Merhaba!
KBV'NİN, Serimizin adı "ÖNSEZİ" oldu. Bildirimi görünce şaşırmayalım. 🙏
iyi okumalar diliyorum. Yorumlarınızı bekliyorum... 6600 kelimelik bu bölüm, lütfen yorumlarınızı eksik bırakmayın. 😍
***
Duru duydukları karşısında bir süre kendine gelemedi. Sanki birisi kalbini avuçlarının arasına almış ve sanki paramparça etmek ister gibi sıkıyordu. Dudakları bu baskının etkisiyle birbirine kenetlenmiş, parmakları koltuğun kolunu sıkıca kavramıştı. Kendini kontrol altında tutmaya çalıştığı her halinden belli oluyordu.
Öfkeli gözlerini Milena'ya çevirdi.
Milena, Mete geçmişini anlatırken, ne ara yaptı bilinmez duvardaki tabloyu eline almış, hüzünlü gözlerle üzerindeki çizime bakıyordu. İki asırlık bu hatıra ve onu Mete'ye verdiği günün kalıntıları gün yüzüne çıkmış, zihnine savaş açar gibi hoyrat davranıyor ve her an ağlayacak gibi görünüyordu.
"Siz ikiniz..." dedi soracağı şeyi yutmak ister gibi yutkundu. "Sevgili miydiniz yani?" dedi Duru inanmak istemeyerek. Bakışlarını asıl muhatabına, Mete'ye çevirdi.
Mete başını salladı, bilmem kaçıncı kez doldurduğu kadehi yudumlayıp, dudağını ıslatırken. Bu esnada Milena ile aralarında kısacık bir bakışma yaşandı ama gözlerini aynı hızla kaçırdılar.
Duru onun bu onayıyla bir kere daha çöktü, kendi içine kapanmak ister gibi omurgası gitgide daha da eğiliyordu sanki...
"Şu an aramızda hiçbir şey yok," dedi Milena. Hüzünlü gözlerini, Duru'ya çevirdi. "Anlatacaklarını sonuna kadar dinlemeden asla bir karar verme."
"Bir karar verme mi?" dedi Duru sessizce. Başını ellerinin arasına aldı. "Karar, karar..."
"Henüz daha çok başındasın," dedi Mete de araya girerek.
Duru aniden başını kaldırıp gözlerini ona sabitledi. "Başında mıyım?" diye sordu. "Dalga mı geçiyorsun?"
"Hayır."
"Daha neler var, söylesene! Beni eski sevgilinin evine getirmiş, deminden beri onunla aranızdaki ilişkiyi anlatıyorsun! Bunun dahası da mı var? Atalarımdan biriyle nasıl birbirinize aşık olduğunuzu mu anlatmaya başlayacaksın yoksa? Sırada Verda mı var, yoksa araya daha başka birilerini sıkıştırdın mı?"dedi hiddetlenerek. "Senin aşk hayatını dinlemek için burada değilim!" Öfkesinden yerinde duramamış, tüm bunları ayağa kalkıp Mete'nin gözünün önüne dikilerek söylemişti.
Mete ise onun gözlerine bakarken tek kaşını kaldırmış, içkisini yudumluyordu. O kadar rahattı ki, sanki Duru bütün bunları ona değil de duvara söylemiş gibiydi.
"Her seferinde konunun Verda'ya bağlanmasından nefret ediyorum, bundan vazgeç artık!" dedi uyarır gibi...
"Konuyu oradan, bugüne bağlayan sensin, ben değilim!"
"Ben miyim? Sürekli onun adını anan sensin, Duru."
Duru meydan okur gibi cevapladı. "Çünkü onun yüzünden benim hayatıma girdin ve yine onun yüzünden çıkıp gittin! Bugün burada olmamızın sebebi bile, senin unutamadığın aşkın! Farkında mısın?"
Mete gözlerini devirdi. "O konunun tamamen bir yalandan ibaret olduğunu söylememe rağmen, hala bu konuda ısrarcısın" dedi usanmış bir şekilde. "Korba'nın sözlerine olan bu güvenin, tam bir hayal kırıklığı..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖNSEZİ #2: ALBATROS
Vampir"Beni özgür bırakan sendin, Duru. Kanatlandığım için beni suçlayamazsın." Albatros kafesin dışındaki özgürlüğü yeniden tattı. Acıları peşine takarak, kanatlarını kanlı günlere doğru açtı. Ama zihnine çöken karanlık pusun altında hiç kimsenin göreme...