Solumdaki Devrim [Tamamlandı]

68 - "Mektup"

Ali'm...

Babam ile görüştüğünde geciken mektubumdan bahsetmişsin. Sana yazdığım mektup sanıyorum ki; talihsiz bir kazaya uğradı ve eline ulaşmadı. Ben de tekrar yazıyorum, umarım bu sana sağ salim ulaşır.

Babama sorduğun ve öğrenmek istediğin her şeyi sana buradan yazacağım. Avukatın ile görüşmek için bile size o kadar kısacık bir zaman vermişler ki babam her birini cevaplayıp, seni rahat ettirememiş. O yüzden yanından çıkar çıkmaz her sorunu not almış.

Babanın işleri çok yoğun olduğu için hafta içinde genel olarak İstanbul da oluyor. Tabi annen de onunla oluyor. Her hafta sonu gelemiyorlar ama torunlarının olacağını duyduklarından beri bir şekilde telefon ya da biriyle bana ulaşıyor ve ilgileniyorlar. Hatta annen şimdiden, kızımıza bir elbise örmeye başlamış. Her ne kadar cinsiyeti konusunda bana güvenmeseler de her birini kız olacağına ikna ettim diyebilirim. Mustafa amcam bu durum için, "Erkek olsa doğurmayacaksın," diyor. Doğururum tabi ama ben biliyor ve inanıyorum ki kızımız olacak. Annemin rüyalarında her seferinde kıvırcık saçlı, kumral küçük bir kız babamın elinden tutuyor oluyormuş. Biliyor musun aynı rüyayı bende gördüm...

Adını, Asel yapmak istediğini söylediğimde babam buna karşı çıktı. "Bir Asel'i daha kalbim kaldıramaz," dedi ama sonrasında bu durum için çok sevindiğini söyledi. Hatta şimdiden diyor ki; hazır elimiz de küçük bir Ali de varken, bir Asel olmazsa ayıp olur. Doğmamış kızımıza şimdiden sevgilisini buldular, sanırım. Bu durum seni mutlu eder mi bilemiyorum ama damadını kendin yetiştirmek güzel olur herhalde...

Rıza, bizimle beraber kalıyor ama çoğu zaman Deniz'in babasına yardıma gidiyor. Ankara'ya geldiklerinde koşturuyor ve sizin savunmalarınız için buradakilerle sürekli irtibat halinde oluyor. Babama da aynı şekilde dava dosyalarında çok yardımcı oluyor. Yirmi dört saatin sanırım bir- iki saati ancak uyuyor. Dava ve dosyalarla ilgilenmediği zamanlarda ise yeğeni ve benimle ilgileniyor. Garip bir bağ kurduk aramızda yani senin bir benzerin var gibi hissediyorum. Sürekli etrafımda olması ise bana huzur veriyor. Ayşe ile aralarında tatlı çekişmeler yaşıyorlar ve annem inatla onların birbirlerine göre olduğunu ima ediyor ama Rıza'nın önceliği içeride olan sizler ve ben olduğumuz için bu durumu sanırım erteliyor.

Nevzat'ın kaça bölündüğünü hesaplayamayacağım. Zeynep ara sıra buraya geliyor. Hatta benim hamileliğim en çok onun işine geldi. Amcana sürekli beni bahane edip iki haftada bir gelmeye çalışıyor. Gelemediğinde ise Nevzat ona gidiyor. Oraya gittiğinde de İstanbul'dakileri çalıştırıyor. Her dava dosyasının birkaç kopyası şuan arkadaşlarının elinde dolanıyor.

Veysel ve Adil de artık daha sık buraya uğramaya başladılar. Babam sana bahsetmemiş olabilir ama ses getirecek bir eylem hazırlığındayız. İstanbul hatta tüm şehirlerden gelebilecek herkesin olduğu bir eylem olacak. Zararsız ve olaysız bir eylem istiyorum. Daha çok dikkati idam kararına çekebilmeyi ümit ediyoruz. Deniz'in babası vekillere ulaşmaya çalışırken biz de medyanın ilgisini çekebilmeyi umut ediyoruz. Benim için bu konuda endişelenme, ilk planladığım eylem olmayacak. Üstelik sürekli etrafımda erkek kardeş gibi gezinen adamlar varken yorulmak imkânsız. Ayşe ve Gülşen de sürekli olmasa da bizde kalıp hem anneme hem bana destek oluyorlar. Dışarı çıktığımda da işte korumalarıyla gezen biri gibi duruyorum ama alışırım buna da...

Babam, sana söyledi mi bilmiyorum ama Kemal Tekin Deniz'in avukatlarından artık tamamen. Aynı zamanda her biriniz için uğraşıyor ve özellikle seni oradan çıkarmak adına her yerde adını kullanmaya kararlı. "Ali, benim oğlum. Bırakın da kızıma kullanamadığım güçlü adımı oğlum için kullanayım," diyor ben de ses çıkarmıyorum. Rıza ve benim kadar az uyuyor. Salondaki masayı tamamen çalışma masası gibi yaptı ve o çalışırken ben de koltukta oturuyorum. Bir gözü hep benim üzerimde oluyor. Söylediğine göre günden güne 'gerçek bir anne' güzelliği geliyormuş. Aslında biraz tedirgin, annemin zor hamileliği ve doğumu yüzünden üzerime titriyor. Eylem hazırlığında olduğumu başlarda sakladım ama duyduğunda ise onu ikna etmek zor oldu. Yine de inanıyorum ki kalbi bir şekilde beni destekliyor.

Annem, evdekileri sigara orucuna sokmuş durumda, evdekilerle ve evin düzeniyle ilgilenmediği zamanlarda kitap okuyor. Bazen çok yorgun düşünüyorum, o zamanlarda bana kitap okuyor. İdealist Handan Tekin'in kafası benim hamileliğim sayesinde dolup taşıyor. Biraz da kendi hamileliğindeki sıkıntılarını çekeceğim diye tedirgin ama ben birkaç bulantı ve hafif sancılar haricinde kendimi çok iyi hissediyorum.

Okulları az çok tahmin edersin fazlasıyla olaylı bir dönemdeler. Yine de Salih amcam iki kez Hatice yengemle beraber beni görmeye geldi. Seni de görmeyi çok istediler ama soyadları tutmadığı için ne yazık ki kabul edilmedi. Süleyman bir süre okulunu aksatıp, yanımda kaldı. Her akşam beni yürüyüşe çıkarıyor. Murat ise eylem için koşturmamı istemese de derslerden çok yine benim yanımda ve benimle ilgileniyor. Hatta Selim ile beraber bize destek vereceklerini öğrendim. Düşünebiliyor musun? Ali, sevgilim. Öyle güzel bir amaç var ki ortada, o bizi birbirimize düşman zannedenler görecekler ki; ayrım olmaksızın, taraf olmaksızın tüm gençlik bir ağızdan "İdama hayır," diyecek. Sadece gençlerin de desteği olmayacak aslında biz kalbinde vicdan olan herkesi oraya bekleyeceğiz.

Küçük Ali'miz geçen hafta babamla beraber İstanbul'a gidip annesini gördü. Küçük bedeni sanki tazelendi. Annesini başka bir cezaevine tahliye edeceklermiş. Yine de Ali, mutlu. En çok da yanına bir bebek gelecek diye çok mutlu. Annemle gittikleri pazardan hem kendine hem de doğacak kardeşine bir araba almış. Babamın ona verdiği harçlıkları biriktiriyormuş. Oyuncakları annemle beraber paketleyip bana verdiğinde "Kız olacak ama benimle beraber araba da oynar değil mi?" diye sordu. Ben de ona benim kızımın, annesi gibi olacağını söyledim. Babasının prensesi değil Asel'i olacak o, araba da oynayacak, top peşinde de koşturacak dedim. Şimdilerde annemin söylediğine göre yine para biriktiriyormuş. Bu sefer de amacı, bizim kıza bir beşik almakmış. Annem ile beraber okuma çalışmaları yapıyor, babamla beraber güya gazete okuyor. Nevzat ve Rıza ile sürekli maç yapıyor. Benimle uyumayı alışkanlık haline getirdi sanırım sen geldiğinde bile aramızda uyuyacak.

İşte buradakilerin yaptıkları bunlar, unuttuklarım varsa onları da sonrasında yazarım. İstediğin kitapları, Rıza ile gönderiyorum.

Beni sorarsan, ben de işte bu kalabalığın içinde yaşayıp gidiyorum.

Hala aynı evdeyiz ve hala kalabalığız. Bu kalabalığın içinde ben kendimi sensiz hissetmekten nefret ediyorum. Karnım hala büyük bir gelişme göstermedi ama kendimi günden güne daha fazla anne hissediyorum. Anne olmayı hayal dahi edemezken, şimdi doğum yapacağım o günü bekliyorum. Doktorun söylediğine göre, Mayıs aylarında doğum yapmış olacağım. Ve sen benimle beraber o sancıyı çekmek için yanımda olacaksın.

Sakın ola gözlerinde gördüğüm o umudun yitip gitmesine izin verme...

Seni seviyorum.

Asel Bozok