Türkiye/Damat

425 32 1
                                    

Bin okunmayı aştık.Bin olduğunu görünce evde sevinç dansları yaptım(Kai ve Lay bu halimi görse dans etmeyi bırakırdı.).Okunması bile beni mutlu ederken yıldızlar daha çok parlasa daha mutlu olurum.

Yine de sizi seviyorum.^3^

************

"Yeol şimdi bir daha tekrar ediyoruz."
"Tamam."

Derin bir nefes alarak başladım.

"Annem veya babam 'Nasılsın evladım?' dediğinde."
"İyiyim efendim siz nasılsınız diyeceğim."
"Tuzlu kahve."
"Hepsi içilecek ses bile çıkartılmayacak.Baban kahvenin nasıl olduğunu sorarsa güzel olduğu söylenecek."
"Aile yanında davranışlar."
"Sana sarılmak yok,öpmek yok sadece selamlaşacağız."
"İsim."
"Ailenleyken Ömer Ali ismimi kullanacağım."

Cebinden bir şey çıkarırken merakla baktım.

"Ve bu da Ömer Ali Tuğra olduğumun tescili."

Elinde salladığı nüfus cüzdanıyla sevinçle yerimde zıpladım.

"Ay resmi olarak Ömer Ali oldun.Yerim ben seni."
"Ye beni."

Boğazımı imayla temizleyerek konumuza geri döndüm.

"Neyi unuttum ben ya.Heh buldum.Annemle babamı ilk gördüğünde ellerini öpeceksin.Bende senin anne ve babanın elini öpeceğim.Biliyor dimi annen ve baban neden el öpeceğimi."
"Ben onlara gerekli olan her şeyi açıkladım hayatım.Hatta bana yaptığın Türk kahvesini onlarada içirdim."
"Oh rahatladım ya."

Beni kendine çekip anlımdan öperken gözlerimi yumdum.

"Yüzükler takıldığındada anlından böyle öpeceğim."

Gözlerimi açıp ona baktığımda gözlerindeki mutluluk benide mutlu ediyordu.

Yapılan anonsla uçağa ilerlerken yanımızda susmak bilmeyen Kai ve Sehun'a baktım.

"Abicim sen niye geldin?"
"Sehun Yon'dan sonrada Dilan'ı ben isteyeceğim.Kızı boşuna mı önden gönderdim Türkiye'ye."
"Sonra bana da Şeyma'yı isteriz."

Duyduklarımla Sehun'a baktım.

"Orada duracaksın enişte bey.Ben evlenmeden sana Şeyma falan yok."

Oflayarak ilerlemeye devam ettiğinde gülerek ona baktım.Sabırsız maknae.

Uçak koltuklarına oturduğumuzda bu sefer ekonomi bölümünde değilde VIP bölümündeydim.Allah'ım zenginliğin gözü çıksın.

Chanyeol koltuğunu geriye yaslarken benimkinide bir anda geriye yaslamıştı.

"Yolculuk uzun,böyle daha rahat edersin."

Kafamı sallayarak ona döndüm.

"Yeolli dini nikah konusunda bir şeyler ayarladığını söylemiştin."
"Evet birtanem.Hocayı Türkiye'den bir arkadaşım ayarladı.Dört gün sonra nikahımız kıyılacak."
"Bu kadar kısa sürede hem isteme hem de nikah için elbise bulmam zor olacak."
"Ben o işi ayarladım.İstanbuldaki bütün tesettür ve ayakkabı mağazalarını haberdar ettim.Benim kalacağım otelde boş bir oda daha tuttum tüm kıyafetler oraya gelecek Türkiye'ye indikten sonraki gün annenlerle istediğin kıyafeti orada seçebilirsin."
"Ben senin gibi düşünceli bir kocayı nasıl buldum.Şükürler olsun Allah'a."
"Hayatım."

Sırıtarak bana bakarken yine aynı şeyi yapacağını anlamıştım.

"Ne dedin sen bana?"

Ve beklediğim soru.

~AH BU HYUNGLAR~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin