Eveet, YB geldii ^ ^, geçen bölüme gelen yorum ve vote'ler için çok teşekkür ederim. ^ ^ Umarım, bu bölüme vote & yorumlar daha çok gelir. Hikayem hakkında görüşlerinizi bildirirseniz, çok mutlu olurum ^^..
Bölüm 'esraozdl'a gidiyor, umarım beğenirsin Canıım ^^..
Bu arada, esraozdl'ın yazmış olduğu 'Kanatsız Melek' hikayesine göz atarsanız, çok mutlu oluruz ^^. Konusu ve yazı stili ile çok sıcak bir kitap. Teması 'Zeyker', nefretten doğan aşk ^^..
Bölüm hashtagimiz #sonoyun, bölüm şarkısı ise 'nükleer başlıklı kız - fondötenler', umarım bölümü beğenirsiniz, bunu anlamam içinde vote ve yorum atın ^^.. İthaf isteyen yorumda, veya özel olarak bildirebilir ^^..
Keyifli okumalaar ^ ^..
İstemsizce akıyorlardı gözlerinden. Tuzlu sıvı yüzünde yol çizerken, ağladığını bile fark etmiyordu.
"Senden nefret ediyorum!" Diye bağırdı çığlık çığlığa. Boğazında ki acıyı umursamadı. "Senden nefret ediyorum!"
Umursamıyordu gözlerinden istemsizce akan yaşları. Sadece karşısında üzgünce, üzgüncemi? Sadece karşısında ifadesizce duran adama bakıyordu.
Sesi kısılıyordu artık. "Nefret ediyorum.."
&
1 hafta önce..
" Bu son bir haftada pek olay olmazken sanada yazacak ne zaman, ne de bir şey bulabildim. Günlerim sakin geçiyorken, gözümden tek kaçmayan şey, annem ile Keremin arasındaki muhabbetti.
Benle bile bu kadar samimi olmazken, onunla neden bu kadar yakından ilgilendiğini bir türlü çözemiyorum. Bana vermediği ilgiyi neden o'na veriyordu? Büyük olasılıkla, şirket bağları için.Neyse, şimdi okula gitmeliyim.."
Dolabına yaslanarak geçirdi Zeynep yazılarını defterine.
Yazacakları bittiğinde hızlıca yatağının yanına koştu ve yastığının altına gizledi günlüğünü. Yine aynı tempoda okula gitmek üzere evden çıktı.
&
"Kereem.." Hızlıca Kerem'in yanına koştu Zeynep. Uzun koridorda Kereme ulaşması zaman alırken, sinsi bir gülümseme yerleştirdi suratına.
Kerem çağrıldığını duymasıyla hemen sesin geldiği yöne döndü. Gördüğü kişi ile afallarken, istemsizce kaşlarını çattı.
"Hayrola? N'oldu?" Diye sordu Kerem.
"Abi, ben sınıfa gidiyorum, gelirsin." Demesiyle, başı ile onay verdi Can'a. Ve sıkıca kulaklarını açtı.
"Haber vermek istedim." Dedi Zeynep masum sayılmayan bir gülümseme ile. "Arkanı kolla Sayer! İntikam çok yakın!" Demesiyle Keremi dinlemeden arkasını dönüp hızlıca uzaklaştı Zeynep.
Zeynep hızlıca yanından uzaklaşırken, Kerem anlamsızca Zeynep'in arkasından bakıyordu.
Gittikçe sıkışıyordu. Ve ipler elinden kayıp gidiyordu. Bir şekilde ipleri kendi eline almalıydı, sımsıkı. Ve bütün hakimiyet o'nun elinde olmalıydı.
&
"Ne yapmayı planlıyorsun?" Diye sordu Can huzursuzca. Huzursuz olmayla gayet haklıyken, Keremden gizlemeliydi. Bu Kerem'in pek hoşuna gitmeyebilirdi.
Ne yapacağını bilmez bir şekilde koltukta oturuyordu Kerem. Ayağını masanın ucuna yaslamış, derin düşüncelere dalmıştı bile.
"Bilmiyorum." Dedi Kerem, gözlerini masanın üstündeki kumandaya sabitlerken. Uzunca onu seyrettikten sonra dile geldi. "Ama artık sıkıldım. Yeter bu kadar intikam oyunu.. Çocuk oyuncağı değil bu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı bu?
Teen Fiction" Bir düşmandın önce, bir engeldin. Sonra bir karın ağrısı oldun. Aklımdan hiç çıkmayan bir yüz oldun. Gözlerimi kapasamda oradaydın. Şimdi peşimi bırakmayan bir dert oldun. Aşk buymuş, kimsenin seni 'bulaşma' diye uyarmadığı bir lanetmiş meğer...