ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

78 38 2
                                    

"Şimdi anlatma sırası sende."
*
Uyku akan gözlerini Poyraz'a çevirdi, merakla.

''Nereden başlayayım? Bilmiyorum...'' dedi uykulu sesiyle.

''İstediğin yerden.'' dedi kafasını koltuğun yanına yaslayarak. Şimdi görüş açısında sadece Poyraz vardı ve bundan hiç şikayeti yoktu.

''Babamı hiç görmedim, annem bana hamileyken vefat etmiş. Annemi de sadece bir kere gördüm. Ziyaretime geldi, yetimhaneye. Ben daha on yaşındayken annem olduğunu söyleyen bir kadın geldi.'' Acıyla gülümsedi, ''Annenin ne demek olduğunu bile bile bilmiyordum ama biliyor musun Bediz? Ona rağmen ona o kadar sinirli hissettim ki, çok yaramazlık yaptım.''

''Neler yaptın? Yaramaz Poyraz'ı merak ediyorum, şimdi hiç öyle değilsin.''

''Artık kimse olduğu gibi değil. Hayat şartları değiştiriyor hepimizi.''

Bediz kaşlarını kaldırdı ve hafifçe gülümsedi, ''Yaramaz bir çocuksun yani!''

Poyraz'ın yanındaki mutluluğu hiçbir yerde bulamadığını fark etmişti. Onunla böyle evinde otururken bütün kötü olayları unutuyordu.

''Bilmem, belki büyümüşümdür.'' dedi dudaklarındaki sırıtışla. Bediz bakışlarını ondan hiç ayırmadan dinliyordu onu.

''Benim yanımda istediğin gibi olabilirsin.'' dedi ve elini tuttu. Poyraz bakışlarını yerden kaldırıp ona baktı, ''Öyleyim zaten, emin ol sadece senin yanında rahatım.''

''Ne yaptın peki, anlatsana.''

''Çok hatırlamıyorum artık... Her yeri dağıtıyordum, denilenin aksini yapıyordum hep. Beni hiç sevmezlerdi bu yüzden. Bir yerde ben varsam sorun vardı onlara göre. Ama oda arkadaşlarımla iyiydik. On sekiz olduğumda yetimhaneden ayrıldım, çalışmaya başladım. Kendi ayaklarımın üzerinde durduğum anda bu olay oldu. Yetimhaneye gittim hemen, arkadaşlarımı kurtarmak için.'' Durdu, yutkundu. Gözleri dolduğunda dudaklarını birbirine bastırarak bakışlarını kaçırdı. Bediz elini onun yanağına koyarak hafifçe kendisine doğru çevirdi Poyraz'ı. Gözlerinden bir damla yaş düştüğünde konuştu, ''Şu anın unutulmaz olması lazım, güzel anılar olması lazım... Bense senin yanında ağlıyorum.''

Bediz onun ağladığını gördüğü anda kendini tutamadı. Göz yaşları arasında konuştu.

''Kurtaramadın değil mi onları? Ben de kurtaramadım. Suçluluktan yaşayamıyorum. Güzel bir elbise gördüğümde neden giymek isteyeceğimi sorguluyorum, bir hisse kapıldığımda bunun çok da önemli olmadığını düşünüyorum. Ayrıca senin yanında kim bilir kaç defa ağladım, biz ağlamayacağız da kim ağlayacak?''

Poyraz'ın ''Bizi de önemsiz buldun mu?'' sorusuyla Bediz, birkaç saniye bekledi.

''Yalan söylemek istemiyorum, buldum. Herkese ihanet edecekmiş gibi hissettim. Ama hisler ne kadar yanıltıcı oluyor değil mi?"

"Yaa demek öyle Bediz Hanım." dedi tek kaşını kaldırarak.

"Trip mi atıyorsun sen bana?" dedi gülerek. Poyraz cevap vermedi.

"Poyraaz, dürüstlüğümü tebrik etmen gerekirken yaptığına bak." Gülmeye devam ediyordu. Poyraz ona somurtuk somurtuk bakınca gülüşü soldu.

AŞK İSTİLASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin