Çikolata

410 34 2
                                    

(Şarkıyı dediğim yerde açarsanız daha keyifli okuyabilirsiniz.^^)

"Gidiyorum da ne demek.Bizim yüzümüzdense bunu yapmayacaksın."

"Baek hyung zaten ailemi özlemiştim dönsem iyi olacak.Hem belki aramızdaki meselede çözülür."

Sesim sonlara doğru kısılmıştı.

"Konuşarakta çözebiliriz bu meseleyi."

"Suho Hyung anlayın benide.Bunun çözülecek bir yanı yok.Belki göz önünde olmazsam beni unutursunuz ve eski hayatınıza geri dönersiniz."

Chen yanıma gelip bana sarılırken konuştu.

"Biz sensiz yapamayız.Bak sonra ben kime şakalar yapacağım,yaptığım iğrenç espirilere kimleri güldüreceğim."

Bende ona sarılırken burukça gülümsedim.

"Okulumu donduracağım ve bir süreliğine Türkiye'ye geri döneceğim.Temelli gitmiyorum ya."

Kai yutkunarak sordu.

"Ne zaman ve ne kadar sürecek?"

"Yarına bilet bulabildim.Ve süresi belli değil sadece gidiş bileti aldım."

Hepsi hüzünle bakarken Chanyeol ayağa kalkarak bağırdı.

"Hiçbir yere gitmiyorsun!"

"Gitmek zorundayım."

"Gitmiyorsun diyorsam gitmiyorsun."

Bir anda ne olduğunu anlamadan Dünya'm tepe taklak olmuştu.Şuan Chanyeol'un bel oyuntularıyla bakışıyordum.

"İndir beni!"

Tepinmeye başladığımda pantolonumun üzerinden cimcik atmıştı.

"Ah canım acıdı be.Ay beynim,beynim dönüyor."

Ben daha tepinirken evden dışarı çıkıp Suho'nun arabasının ön koltuğuna oturtmuştu.Kemeri bağlayarak bana baktı.

"Uslu uslu dur pancar surat."

Kapımı kapatıp kitlerken arabada tıkılı kalmıştım.
Kendiside arabaya binerek çalıştırdı.

"Nereye gidiyoruz?"

Bana dönerek gülümsedi.

"Evime."

Gözlerimi büyüterek ona baktım.
Resmen beni kaçırıyordu.
En sonunda arkama yaslanarak yolu izlemeye başladım.Gözlerim yorgunlukla kapanırken son duyduğum Chan'in parmaklarını direksiyona ritimle vurmasıydı.

Bilincim açıldığında ilk limonlu şeker kokusu burnuma dolmuştu.
En sevdiğim şeydir limonlu şeker.
Derince burnuma çektiğimde kokuyu bir kıkırtı duydum.

"Kokumu sevmişe benziyorsun."

Gözlerimi hızla açarken Chanyeol ile dip dibe olduğumu fark ettim.Kendimi geriye atmamla yere yapışmam bir oldu.Of popom!

"Hey iyi misin?"

"Sence!"

Yataktan bana bakarken yerden zorla doğruldum.

"Ne ara buraya geldik."

"Sen uyuyakalınca uyandırmayıp yatağa taşıdım."

"Senin ne işin var yanımda peki?"

"Yon o kadar tuhaf uyuyorsun ki anlatamam.Seni bırayım derken tişörtüme asılıp yanına çektin birde bacaklarını üzerime atıp bana sarıldın.Bende kalkamadım."

~AH BU HYUNGLAR~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin