ON İKİNCİ BÖLÜM

92 42 17
                                    

"Bana inanmıyorsun." diyebildi sadece. Poyraz ise hiçbir şey demeden onu öylece orada bıraktı ve evden çıktı.
*
Evin kapısını sessizce açtı ve aynı dikkatle içeriye girdi. Saat daha çok erkendi ama bu yüzden dikkat etmiyordu. Sadece Bediz'i alıp evden geri çıkmak istediğindendi bu sessiz hareketleri. Tek eli cebinde yürüdü ve onun odasının kapısını çaldı. Ses gelmedi, bir daha çaldı. Yine ses gelmeyince yavaşça kapıyı araladı ve içeri baktı, yoktu.
"Belki Baran'ın yanındadır." diye düşünürken, çoktan odanın kapısını açmıştı. Bediz, Baran'ın yatağında sırt üstü yatmış uyuyordu. Baran ise çoktan uyanmış, onun yanında öylece oturuyordu. Poyraz, kızı uyandırmak için yanına yaklaşırken Baran tek elini ona doğru kaldırdı.

"Gelme." diyerek onu durdurdu. Poyraz dudakları hafif aralı ona baktı.

Baran "Ağlattın onu." derken Bediz'e sarıldı. Bediz küçük çocuğun bedenini hissettiğinde gözlerini birkaç kez kırpıştırdı. Bakış açışına yanında dikilen Poyraz girdiğinde aniden kalktı, oturur pozisyona geçti.

"Poyraz?"
"Hadi, gidiyoruz." dedi diğer elini de ön cebine sokarken.
"Nereye?" diye sorarken, Poyraz çoktan odadan çıkmıştı.

"Baran, ben çıktıktan sonra Ela'yı uyandır tamam mı? Kahvaltınızı edin." dedi ve yataktan kalkıp koşar adımlarla odadan çıktı. O sırada gözleri kan çanağına dönmüş Ela'yı gördü. O da yeni uyanmış, odasından çıkıyprdu.

Bediz "Günaydın." dediğinde, Ela duymamış gibi yaparak banyoya girdi. Bediz odasına girdi ve gözlerini ovuşturup esnedikten sonra üzerini değiştirdi. Dün Poyraz sinirle çıkıp gittikten sonra Baran'ı yanına gitmiş, orda uyuyakalmıştı. Gece arada sırada ıslanan yastığıyla uyansa da, birkaç gündür uyumadığı kadar iyi uyumuştu. Hazırlandıktan sonra odasıın kapısını açtı ve bu sefer de Kübra'nın odasından çıkan Furkan'ı gördü.

"Günaydın." derken bir yandan ayaklarını sürüye sürüye mutfağa doğru yürüyordu. Bediz ona cevap verdiğinde, Furkan birden arkasını dönüp ona baktı.

"İyi uyudum gece, sanırım ses olmaması için herkesin kavga etmesi lazımmış." dedi ve küstahca güldü. Bediz kaşlarını çattı fakat hiçbir şey demeden oturma odasında onu bekleyen Poyraz'ın yanına gitti. Furkan'ın tavırlarını anlayamamıştı, daha yeniydi halbuki. Acaba Kübra, Furkan'ı kendisine karşı dolduruyor muydu? Öyleyse bile  çok da önemi yoktu. Furkandan önce Poyraz bile kendisine inanmamıştı.

"Hazırım."  dedi karşısında duran Poyraz'a.
Poyraz ona bakmadan oturduğu koltuktan kalktı ve kapıyı açtı. İkisi birkaç saniye dışarı bakamadıklarında gözlüklerini taktılar. Bediz dışarı çıktığı gibi arabaya binmişti, Poyraz ise yavaş yavaş yürüyordu.
"Acaba hiç uyumadı mı?" diye düşündü. Yanına oturan Poyraz'a baktı, çökmüş göz altlarına rağmen ela gözleri hâlâ parıl parıl parlıyordu. Bediz'in ona baktığını fark edince yandan bir bakış atsa da ona çevirmedi kafasını hiç. Arabayı çalıştırıp hızla sürmeye başladı.

Dayanamayıp "Nereye gidiyoruz?" diye sordu.
"Nereye olacak, evine."
Babasını bulmak için çıkmışlardı. Birkaç dakika sonra yol ayrımına çıktıklarında Poyraz arabayı yavaşlattı.

"Ne taraftandı?" diye sert bir ses tonuyla sordu.

"Sağdan." derken ona baktı. Bu sefer bakışlarını hiç çekmedi. Ona bir gün önceki konuda güvenmemesine rağmen bu konuda güveniyor muydu?

AŞK İSTİLASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin