33 - I'm A Mess

234 14 49
                                    

I don't know how the words you say hold a thousand times more weight than any word I've heard before. - Gabrielle Aplin

-

"Ah seni nasıl özlemişim anlatamam!" Alex çekiştirdiği bavulunu bıraktı, birkaç adım önündeki Liam'ın bedenine kollarını ve bacaklarını sardı. Tamam, onların bu romantik anı yaşamalarına memnundum ama aynısını yaşayamayacak olmak aklıma geldikçe suratım daha da asılıyordu. Yere ayak bastığımdan beri Virginia'da olduğumdan daha berbat bir haldeydim. Eğer hiçbir şey olmamış olsaydı beni buradan Ed alıyor olabilirdi ama işte bu imkansızdı.

 Eğer hiçbir şey olmamış olsaydı beni buradan Ed alıyor olabilirdi ama işte bu imkansızdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Onları izleyeceğine gel buraya." Alex ile Liam'ın üzerinde olan dolu gözlerimi Niall'a çevirdiğimde o kollarını açmış bana gülümsüyordu. Derin bir nefes verdikten sonra yanına doğru gidip sıkıca ona sarıldım. Şu sıralar sevgiye biraz fazla ihtiyacım vardı, Niall da bunu yüzümdeki ifadeden ve yaşadıklarımdan anlayabiliyordu.

"Seni sağlam gördüğüme sevindim."

"Kalbim kırıkken de sağlam sayılıyor muyum?" Başımı kaldırarak gözlerimi birkaç santim yukarımdaki Niall'a odakladım. Ufak bir kıkırtı çıkardıktan sonra kollarını bedenimden ayırdı ve ellerini omuzlarıma yerleştirerek beni hafifçe sarstı.

"Kendine gel Mels! Sadece sabret, her şeyi düzelteceksiniz eminim." Aldığım derin nefesi verirken başımı aşağı yukarı salladım. Birbirlerinden kopabilmiş aşıklar da dibimizde bittiğinde ben Liam ile sarılmıştım, Alex ise Niall ile sarılmıştı. Bundan kısa süre sonra da hep berabere arabaya atlamış eve doğru yola çıkmıştık.

Ben kendimi radyoda çalan Nick Jonas şarkısını mırıldanmaya vermişken Niall arabayı kullanıyordu. Alex ve Liam ise dikiz aynasından gördüğüm kadarıyla uzun süredir görüşememiş olmalarını birbirlerine sarılarak, sürekli kıkırdayarak, öpüşerek telafi ediyorlardı. Seslice nefesimi verip gözlerimi dikiz aynasından uzaklaştırdım ve yola çevirdim.

"Yiyişmenizi üst seviyelere taşımayı düşünüyorsanız haber verir misiniz? Gözlerimi oymam gerekiyor da." Niall'ın kahkahası arabayı doldurduğunda bana cevap vermeye yeltenen Liam olmuştu.

"Bir şey yapmıyoruz ki. Sadece biraz birbirimizi özledik işte."

"Bu 'özlemin' arabamın arka koltuğunda giderilmesi hoşuma gitmiyor çocuklar, üzgünüm." Niall sözlerini tamamladıktan hemen sonra "Kesinlikle katılıyorum." Diyerek onunla aynı düşüncede olduğumu belirtmiştim. Yanağımda hissettiğim orta dereceli bir acı veren tokat üzerine sızlandığımda çok geçmeden aynı tokattan Niall'ın da yediğini ve atanın da Alex olduğunu anlamıştım.

Where We Land (Ed Sheeran)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin