dedi Kerem'in kollarından tutup kendine doğru çekerken.

Kerem tek heceli bir kahkaha attı, "Hayıır."

"Hadii," diyerek üsteledi, "Lütfen, kırma beni." Dedi ve Kerem'i daha çok çekti. Daha doğrusu çekmeye çalıştı. Bir gıdım oynamıyordu yerinden. "Kashayvanı!" diye fısıldadı bunun üzerine.

"Zeynep, ben dans etmem," dedi Kerem kaşlarını çatarak ve tabii gülerek.

Bunun üzerine Zeynep de kaşlarını çattı, "Nedenmiş o?! Bar'a gittiğini biliyorum. Bar'a gelip dans etmiyorsan neden buraya geliyorsun ki?"

Kerem güçlü bir kahkaha atarak Zeynepe baktı imalı bir çapkın gülüşle.

Zeynep irice gözlerini açtı ve oluyormuş gibi kaşlarını daha da çok çattı. Ve kekeledi, "K-kızlar için mi?" diye sordu dehşetle.

Kerem yine bir kahkaha attı. Avuçlarının içinde duran Zeynep'in avuçlarını kavrayarak bu sefer o çekti Zeynep'i kendine doğru.

Aşk mı bu?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin